Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Faysal Safadi ve ABD Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Süveyda krizinin çözümü için Amman’da toplanan üçlü zirvenin zardından diplomatik trafiğini Ankara ve Şam’a taşıdı.
Bugün (13 Ağustos) Ankara’da, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile biraraya gelen Şeybani, önceki gün de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava) Dış İlişkiler Ofisi Eşbaşkanı İlham Ahmed ile Şam’da buluştu.
Fransa Dışişleri: “Washington ile birlikte Şam ile Kürtleri yakınlaştırmaya çalışıyoruz”
Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Washington ile birlikte “Şam ile Kürtler arasındaki görüş ayrılıklarını yakınlaştırmak için çalıştıkları” ifadelerine yer verildi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi temsilcileri ile Suriye Hükûmeti arasındaki müzakereleri destekledikleri belirtilen açıklamada SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonunun hem Suriye hem de bölge güvenliği ile terörle mücadele açısından kritik olduğunu vurgulandı.
Şam’daki görüşmenin ilk detayları
Şam’da yapılan Şeybani-Ahmed görüşmesinin detayları da ortaya çıkmaya başladı.
10 Mart Mutabakatı’nın uygulanmasıyla ilgili sürecin devamına karar verilen görüşmede uluslararası denetime açık bir şekilde yerel komiteler aracılığıyla müzakerelerin sürdürülmesine ve askeri çözüm için alan bırakılmamasına karar verildi.
“SDG ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle ilgilenmiyor”
Fidan, Şeybani ile görüşmesinin ardından yapılan basın toplantısında SDG’ye değindi. Fidan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“YPG-SDG tarafından çok fazla açıklama yapılıyor. 10 Mart Mutabakatı’nın kendilerini çok fazla bağlamadığını düşünüyorlar. Türkiye’deki ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin de kendilerini ilgilendirmediklerini söylüyorlar. Sizi ne ilgilendiriyor? İsrail’in maşası olmak mı?
“Biz tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler görüyoruz. Avrupa’dan, dünyanın dört bir yanından gelen örgüt üyelerinin Suriye’yi terk etmediğini görüyoruz. Örgütün 10 Mart’tan sonra Suriye’de olumlu manada güven telkin edici bir adımını da görmüyoruz. Bir bekleyiş içindeler. Bunu görüyoruz. SDG tarihi iradeye saygı duymalı. Bekledikleri karışıklık çıkmayacak. Çıksa bile onların lehine bir durum olmayacak.
“Kusura bakmayın kimse enayi değil. Biz enayi değiliz. Büyük devlet olmanın bir kuralı var. Biz onu yapıyoruz. Ama sizi tekrar buradan uyarıyorum: Durduğunuz yer doğru bir yer değil. Bunu değiştirin. Suriye’yi beraber nasıl inşa edeceğinizi düşünün.”
“Türkiye bölgede bir dominasyon peşinde değil. Biz her zaman yapıcı, iyi niyetli, barışçıl bir pozisyondayız ancak güvenlik kaygıları ortaya çıktığında Türkiye rahat bir şekilde yerinde durmaz. SDG kendilerini Türkiye ve bölge için bir tehdit olmaktan çıkarmalı. Biz bunu istiyoruz.
“(Suriye’de) Türkiye’nin güvenlik taleplerinin tatmin edilmediği bir ortamda bizim burada rahat durma şansımız yok.