Atilla Aytemur
“Sosyal Kaynaşma ve Kürtler: Coğrafi Farklılıklar”
”Kürt meselesi ulusal siyasete konu ve bölgeye odaklı bir sorun olmaktan çıkarak, kentleşen ve ülke çapında farklı coğrafi örüntüler gösteren bir toplumsal ayrışma/kaynaşma meselesine dönüşmüştür.”
“Helalleşme yolcuları” şu anda nerede?
Kemal Kılıçdaroğlu iddialı bir şekilde konuyu siyaset arenasına getirip onca tartışmaya yol açmışken, CHP genel merkezi ve yerel örgütleri “helalleşme yolculuğu” konusunda bir türlü harekete geçmiyor ve toplumsallaşması için çaba göstermiyor.
Sevgili arkadaşımız Saffet Uygur’u kaybettik
Çok ağır bir ameliyat geçirdiğini Pazar günü öğrendim. Durumu hiç umut vermiyordu. Kahreden haber Pazartesi öğle saatlerinde geldi. O’nu kaybetmiştik.
Ayhan Bilgen’in ‘yeni’ yolu
“… Sosyal adaletçi, dayanışmacı, emeği, özgürlüğü benimseyen, ama bir tarafıyla da ayağı Anadolu’ya basan, Anadolu geleneğine, kültürüne, mistisizmine dokunan, moral dünyayı, moral değerleri önemseyen bir yeni senteze ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Bu eksendeki bir arayışı, tartışmayı arkadaşlarımızla yürüteceğiz. Bu çizginin, ‘zamanı gelmiş fikir’ olduğuna inanıyorum.”
Vakit tamam; yeni ekonomiye geçiyoruz!
Her şeye “Türk” etiketi yapıştırarak işlerin yoluna gireceği, kalkınma ve refahın bu tercihten geçtiği ileri sürülüyor. 4-5 sene önce “Türk tipi başkanlık rejimi” de böyle dayatılmıştı. Bu “yerli ve milli” yönetim modelinin ne menem bir şey olduğu kısa zamanda ortaya çıktı. Sonunda, ülkede demokrasi, özgürlük, hukuk, adalet, bağımsız yargı, kurum ve gelenek namına bir şey kalmadı.
Sosyalistlerin ittifak halleri
HDP veya yeni partisiyle, CHP’nin solundaki parti ve güçleri toparlayan bir ittifakın gerçekleşeceği muhakkak görünüyor. Bu ittifakın ortak zeminin tek adam rejiminin sonlandırılması, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dönüş ve kapsamlı bir demokrasinin yeniden inşasına omuz vermek yönünde olmasını bekleyebiliriz. TKP ve SOL Parti’nin kuracağı anlaşılan ittifak ise parlamenter sisteme dönüşü temel alan demokratik arayışı şimdiden “burjuva, gerici, sermaye yanlısı restorasyon” projesi olarak nitelendiriyor.
Durmayan dolar ve duruşma
2018’deki “dolar 10 TL olacak” paylaşımları nedeniyle haklarında soruşturma açılan ve yargılamaları üç yıldır devam eden o 38 kişinin isabetli tahminleri nedeniyle kutlanması konusunu okurlara bırakıyorum. Çünkü, devam eden bir dava hakkında katiyen yorum yapmak istemem. Ama açık konuşalım, bu duruma mahkeme mi dayanır!
Muhalefetin ayak sesleri…
Bu denli geniş bir siyasal yelpazenin Türkiye’nin geleceği için mutabakat araması siyasal tarihimizde az rastlanır bir durum. Muhalefetin serinkanlı ve kararlı bir şekilde tek adam yönetimiyle parti devletine son verme hedefine kitlenmesi ve iktidarın oltalarına gelmemesi, son dönemin en önemli gelişmesi.
İktidar, hangi dala elini atsa elinde kalıyor!
“Türkiye’nin ilk sivil anayasasını yapıyoruz” gibi fiyakalı bir söylemle, gündemle alakasız mevzuları seçim sürecinde seçmene ve muhalefete tartıştırmak istediler. Amiyane tabirle muhalefet partilerini meşguliyet oltasına getirmenin hesabını yaptılar. Samimiyeti çok şüpheli “Durun, bir yere gitmeyin; vaziyeti toparlıyoruz” çağrısına seçmenin icabet edeceğini düşündüler.
