Cengiz Kapmaz
Değişin; değiştirmeye başlarsınız!
Alper Görmüş bir süre önce çok çarpıcı bir tespit yaptı. İlk kez muhalif entelektüeller arasında AK Parti’ye ciddi ve rasyonel bir alternatif arayışı oluşmaya başladığını yazdı. Söz konusu arayışın yeni bir ruha dönüşmesini çok samimi duygularla istiyorum. Sağlıklı, rasyonel bir muhalefetin oluşması hem Türkiye’ye kazandırır, hem siyasete kalite getirir, hem de AK Parti’yi daha dinamik kılar.
Hayır, Öcalan’ın zamanı değil
KCK şehir çatışmaları stratejisi ile devleti savaş arenasına davet edince devlet bu çağrıyı bir gurur daveti olarak okudu. “Sıkıyorsa gel” gururu sergileyen KCK ile “sahaya inersem bir iner pir inerim” gururu yapan devlet büyük bir öfkeyle karşı karşıya geldi.
Müzakere için değil, bitirmek için masa
PKK özellikle Suriye müdahalesinden sonra ortaya çıkan tablonun kendisini güçlendirdiğini, halkta da güçlü bir sahiplenme iradesi oluşturduğunu, eğitimlerle “manevra ve vuruş gücü yüksek yeni bir gerilla yapısı” yarattığını düşünerek çözüm sürecini bozdu. Amacı askeri açıdan devleti perişan etmekti. İktidarı da özerkliğe mecbur bırakmaktı. Ama bu testten galip çıkan devlet oldu.
‘Arasında savaşmak’
Türkiye genelinde PKK’ye sempati ile bakan aktif, mobilize, sayıları 50-100 bin arasında değişen bir kitle var. Bu siyasal kitle içe kapalıdır, cemaat özellikleri taşır. Ağır bir bedel ödemiştir. İç devre iletişimleri, dayanışma motivasyonları güçlüdür. Kandil’in ruh halini genelde bu kitle belirler. PKK karar verirken halka değil kendisi için sokaklara çıkan aşırı politize olmuş bu kitleye baktı. Bu kitleyi halk olarak okudu. Kitlenin aşırı motiveli bir aktivite içine girmesini Kürt halkında yaşanan ortak bir duygu olarak yorumladı.
Yanlış bilinç, hakikat, Demirtaş
Sol bileşenler, yeni proje ve fikir üretmek yerine HDP’ye Erdoğan nefretini aşıladı. Zamanla bu nefret üretimi etkili olmaya, sirayet etmeye, parti üst yönetiminin kafasını çelmeye başladı. DAEŞ’in Kobane işgali bu nefret üretimini zaferle taçlandırdı. Diğer taraftan, çözüm sürecinde aktör kılınan Sırrı Süreya Önder gibi isimler üzerinden de hem İmralı’ya, hem Kandil’e, hem HDP’ye, ilişkide olduğu Marksist, sol liberal entellektüellerin Erdoğan karşıtı atmosferi taşındı.
ABD barışın önünde engeldir, nokta!
Amerika’nın Irak ve Suriye stratejileri bize şunu gösteriyor: ABD adım adım büyük Kürdistan’ın alt yapısını inşa etmekte. Irak’ta, Suriye’de federal ve konfederal yapılar inşa etti. Türkiye ve İran’da ise özerklik düşünüyor.
Yine mi fraktal örüntü?
Son 32 yıllık dönem, yeniden bir ateşkes iradesiyle çatışmasızlık ortamına girmemizi değil, kesin bir çatışmasızlık iradesiyle ateşkes ortamına girmemiz gerektiğini gösteriyor. İlki tarafların pozisyonlarında değişiklik yapmamasını, ikincisi ise tarafların pozisyonlarında değişiklik yapmasını gerektirir. Savaş için soluk kazandıracak bir yeni ateşkese değil, silahlı dönemi sona erdirecek kesin çözüm iradesine ihtiyaç var.
PKK sürpriz yapar mı?
