Oral Çalışlar
‘Türkiye ile uyumlu’ Kürt varlığı
ABD’nin, PKK’nın önde gelen üç isminin başına ödül koyması, Türkiye için ne ifade ediyor? Kürt hareketinin bütünü için ne anlama geliyor? Öncelikle, bu kararın Ankara...
ABD ve İran, ambargo ve demokrasi
İran, Trump’a karşı durmayı sürdürecek… ABD’nin baskıcılığı, ne yazık ki, bölgedeki rejimlerin ayıplarını örtmeye sık sık vesile oluyor. İran’daki rejim, kendini, özellikle kendi halkının gözünde meşrulaştırmak için, Washington’un tehditlerini gerekçe gösteriyor. Şurası bir gerçek: “Mazlum” doğu halkları, iki yandan sıkışma altında...
Ana muhalefetsiz iktidar arayışı
Osman Kavala, 1 yıldır, “sorgusuz sualsiz” yatıyor. Eren Erdem milletvekilliğinin sona erdiği gün, yazıp, söyledikleri nedeniyle tutuklandı. HDP’nin neredeyse bütün üst yönetimi tutuklu.
CHP-İYİ Parti, Mansur Yavaş dönemecinde
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir değerlendirmesinde, “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” demişti. Rakamlar, Erdoğan’ın endişesini haklı çıkaran bir İstanbul tablosu ortaya koyuyor.
Gökçek Ankara’yı belirler mi?
Aslında siyaset satrancının en kritik oyunlarından birine tanık oluyoruz. Erdoğan, Ankara’yı kaybetmek istemiyor. Eldeki verilere göre, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi başbaşa bir mücadeleye sahne olacak. İşte bu tablo içinde Melih Gökçek’in MHP’den aday olması, seçim kazanma ibresinin muhalefetten yana dönmesine yol açabilir.
Silahı bıraktılar, ‘barış rehberi’ oldular
Hepsi yaşadıkları acı deneylerin sonucu barışın üzerine titriyorlar. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına neden olan Brexit, İrlandalıları endişelendiriyor. Belfast’ın sokakları,“AB üyeliği sürsün” afişleriyle donatılmış. AB’yi barışın güvencesi olarak görüyorlar.
AK Parti, MHP’yle nereye kadar…
AK Parti’nin, reformlara öncelik verdiği dönemde, en sert eleştiri ve muhalefet, Devlet Bahçeli’den geliyordu. Şimdi, Bahçeli’nin o dönemdeki konuşmalarını ortaya çıkaranlar, MHP liderini, sözünden dönmekle suçluyorlar. Aslında MHP’de fazla bir değişimin olduğu söylenemez. Kürt meselesinden, azınlık haklarına, Alevi sorununa kadar bir dizi konuda, AK Parti “değişim” derken, MHP’liler ellerinde yumurtalarla protestoda bulunuyorlardı.
‘Andımız’ı Mamak Cezaevi’nde okumak
“12 Eylül askeri darbesinin en ağır baskılarının yaşandığı günlerdi. Mamak Askeri Cezaevi’ndeydik. Daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da yapacak olan, dönemin MHP yöneticisi tutuklu Yaşar Okuyan ailesiyle yaptığı görüşten gözleri yaşlı döndü. ‘Neden? Başına neler geldi?’ diye sorduğumuzda şunları anlattı: ‘Tel örgülerle çevrili görüş yerine gittiğimizde tel örgünün öte yanında küçük kızım ve eşim duruyorlardı. Bizi götüren çavuş, ‘andımız’ı okumamızı emretti. Yoksa ‘görüşme’ izni verilmeyecekti. Okudum, (yetmedi) hançeremi yırtarcasına bağırarak okumamı istediler. Benim bu halimi gören kızım ağlıyordu. Ona bakınca ben de gözyaşlarımı tutamadım.’”
Dublinliler Brexit’ten endişeli…
Dublin, İrlan'da'nın başkenti, Belfast Kuzey İrlanda'nın. Kuzey İrlanda, İngiltere'nin bir parçası sayılıyor. İki ayrı ülke. Otobüsümüz herhangi bir kontrolle karşılaşmadan sınırdan geçiyor. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkma kararı almasının ardından, burada bir belirsizlik ortaya çıktı. İrlanda, AB üyesi. Brexit, yani İngiltere'nin AB'den ayrılması onların üyelik durumunu değiştirmiyor. Fakat Kuzey İrlanda İngiltere'nin bir parçası sayıldığı için, Brexit nedeniyle onlar da AB dışında kalmış sayılacaklar.