Ali Babacan, DEVA ve yakın gelecek
“… Ayrışmayız ve ayrıştırmayacağız. Ülkeyi sizin ayrıştırıcı, ötekileştirici dilinizden korumaya kararlıyız. Her vatandaş birinci sınıftır. Ülkedeki beka sorunu bu ayrıştırıcı zihniyettir.”
Hedef muhalif belediyeler
Bütün suçlama ve iddialara rağmen, muhalefetin yerel seçimlerde elde ettiği başarının önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine sirayet etmesinden ciddi endişe duyulduğu hissediliyor.
Edremit vakası
İşin sonunda, Edremit Belediyesi CHP’li ve müsamereyi hazırlayan dernek de partinin çizgisine çok yakın. Parti merkezindeki değişim ve dindarlarla buluşma çabası ya yerellere henüz ulaşmadı ya da ciddi ideolojik ve politik bir direnç söz konusu.
Sosyal medyayı susturma yasası!
Orman yangınlarının ortasında, birkaç sorumsuzun provokatif paylaşımını gerekçe göstererek, sosyal medyayı hizaya getirmeyi amaçlayan sansür ve ceza yasası çıkarmak, iktidarın bildiğimiz demokrasi ve özgürlük karşıtı performansına uygun bir adım.
Türkiye, Afganistan’da ne kazandı?
Taliban’ın ağzından şimdiye kadar “Türklerle Afganların tarihi dostluğuna”, “inanç ortaklığının yakınlaştırıcı gücüne”, “muharip olmayan asker göndermenin nezaket ve önemine” dair pek bir şey duyulmadığını unutmayalım.
Afgan halkı ne yapsın!
1996-2001 arasının korkunç anıları henüz canlıyken, Taliban’ın bu kez daha emin adımlarla iktidara gelişi, Afgan halkının ve Afganistan’ın son yüz yıl içinde yaşadığı, açmazlar ve geri dönüşlerle dolu hikâyesine eklenecek daha çok sayfalar olduğunu gösteriyor.
CHP, göçmen ve sığınmacılara farklı bakmalı
CHP, göçmen ve sığınmacıları iktidarın kararına ve vicdanına terk etmek yerine, süratle onlarla temas etmeli, temsilci kurumlarla düzenli bağ geliştirmeli, yerel yönetimlerdeki gücünü devreye sokmalı, sorunlarını parlamentoya taşımalı ve pozitif uygulamalar için iktidarı zorlamalıdır.
Yangın dersleri
Tabii ki bütün yangın görevlileri hayatları pahasına çalışıyorlar ve ülke onlara minnettar. Ama özellikle ilk üç-dört gün için havadan müdahale desteğinin yetersiz kalması, farklı kurumlarla koordinasyon ve organizasyonun doğru dürüst olmaması, ciddi bir yönetim zaafı olarak görülüyor.
Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasına hazırlıkları
Gözden kaçırılmaması gereken noktalar var. Muhalefetin çok parçalı yapısı, biraraya gelmelerini de ortak politika ve eylem zemini yaratmalarını da zorlaştırıyor. Güven veren bir iktidar alternatifi haline gelmeleri ve bunu sürdürülebilir kılmaları dikkatli bir siyasal diplomasiyi gerektiriyor.
Validebağ Korusu’na dokunmayın!
Sayın Hilmi Türkmen’den bölge seçmeninin beklediği, belediyeye tahsis edilen alanda, ranta açık Millet Bahçesi projesi, “rehabilitasyon ve düzenleme işi” gibi yapay girişimlere son vermesidir.
HDP’ye yapılanlar ve yaklaşan seçimler
İktidar partisindeki iç kaynaşmanın dışarıya dönük ne türlü yansımaları olacağı kolay kestirilecek bir şey değil. At iziyle it izinin birbirine karıştığı bu tür dönemlerde, çok amaçlı provokasyonlardan medet uman karanlık çevrelerin harekete geçtiği de toplumsal hafızamızda kayıtlı bir husus.