Neresinden bakarsak bakalım, artık “silahlara veda” zamanı geldi. Bu savaş fazla uzadı. Yaşadığımız, anlamsız bir tekrardan başka bir şey değil. Neredeyse her gün cenaze kaldıran Başbakan Davutoğlu, PKK’ye “2013 Mayıs’ına dönün” çağrısı yaptı. Çağrı çok anlamlı ve çok değerlidir.
Cadı kızzzlar!
Kabul edelim ki erkek egemen zihniyeti köklerinden sökemedik. Dokunulmazlık katına çıkardığımız “mutlu yuva”larda sessizliğe zorlanan kadın çığlıklarını görünür kılamadık. Hâlâ kadınlardan “karı” olarak bahseden medyanın dilini dönüştüremedik. “Ben imanlı feministim” dediği için öldürülen Konca Kuriş’in sorgulama cesaretini sergileyemedik. “21. yüzyıl kadın yüzyılı olacaktır” diyen Kürt kadın hareketini ulusal patriyarkal siyasete nesne yaptık.
Ne Batmanci ne Supermanciyim
Popüler kültürde esas olan, değişiklik ve süreklilik içinde toplumu canlı tutan paradoksu üretebilmektir. Popüler kültür hem her şeyleriyle örnek ikonlar oluşturuyor, hem de ikonların kendileri üzerine düşünmelerini sağlıyor. Hem bağlanma hem de mesafe oluşturuyor. Böylece bir toplumu en gerekli olan şeyle, enerjiyle donatıyor.
AK Parti ve Arap Baharı
Arap Baharı dalgası Batı’nın beslediği otokratik rejimleri sarsacaktı; ancak yerine daha özgür bir rejim inşa edeceği beklentisi gerçekçi olmayan bir hayaldi. AK Parti dalganın otokratik rejimler karşıtı olmasını ve İslami tonlar içermesini yeterli bir veri olarak değerlendirdi. Bence bu ideolojik bir yargıydı ve hatalıydı.
Öcalan’ın “zamanı” geldi
PKK’yi kuşatma stratejisinin örgütü çözüme ikna etmeye nasıl dönüştürüleceğinin yoğun şekilde tartışıldığı bir zaman diliminde, KCK’den Dolmabahçe mutabakatı çerçevesinde müzakerelere hazır oldukları açıklaması geldi. Böylece dönüşümün daha az maliyetle gerçekleşmesinin imkânı doğdu. Ayrıca, Öcalan’ın yeniden etkili bir aktör olarak devreye girmesi için de ortam oluştu.
‘Halkın örgütü’nden, ‘örgütün halkı’na
Şu sıralar Kürt kesiminde yorum gücüne, sağduyusuna güvendiğim herkeste şu sorgulamayı görüyorum: PKK, giderek ölçü ve ölçüt tanımayan bir eylemin kaygı uyandırıcı anlamsızlığına mı dönüşüyor?
Hüzünlüyüm, öfkeliyim
Siyasal şiddet icrasında etkili üç öğe vardır: Saldırgan(lar), mağdur(lar), tanık(lar). Siyasal şiddet eyleminde meşruiyeti tanık belirler. Eğer tanık kendisini mağdurla özdeşleştirip eylemi canice buluyorsa, saldırgan amacına ulaşmaz. Ancak tanık (medya, kanaat önderleri, kamuoyu, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri vb) saldırganın eylemini “izah edici,” “gerekçelendirici,” “bazı sebeplere bağlayıcı” açıklamalar getiriyorsa, siyasal şiddet ayıplanmadığı, kınanmadığı için yeniden hayata geçme “yüzü” bulur.
Devlet, Kürtler ve entelektüeller
2009 yılında Kürtler-devlet-entelektüeller arasındaki ilişki yapıbozuma uğradı. Bunun tarihsel bir sonucu oldu. Daha düne kadar aydınların ufkuna ve bakışına muhtaç durumda olan devlet, artık kendi imkan ve kabiliyetleri ile bilgi üretebiliyordu. Hattâ “düşünülemeyeni düşünecek” kadar da aydınların ilerisindeydi.
