Duvar Gazetesi’nin haberine göre 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Afyon’da “FETÖ/PDY üyesi olmak” suçlamasıyla gözaltına alınan ve OHAL şartlarında 25 gün gözaltında tutulan A.A.’nın işkence ve tecavüz iddiasıyla yaptığı başvuruyu karara bağladı.
Mahkeme, bir polisin kendisine tecavüz ettiğini, diğer polislerin bunu izlediğini ve birinin cep telefonuyla kaydettiğini anlatan A.A.’ya karşı “İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine” karar verdi. Savcılığın yeniden soruşturma yapmasına hükmeden mahkeme ayrıca mağdura 50 bin lira tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Ağır kaba dayak, tecavüz, tehdit, hakaret
Anayasa Mahkemesi’nin oy birliğiyle verdiği kararda verilen bilgilere göre, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı erkek yetiştirme yurdunda öğretmen olarak görev yapan A.A., 15 Temmuz darbe girişiminden 1.5 ay sonra evinde yapılan aramanın ardından gözaltına alındı.
A.A. dosyadaki ifadesinde sağlık kontrolünün ardından Afyon Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülen AA., 25 gün boyunca ağır kaba dayak, tecavüz, tehdit ve hakarete uğradığını anlattı.
25. günün sonunda ağır işkence altında kendisine yöneltilen bütün suçlamaları kabul ettiğini ve ifadeleri imzaladığını söyleyen A.A., ardından polislerin de bulunduğu odada doktorun kendisini muayene etmeden beyanla sağlık raporu hazırladığını belirtti.
Yaşadıklarını anlattığı mektup sakıncalı bulunmuştu
AYM Kararında, cezaevinden gazetecilere, siyasi parti liderlerine ve derneklere hitaben yazdığı ancak, “sakıncalı görülerek gönderilmeyen mektubun da bir kısmına delil olarak yer verildi. O kısım dosyaya şöyle girdi:
“…Gözaltında tutulduğum 25 günün nasıl geçtiğini, ifadeleri hangi şartlarda verdiğimi belirtir bu hikayemi sizlere anlatıp sizlerden her türlü hukuki ve insani ve vicdani desteği bekliyorum. 25 gün Afyon emniyetinde TEM Şubede işkence gördüm, kafama çuval geçirilerek dakikalarca bekletildim, bu haldeyken TEM polislerinin cinsel saldırılarına(tecavüz) maruz kaldım. 7-8 polisin sürekli ellerinde tekme tokat ve joplarla dövüldüm. 112 acil servise kaldırıldım. Baskı altında ifadelere imza atmak zorunda bırakıldım. …. Bu dilekçemde hangi şartlarda FETÖ üyesi yapıldığım ve ifadeleri hangi şartlarda kabul ettiğimi ve neden şimdi kabul etmek istemediğimi anlatıyorum. Hukuki açıdan 11 aydır uğraşıyorum ama bütün insanlar sağır, dilsiz, hukuk ve yargı topal, ilerlemiyor. Sizlerden hukuki, vicdani ve insani her türlü desteği bekliyorum.”
Savcı “Yalan FETÖ stratejisi” diyerek polisleri yargılamadı
Dosyada A.A.’nın Savcılığın şikayetiyle ilgili yapılan işlem ise şöyle anlatıldı:
“Savcılık tarafından yapılan soruşturma sonucunda 25/12/2017 tarihinde başvurucunun şikâyetiyle ilgili olarak kolluk görevlileri hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Karar gerekçesi şöyledir:
FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile ilgili yürütülen soruşturmalar sonucunda Fettulahçı Terör Örgütü üyelerinin örgütsel özellikleri incelendiğinde, örgütte ‘Yalan söylemek, tedbir olarak uygulanan önemli bir stratejidir…“
Anayasa Mahkemesi: İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele
Dosyayı karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve yasaların ilgili bölümlerine atıflar yaparak şu hükmü verdi:
“A. İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE…”
Mahkeme ayrıca başvurucu A.A.’ya net 50.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Kararı, gazeteci Sevinç Özaslan duyurdu ve davanın ayrıntılarını paylaştı:
“Afyon TEM’deki işkence ve tecavüz iddiaları artık RESMİLEŞTİ. Kimse inkar edemez. İşkencecilerden biri, eğitimci A.A’ya tecavüz etti, diğerleri izledi, biri de telefona kaydetti. A.A.’nın bireysel başvurusunu inceleyen AYM, hak ihlali kararı verdi. Haberi yazarken kanım dondu.” (DUVAR)