Cumhurbaşkanı Erdoğan İlim Yayma Cemiyeti'nin toplantısında konuştu ve şunları söyledi:
"Yalanın envai çeşidi şu anda onlarda paralel devlet yapılanması var. Çünkü onlar da takiyeci. Bunu da başarıyla yürütüyorlar. İşte bakın şu anda çok ciddi bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçtı gitti. Dedik ya inlerine gireceğiz, girdik ve giriyoruz. Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz… Bu yapının içinde kalanlar başlarına gelecekleri kabul ediyor demektir."
"3 yıl önce Gezi olayları sırasında yaşanan hadiseleri sanki ülkede bir iç savaş yaşanıyormuş gibi gösteren, bu yönde yayın yapan Batılı medya kuruluşları ülkemizde kamp kurmuşlardı. Sonra manşetlerini, sayfalarını, sütunlarını 'Türkiye teröre destek veriyor' kara propagandasına hasrettiler. Bu arada basın yayın özgürlüğü üzerinden ülkemizi karalamak için her türlü çabayı gösterdiler. Şu anda Paralel Devlet Yapılanması bunu yapmıyor mu? Türkiye'de başarılı olamayınca Batı'nın değişik ülkelerinde Paralel Devlet Yapılanması'nın medya unsurları, oralarda ülkemiz aleyhinde kampanyalar sürdürüyor."
"Bölgeyi kendi çıkarları için dizayn etmek isteyenler, o dönemde basın yayın kuruluşlarını nasıl bir silah gibi kullanmışlarsa, 100 yıl sonra aynısını bugün de yapıyorlar. Suriye meselesinde, Irak konusunda, Güneydoğu Anadolu'daki olaylar hususunda aynı yaklaşımın ürünü haberlere, manşetlere, sosyal medya kampanyalarına her gün şahit oluyoruz."
"Terör konusunda da aynı çifte standarda, aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Bakın biz 'PYD terör örgütüdür' diyoruz, 'YPG terör örgütüdür' diyoruz. Çok enteresan Amerika'dan Savunma Bakanı ayrı şey söylüyor, öbür tarafta sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki 'YPG'yi, PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz.' Bu nasıl bir şeydir? Kendileriyle konuştuğumuzda bize artık farklı konuşuyorlar ama bakıyorsunuz ki sırtımızı dönüyoruz, bunlar farklı şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir. Başka bunun çaresi yok."
"Kut'ül Amare, bu milletin Avrupa ülkeleri tarafından 'hasta adam' olarak ilan edildiği, topraklarının paylaşıldığı, beka mücadelesi verdiği kritik bir dönemde kazandığı abidevi bir zaferdir. Ama buna 'hayır ben bunu zafer olarak kabul etmiyorum, etmeyeceğim' diyen bazı ayağı yere değmeyen, kendini bilmez, haddini bilmez tipler de var. Ama onlara rağmen bu zaferi inkar edemeyecekler. Yıllarca bizlere unutturulmaya, hafızalarımızdan tamamen silinmeye çalışılan bu zafer, aynı zamanda ülkemizdeki çarpık tarih anlayışını da gözler önüne sermektedir. Bu zaferin ders kitaplarında kuru birkaç kelimeyle geçiştirilmeye çalışıldığını üzüntüyle ve ibretle görüyoruz."
Kaynak: Al Jazeera