Üzülmeyin, bırakıldı iyi oldu
Dünyanın her yerinde siyaset yargıyı etkileme gücüne sahiptir. Önemli olan, “etkileme”nin amaçlarıdır. Ancak, siyaset; özgürlük alanlarının genişlemesi, insan haklarının korunması, demokrasinin bütün kurumlarıyla işlemesi yönünde yargıyı etkilemeli, yargıya bu amaçla yön vermelidir. Kanun çıkarırken, kamuoyu oluştururken siyasetin hedefi ve niyeti önemlidir.
Rıdvan Paşa’dan Türkçe tiyatroya yasak
“Rıdvan Paşa (...) tiyatroya aşırı ilgi duyan oğlu Reşat’ın bu konuyla uğraşmasını istemiyordu. Bu nedenle Paşa İstanbul’da Türkçe oyun oynanmasını yasaklamış, sadece yabancı topluluklara, Karagöz ve Meddah gösterilerine izin vermişti. Tiyatro toplulukları çaresizlik içinde İstanbul dışına dağıldılar.”
Mardin’den Londra’ya: “Casa de Papel”
Mardin bir buçuk yıl öncesine göre canlanmış. Eski şehrin ana caddesindeki turistik dükkanların sayısı artmış. Diyarbakır Tic. ve San. Odası Bşk. Mehmet Kaya bu yılın ilk on ayında Diyarbakır’a 1 milyon turist geldiğini söylüyor. Benzer bir tablo Mardin’de de görülebiliyor. Yeni açılmış dükkanlar pırıl pırıl.
İyi mi oldu?
İçe kapanmacılıktan bir kazancımız olacağını, olabileceğini sanmıyorum. İşte İran gerçeği, işte Türki ülkeler. Türkiye’den İran’a gidince aradaki çağ farkını görüyoruz. Tahran’da 50 yıldır hüküm süren klasikleşmiş “anti Amerikan” çizginin derde deva olmadığı, demokrasi getirmediği ortada.
“McKinsey”e başvurmak…
Türkiye’nin içinde yaşadığı sıkıntıları aşabilmesinin başlıca yollarından birisinin Batı ile ilişkileri düzeltmek olduğu bir gerçek. McKinsey meselesine gelince; keşke bu noktaya gelinmeseydi. Hayatın gerçeği dayatıyor. Batıdan gelecek yatırım ve maddi destek için bu tür denetim ve danışma kuruluşlarının referanslarına ihtiyaç bulunuyor.
Güle güle Charles Aznavour…
Charles Aznavour, ailesinin acılarını hayalinde canlandırmıştı: “Gelecek önümde uzanıyor olsa da ailemin geçmişini tümden silmedim, belleğimin bir köşesinde sakladım ve bugün, 79 gibi umulmadık bir yaşa erişmiş olarak, yapacak belirli bir işim olmadığı zaman hayal kuruyorum...
Avrupa’ya dönüş mü?
AB ile Türkiye arasındaki diyaloğun bu kadar sertleşmesi, ilişkinin tabiatına aykırıydı. Bunun sürdürülebilir olduğunu sanmıyorum. Her iki tarafın da normalleşmeye ihtiyacı olduğu bir gerçek. Herşeyin yerli yerine oturması için zamana ihtiyaç var gibi görünüyor.
Çukurova’nın muhtarları
Muhtarlar, mahalle yaşamımızın her zaman merkezinde olmuştur. Onlarla yakından tanışmak ve konuşmak amacıyla aralarına oturdum. Çoğunluğu uzun yıllardır bu görevi üstlenmiş. Bir ilçe kadar nüfusu olan mahallelerin desteğini alarak seçim kazanmak kolay iş değil. Uzun yıllar görev yapma şansını yakalamaları, toplumla olan ilişkilerindeki başarılarının bir göstergesi
Siyasi af mı? Adli af mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Af ancak devlete karşı suçlar için çıkarılabilir” yaklaşımını, bu arka planı düşünerek değerlendirmekte yarar var. Eğer siyasi irade bir dönemi geride bırakmak istiyorsa toplumda da geçmişin yaralarını sarıp yeni bir sayfa açılmasına yönelik istek varsa, af anlamlı hale gelebilir.
