Suriye'de IŞİD ile mücadele kapsamında PYD'nin rolü artıyor. Tel Abyad'ın IŞİD tarafından PYD militanları tarafından kurtarılmasından beri, özellikle Batı başkentlerinde IŞİD'e karşı aranılan gönüllü tugay bulunmuş gibi. IŞİD tarafından kontrol edilen Rakka'ya PYD ile bir operasyon düzenlenmesi projesi konuşuluyor ve PYD silahlandırılıyor.
Lakin tüm bu gelişmelerin bir karanlık tarafı da yok değil.
Suriye’de PYD’nin ele geçirdiği bölgelerde yaşayan Araplara ve Türkmenlere yaptığı baskıları Türkiye sık sık dile getirmişti. Bu kez bu suçlama bir Batılı insan hakları örgütünden geldi.
Uluslararası Af Örgütü yayınladığı raporda PYD'yi savaş suçu işlemekle itham etti. Bu raporun yazarı Lama Fakih'e, raporun detaylarını sordum.(*)
Raporunuzun ilk sonuçları nelerdir? Araştırmalarınız sonucunda neler buldunuz?
Lama Fakih: Bizim en son raporumuz Kuzey Suriye'de Temmuz-Ağustos aylarında yapılan araştırmamızı kapsıyor. Aynı zamanda Türkiye'nin güneyi ve Irak Kürdistanı’nda da araştırmamızı yaptık. PYD özerk yönetimi altındaki şehirlerde köylerde YPG ve bazı durumlarda da asayiş tarafından zorla insanların yerinden edildiğini bulduk. Siviller zorla yaşadıkları yerlerden göç ettiriliyor. Yaşadıkları yerden gitmeye zorlanan sivillerin çoğunluğu Arap ya da Türkmen. Bunun yanı sıra daha az sayıda da olsa Kürtlerin de aynı şekilde yaşadıkları yerden gitmeye zorlandığını belgeledik. İki ayrı köyde bulunan evlerde ise kasıtlı tahribat yapıldığını belgeledik. Bu tahribatın görgü tanıklarıyla konuştuk. Bu muameleye maruz kalan o evlerde yaşayan insanlarla konuştuk. Onların ifadeleri ile birlikte başka insanların da ifadelerine yer vererek fotoğraflar videolar uydu görüntüleri gibi ikincil deliller de kullanarak böyle bir çalışma yürüttük.
ABD'nin PYD'yi bir müttefik olarak gördüğünü ve PYD'nin ABD tarafından desteklendiğini düşünürsek, bulduğunuz bu ciddi insan hakları ihlallerinden sonra Uluslararası Af Örgütü olarak ABD'ye PYD ile olan ilişkileri çerçevesinde ne önermek istersiniz?
Lama Fakih: Biz PYD'ye bu iddiaları ciddiye almaları çağrısında bulunuyoruz. Bu insan hakları ihlallerine maruz kalan insanlar konusunda PYD'nin sorumluluğu üstlenmesini ve onlara güvence verilmesini bu sivillerin evlerine dönmesine izin vermelerini istiyoruz. Sivillerin mallarına zarar verildiği durumlarda da bu sivillere tazminat ödeyerek kayıplarını telafi etmelerini istiyoruz. Biz tabii ki YPG ile ABD liderliğindeki koalisyonun ilişki içerisinde olduğunun farkındayız ve başka türlü askerî yardımlar da var. Biz Amerika'ya ve diğer koalisyon ülkelerine baktığımızda önümüzdeki süreçte YPG'nin denetimi altında bulunan yerlerde yapılacak olan askerî yardımlarının sivillerin haklarını ihlal edecek şekilde kötüye kullanılmasını istemiyoruz.
Bu rapor yayınlandıktan sonra gelen tepkiler nasıldı? PYD bu raporu nasıl karşıladı?
Lama Fakih: Raporu eleştirenler oldu. Raporun metodolojisi konusunda sorgulamalar oldu. Bu eleştirilere karşı olarak da nasıl çalıştığımızı anlattık ki bu da sahaya gidip olayların tanıklarıyla konuşmaktı ve başkalarının bize konuşun dediği tanıklarla da değil rastgele olarak konuşmak için seçtiğimiz bireylerdi. Onlardan aldığımız bilgileri diğer bağımsız kaynaklarla yani başka tanıklarla birleştirerek ikincil kaynaklarla konuşarak bir araya getirdik. Ve daha sonra hangi ihlaller oldu kim bu ihlallerden sorumlu ve bu konuda ne yapılabilir diye çalıştık. Ülkede başka gruplar tarafından meydana getirilen hak ihlalleri varken neden YPG'yi gündeme getirdiğimizi de soranlar oldu. Tabii ki Uluslararası Af Örgütü savaş suçları insanlığa karşı suçlar konularında geniş çaplı araştırmalar yaptı. Suriye'de bu suçları işleyen diğer gruplarla da ilgili olarak örneğin Suriye hükümeti ve IŞİD dahil olmak üzere. Bizim buradaki mesajımız; YPG ile IŞİD'i kıyaslamadığımız fakat Suriye'deki savaş bağlamında insan hakları ihlallerini belgelememizdi. Kimin işlediği önemli olmaksızın hak ihlalleri yaşanmamalıdır. Ve bunları yapan aktörler de sorumlu tutulmalıdır. YPG'nin yönettiği bölgelerde IŞİD saldırıları nedeniyle yaşanan güvenlik sorunu YPG'nin kendi hakimiyet sınırları içerisindeki sivillere yönelik olarak insan hakları ihlalleri işlemesini mazur gösteremez.
Bu raporun yayınlanmasından sonra YPG bir açıklamada bulundu ve bu açıklamada "o raporu hazırlayanlar cezalandırılmalıdır" diyor. Bu tarz bir reaksiyona karşı sizin tavrınız nedir?
Lama Fakih: Biz YPG ve özerk bölge ile ilgili araştırmalarımıza devam edeceğiz. Bizim ümidimiz yine bu iddiaları yakından incelemeleri. Biz bazı insan hakları ihlallerinden onların haberdar olduğuna da inanıyoruz. Ve bu iddiaları yakından incelemelerini bunlara bir son verilmesini ve meydana gelen zararları da telafi etmelerini istiyoruz.
…..
(*) Röportaj aynı zamanda 21/10/15 tarihinde "Şimdi ve Burada" programında yayınlanmıştır.
26.10.2015