Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIErdal İnönü Sivas Katliamı için ne demişti?

Erdal İnönü Sivas Katliamı için ne demişti?

Erdal Bey’e “Peki siz ne düşünüyorsunuz?” diye sormuştum. “Ben de benzer şekilde yorumladım” demişti. Devlet içinde bir güç; İslamcıları, Alevilerin üzerine sürerek ve bir Alevi- Sünni çatışma ortamı yaratarak, otoriter bir rejim inşa etmenin fırsatını bulmaya çalışmıştı. Amaçlarına bir ölçüde ulaştılar denilebilir. Aleviler’e, azınlık olmanın tehlikeleri bu katliamla bir kez daha hatırlatılmış, uslu durmaları ve düzene boyun eğmeleri bir kez daha “istenmiş”ti.

Sivas Katliamı’nın üzerinden 32 yıl geçti. Şu an görece uzakta kalan bir tarih gibi görünse de, yıllarca iç siyasetimizi bu kadar derinden etkileyen bir olay yaşamadık. Sivas Katliamı, Alevilere yönelik bir komploydu. Devlet içinde bazı güçler, Alevi-Sünni çatışması çıkarmak, bir darbe tertiplemek amacıyla, bu yola başvurdu. Bu görüşümün dayanağı, dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ile yaptığımız bir sohbet.

Erdal İnönü’yü 2000’li yılların başında Anadoluhisarı’ndaki evinde ziyaret etmiştim. Eşi Sevinç İnönü’nün de katılımıyla baş başa uzun bir sohbet yaptık. Bu buluşma yaşamımın hoş anlarından birisidir.

Solda birliği konuştuk. Kendisinin aktif olarak bu sürece katılıp katılmayacağını sordum. Pek niyetli değildi, birlik için elinden gelen desteği verebileceğini ancak aktif siyasete artık dönmek istemediğini söyledi.

Bu sohbetimiz sırasında, kendisine “Sivas Katliamı”nı da sordum. Katliam sırasında kendisi hükümetteydi. Katliama karşı yeterince etkin davranmadığı için hep eleştirilmişti.

Önce bir noktayı düzeltti: O zaman “Başbakan Vekili” değildi. İkinci olarak, bütün gün telefonla elinden geldiği kadar olaylara müdahil olmaya çalışmış, Aziz Nesin dahil kuşatma altında Madımak Oteli’nde bulunanlarla temas kurup destek vermişti. Bu konuda kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyordu.

Sivas Katliamı’nı devletin seyrettiği ve gelişmeleri kendi haline bıraktığı şeklindeki yorumuma ilginç bir cevap vermişti: “Bir MİT yetkilisine ben de neden geç kalındı sorusunu sordum. Bana, ‘Bazen bazı hareketlerin gazını almak için olayların gelişmesi kendi haline bırakılır’ şeklinde bir cevap vermişti.”

Erdal Bey’e “Peki siz ne düşünüyorsunuz?” diye sormuştum. “Ben de benzer şekilde yorumladım” demişti. Devlet içinde bir güç; İslamcıları, Alevilerin üzerine sürerek ve bir Alevi- Sünni çatışma ortamı yaratarak, otoriter bir rejim inşa etmenin fırsatını bulmaya çalışmıştı. Amaçlarına bir ölçüde ulaştılar denilebilir. Aleviler’e, azınlık olmanın tehlikeleri bu katliamla bir kez daha hatırlatılmış, uslu durmaları ve düzene boyun eğmeleri bir kez daha “istenmiş”ti.

Fakat bu hesap tutmadı. Aleviler Sivas Katliamı’na tepki içinde “yeniden doğuş” sayılabilecek bir dinamizm yaşadılar. Alevilerin Anadolu’da açıktan legal örgütlenmesi, katliama tepki içinde gelişti. Sosyal ve kültürel bir güç olmanın ötesinde siyasi bir güç haline geldiler.

Erdal İnönü’nün söylediklerini aydınlatmak, sonraki siyasetçilerin görevi olarak orta yerde duruyor.

“Geleceğin öyküsü geçmişte saklıdır.” -Juan Donoso Cortes, İspanyol deneme yazarı.

- Advertisment -