Geçtiğimiz hafta içerisinde meydana gelen birkaç önemli olay var. Bir tanesi, Türkçe Konuşan Devletler Topluluğu’nun bir araya gelmesi. Bu tabii yavaş gelişecek bir şey, çünkü hepsinin Türkçe konuşmadığı aşikâr. Azeriler Türkçe konuşuyor ama Türkmenler, Kazaklar Rusça konuşuyor. Öbür taraftan, bilhassa Müslüman ülkeler tarafından oluşturulan Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün de yavaş gelişmesi söz konusu. Avrupa Birliği gibi sorunlarını halletmiş bir grup dahi zorluk çekiyor, bu grup da zorluk çekecektir. Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta toplandı örgüt. Bunlar daha ziyade orta ve uzun vadeli projeler. Türki devletlerin, Türkçe konuşan devletlerin birlikte poz vermesi, Türkiye’nin Orta Asya’da ağırlığını arttırması Rusya’yı açıkça rahatsız ediyor. Nitekim Rusya, Türkmenistan enerji yollarını çeşitlendirmek istiyor. Lukoil Başkanı, Türkmen Devlet Başkanı’na bu çeşitlendirmeyi “Sizin için biz yapabiliriz” demiş. Bu da ister istemez İran – Azerbaycan – Türkmenistan arasındaki gaz swap anlaşmasından duydukları rahatsızlığı, aynı zamanda petrolün ve gazın Rusya üzerinden geçmesini istediklerini gösteriyor.
Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi’nin ziyareti önemli bir gelişmeydi. Arayı biz bozmuştuk, şimdi de biz düzeltmeye çalışıyoruz. Çünkü onlarda para var. Ama o para, yatırım mı yoksa Türk lirasındaki devalüasyon dolayısıyla bazı şeyleri ucuza kapatma gayreti mi, bunu zaman gösterecek. Ben ikincisinin geçerli olduğunu, yani amacın ucuza kapatmak olduğunu düşünüyorum. Gene tabii ev, yalı almak gibi seçenekler söz konusu. Bunlar gene taşa yapılan yatırım. Taşa yapılan, betona yapılan yatırımlar üretim getirmiyor. Türkiye’nin sıkıntısı da üretim meselesi.
Bir diğer sıkıntı, Sayın Cumhurbaşkanı ile Milli Savunma Bakanı arasında ABD’nin Dedeağaç’a gönderdiği askeri birlik ve malzeme konusundaki fikir ayrılığı.
Sayın Cumhurbaşkanı bundan rahatsızlık duyuyor, Milli Savunma Bakanı ise daha çok Amerikalıları kollar şekilde bunun normal olduğunu, gayenin NATO’nun Rusya’ya karşı daha dik durmasını sağlamak olduğunu söylüyor. Aslında Milli Savunma Bakanı da rahatsızlık duyuyordur ama o, Amerika’yı çeşitli vesilelerle kollamaya çalışıyor ve bunu da normal karşılamak lazım. Çünkü Amerikalılarla daha çok muhatap olan Milli Savunma Bakanı.
Karmaşık bir dünyada yaşıyoruz. Pandemi yayılıyor. Daha da yayılıyor. Yeni varyantlar çıkıyor. Bu da ister istemez devletlerin ekonomilerine ve dış politikalarında menfi etki yaratıyor.