Darbeyi caydırma önlemleri
Cemaati kullanan akıl, yerine geçecek yeni bir casusluk networku kurmadan paralel yapıyı gözden çıkarmaz. Tasfiye edilen paralel örgütün yerine yeni bir casusluk networku teşkil edilmemesi için karşı tedbirler daha etkili, aktif ve yaratıcı kılınmalıdır.
Dolmabahçe aceleye getirildi
28 Şubat 2015 günü Dolmabahçe’de tarihî bir toplantı yapıldı. Toplantı yapıldıktan sonra ortaya, KCK-HDP’ye göre Dolmabahçe, Öcalan’a göre Dolmabahçe, hükümete göre Dolmabahçe diye tarif edebileceğimiz üç ayrı bakış açısı çıktı.
Alevi reformu geciktirilmemeli
Hükümet programında ifade edilen “Alevi vatandaşlarımızın inanç ve kültür temelli talepleri karşılanacaktır” vaadini bir an önce hayata geçirmek, içte ve dışta oluşturulmak istenen özgürlük ve demokrasi karşıtı bir İslamcı parti imajını etkisiz kılmakla kalmaz; kuşatma için kullanışlı zemin doğuran kutuplaşmayı da hafifletir.
Rojava Türkiye’yi böler mi?
PYD konusunda şu gerçeği sanırım kabul etmek zorundayız: Türkiye ne yaparsa yapsın, artık bu saatten sonra Rojava yapılanmasını engelleyemez. O zaman, bu yapıyı düşmanlaştırmak yerine dost kılmak için yaratıcı prosedürler yaratmak, en doğru tercih. Ancak bunun için, en az Türkiye Cumhuriyeti devleti kadar Kürt siyasi öznelerine de tarihi sorumluluk düşmekte.
Suriye için yeni strateji
Suriye politikamızın taşınabilir ve sürdürülebilir olmadığını kabul etmek gerekir. Komplekse, duygusallığa ve paniğe kapılmadan, tüm parametreleri, faktörleri, ihtimalleri yeniden değerlendirmeyi içeren yeni bir stratejiye ihtiyaç var.
Şeytan, sahne, anahtar
Türkiye, Suriye’ye müdahil olmakla hem Kürtlerin Irak benzeri güçlü bir statü sahibi olmamalarını sağlamak, hem de PKK’nin Suriye Kürtleri üzerinde nüfuz sahibi olmasını önlemek istedi. Ayrıca, Esad sonrası dönemde Suriye’yi hinterlandı kılmayı arzuladı. Ancak kapasitesi buna yetmedi. Ulusal çıkarlarının peşinde koştu, ancak kazanamadı. “Süpermenim” dedi ama “uçamadı.”
Six stages in the USA’s PKK strategy
When Obama became president, he adopted a dual Kurdish strategy. Common economic interests were highlighted so as to prevent South Kurdestan and Turkey being pitted against each other as two hostile entities. With regard to Turkey, the Kurdish question was broken down into two subheadings of democracy and the PKK. This strategy then changed dramatically with the intervention in Syria as different interests and expectations came to clash. The US updated its Kurdish strategy in a way that heralded the apocalypse.
Rojava’yı Misak-ı Milli içine alalım
Rojava Türkiye’nin Misak-ı Milli sınırları içine alınmalı. Bu tez ezberlerden kurtulmayı, radikal düşünmeyi içeren bir bakış açısı gerektirir. Rojava PKK’nin önemli bir bileşeni olduktan sonra Türkiye’nin de mütemmim cüzü (bütünün tamamlayıcı parçası) haline geldi. Çözüm, sınırlar büyütülerek aranmalı. 1921 Anayasası ruhu ile hazırlanacak bir yeni Anayasa, bize bu bütünleşmenin ne şekilde olacağını sunabilir.
Darbe olur mu?