Ezgi Mola’nın isyanı
Ezgi Mola’nın şahsında kadınların hayatlarını karartan bu erkek düzene karşı haklı bir isyanla karşı karşıyayız. Bu durumu görüp, anlamak varken; susturup içeri tıkmaya niyet edenlere karşı, o çığlığa çığlık katmak şu sıralar en doğru tercih olarak görülüyor. İyi ki Ezgi Mola gibi yüzümüzü ağartan cesur insanlar var.
İktidar ve çürüme
Bugün, AK Parti iktidarının durumunu izah etmek için makul bir söz bulmak çok zor. Demokrasi ve ekonomi dibe vurdu. Uyuşturucu ve cinayet trafiğinin göbeğindeki mafya dünyasıyla kurulan ilişkiler hepsinin üzerine tüy dikti. Eski Türkiye’yi dillerine pelesenk etmişlerdi, halk o günleri arar oldu.
CHP Raporu’nun işaret ettiği çöküntü!
Raporun ele aldığı konuların odağında aile ve çocuk bulunuyor. Bu iki temel hususa dair ortaya konulan istatistikî rakamlar ve gelişmelerin yönü maalesef hiç umut vermiyor. Açıkçası, gün geçtikçe derinleşen ekonomik ve sosyal çöküntü rakamlar eşliğinde sergileniyor.
MHP’nin şiddet dili ciddi riskler barındırıyor
Özellikle düşünce özgürlüğü ve medya alanında, MHP’de ivmesi giderek artan hakaret, aşağılama, ayrımcılık, ırkçılık, şiddet dili ve eylemi dikkat çekici bir temayül olarak hissediliyor. Bunun Türkiye’nin geleceği, demokrasisi ve toplumsal yaşamı bakımından taşıdığı riskleri düşünmek gerekiyor.
Emniyet Genelgesi: Uydurma suç
Emniyet Genel Müdürlüğü bu genelgesiyle, hem güçlü digital devrimin yurttaşın konumunda yarattığı önemli değişimin farkında olmadığını gösterdi, hem de ülkedeki zaafa uğramış hukuk ve adalet iklimine yaslanarak kendisini yasama organı yerine koymaya kalktı.
‘Eylem Planı’ neden heyecan yaratmıyor!
Şüphesiz iktidar İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde kısmi bazı adımlar atabilir; ama arkasının gelmeyeceğine ve hatta tam tersi yönde uygulamaların yaşanabileceğine dair güçlü bir toplumsal kanaat var ve buna iktidar bizzat kendi uygulamalarıyla yol açıyor.
Başarısız Gara Operasyonu ve hedefteki HDP
İktidarın bütün hırçınlığına rağmen bütün muhalefet partileri, başarısız rehine kurtarma operasyonuna dair sorgulama, eleştiri ve önerileriyle, alternatif bir muhalefet kümelenmesinin en güçlü işaretini verdiler.
Boğaziçi’ndeki iktidar kuşatması
Bütün iktidar ricali ve küçük ortakları, “Kutsallarımıza hakaret edildi” nakaratını köpürtmek, istim üzerinde bekleyen yandaş kuvvetleri ve samimi dindarları harekete geçirmek için sıraya girse de, beklenen heyecan ve sindirme dalgası artık kolay yaratılamıyor.
Selahatttin Demirtaş ve Erol Katırcıoğlu
HDP’nin tabanında iktidarın umduğu çözülme bir türlü olmuyor ve bu parti oyunu korumaya devam ediyor. Şüphesiz bu da iktidarın yapılacak ilk seçimi kaybetmesi yönünde ciddi bir ihtimalin varlığını devam ettirdiği anlamına geliyor.
Türkiye, bu filmi daha önce de gördü!
Devlet Bahçeli’nin “Ülkücüleri sokaktan çeken lider” olduğu yönündeki propagandanın altının boş olduğu bizzat kendisinin eylemi ve söylemiyle ortaya çıkıyor. Bütün olan biten sokakta cereyan ederken, “ülkücülerin sokakla işi olmaz” yalanına devam etmek ise milletin aklıyla alay etmek anlamına geliyor.