Son dört yılda Amerika, Türkiye’de darbe planlamadı değil; planladığı darbe girişimlerinde başarılı olamadı. Yeni dönemde darbe girişimleri olur mu? Zannetmiyorum. Öncelikle Türkiye’nin ulaştığı demokratik olgunluk düzeyi, sivil demokratik kültür ve yeni devlet aklı buna izin vermez.
Baharda bizi ne bekleyecek?
2016 yılı baharında, PKK’nin 1990-1993 arasındaki mücadele ruhu ile devletin 1993-1999 arasındaki mücadele ruhu karşı karşıya gelecek. Yıl sonu geldiğinde, savaşta tekrarın yaşandığı, anlamsız şiddetin çıkmazı derinleştirdiği bir “deneyimi” daha geride bırakmış olacağız. Bizler bir yıl daha kaybedeceğiz. Bu süre içinde “PKK gerillaları” toprak damlı evlerden, yoksul “Anadolu çocukları” naylon pencereli gecekondulardan sloganlarla uğurlanacak. Önümüzdeki barış için, arkadaki savaş dersleri çok iyi göz önüne alınmalıdır.
Türkiye’nin ihtiyacı başkanlık sistemidir
Parlamenter sistem özü itibari ile “birlik içinde çokluk” oluşturan bir sistem. Başkanlık sistemi ise “çokluk içinde birlik” oluşturan bir sistem. Birlik içinde yeterince ayrışan ve çoğulculaşan Türkiye’yi, şimdi “çokluk içinde birleştiren” bir sistem inşasına ihtiyacımız var.
ABD’nin yeni Kürt stratejisi
Öcalan ve PKK’nin “yeni toplum - kapitalist moderniteye karşı demokratik modernite” savunusu, Amerika’ya Rojava’yı istediği gibi şekillendirme olanağı vermeyecek. ABD bunun farkında olduğu için, PYD’yi KCK sisteminden ayrıştırmayı önceleyen söylem ve yaklaşımları öne çıkarmaya başladı. “Pratiği öne çıkaran” PYD ile “ilkeyi” öne çıkaran KCK, ABD ile ilişkiler konusunda -- ABD’nin de teşvikiyle -- kendilerini bir anda tartışma içinde bulabilirler.
ABD’nin PKK stratejisinde altı evre
Obama, koltuğa oturduğunda ikili bir Kürt stratejisi belirledi. Güney Kürdistan ile Türkiye’nin düşman iki yapı olmaktan çıkarılması için ekonomik menfaat birliği teşvik edildi. Türkiye açısından, Kürt sorunu demokrasi ve PKK başlıkları altında ayrıştırıldı. Strateji Suriye müdahalesi ile dramatik bir şekilde değişti. Çünkü beklenti ve çıkarlar karşı karşıya geldi. Kürt stratejisi güncellendi. Bu güncelleme kıyametin habercisi oldu.
Rojava, çözüm süreci, holist yaklaşım
Evet, Rojava çözüm süreci üzerinde etkili oldu. Ancak bu sonuç devletin Rojava’yı gerekçe gösterip tutum değişikliğine gitmesi yüzünden oluşmadı. Daha çok KCK’da çözüm sürecine yönelik tavır değişikliği yaratması üzerinden oluştu. Ancak devlet de Rojava okumasını korku üzerinden oluşturdu; iktidar bu korkuyu iç siyasette dolaşıma çıkardı.
İmralı ‘puzzle’ının eksik parçaları
(1) Devlet ve HDP heyeti Dolmabahçe mutabakatı öncesi iki ayrı metin mi hazırladı? HDP’nin sunduğu devletin metnine Kandil çok sert tepki mi gösterdi? Öcalan’ın iki metni inceleyip uzlaştırmasıyla mı, büyük bir kriz aşılmış oldu? (2) Yol haritasında tüm taraflar anlaştığı halde, süreç psikolojik açıdan iyi yönetilmediği için mi çöktü? HDP ve lideri Selahattin Demirtaş’ın, müzakerenin en stratejik ismi Erdoğan’ı aşırı rencide eden sözleri ve tutumları mı hassasiyet oluşturdu; bu da müzakerelere mi yansıdı?