Avukat Ergin Cinmen’in mektubu
Yargıda birileri geçmişte olduğu gibi yine hukukla oynuyor. Bir yanda Anayasa Mahkemesi, diğer yanda yukarıdaki ve benzer davalarda yargı görevi gören ağır ceza mahkemeleri var. Bir tarafta da HSK. HSK, tahliye kararları veren (Atilla Taş ve diğerleri davası) 25. Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerini görevden alıp soruşturma açıyor. Ara kararlara varıncaya kadar mahkeme denetimi yapmak HSK’nın görevleri arasında değil. Öte yandan HSK, Anayasa Mahkemesi Genel Kurul kararlarına uymayan hakimler için hiçbir işlem yapmıyor.
Konvoydaki ‘maganda’dan farkımız var mı?
Memleketin dört bir yanı, Edirne’den Ardahan’a sevinç çığlıkları içinde ölümlere yol açan magandalarla dolup taşıyor. Konya’daki maganda yakalandığı için “yaptığımız iyi değil” demiş. Bu durumun, toplumsal bir mesele olduğunu görmeliyiz.
3.Havalimanında direniş…
İşçilerin bir defter kağıdına yazdıkları talepleri şöyleydi: “Habersiz şekilde işten atılanlar işe iade edilsin. Servis sorunu çözülsün. Yatakhane, lavabo, banyo temizlikleri düzenli olarak yapılsın, tahtakurusu sorunu çözülsün. Maaşların tamamı hesaba yatırılsın, elden maaş ödemesi yapılmasın. Geçmişe dönük ödenmeyen ücretler ödensin. İş cinayetleri çözülsün.
Talim ve terbiye
Bizde ne yazık ki eğitim de aşırı politize olmuş durumda. Herkes kendi inancına göre yeni nesiller yetiştirmek istiyor. Kimi “dindar nesil", kimi “Atatürkçü nesil” yaratabilmenin arayışında.
Darbecilik, darbe kültürü…
Birçok askeri darbede ABD’nin değişik rolü ve katkıları olduğu bir gerçek. Bir zemin varsa bu mümkün. İçeride darbeye alışmış ve rant devşirmiş bir askeri varlık ile bunun sivil uzantıları olmadan ABD, ya da başka bir güç darbeye girişebilir mi?
İdlib’de Türkiye
İdlib bir sonuç. Şam rejimi, Rusya’nın desteğiyle, kaybettiklerini geri alıyor. Batı da bu duruma büyük oranda razı görünüyor. Kaygıları ise göç dalgası.
İpek’le Atatürk’ün Selanik’inde…
İpek Çalışlar'ın, "Mustafa Kemal Atatürk, Mücadelesi ve Özel Hayatı" (Yapıkredi Yayınları) başlıklı kitabının hazırlanışının tanıklarından birisiyim. İpek'in kılavuzluğunda Makedonya'daki Manastır İdadisi'ni, Ali Rıza Efendi'nin gömüldüğü Selanik'teki Hortacı Camisi’ni, bu vesileyle ben de öğrenmiş oldum, gezmiş oldum.
En önemli sermaye: Güven
“Her şerde bir hayır vardır” denir ya, AB ile ilişkiler de böyle bir duygu uyandırıyor. Türkiye’deki ekonomik sıkışma, Suriye’deki tehlikeli tırmanış, Ortadoğu coğrafyasındaki belirsizlik; Ankara’yı Brüksel’e, Brüksel’i Ankara’ya yaklaşmaya itiyor.
Pozitif Muhalefet
CHP, çözüm üretmeye odaklı, sakin, dengeli ve gerçekçi formüllerle toplumun önüne çıkabilmeli. Atılacak en acil adım, AB ülkeleriyle ilişkileri yeniden canlandırmaktır. Bakanların bu yöndeki çabaları, bazı etkiler yapsa bile, Avrupa'da oluşmuş köklü yargıları aşmak için yeterli değil.
Başkanlık sisteminde siyasi partiler…
Bu dönemeçte, iktidar partisi olsun, muhalefet partileri olsun, tüm partiler, çıplak gözle görülebilir düzeyde bir varoluşsal krizle karşı karşıya. CHP'deki lider krizi, HDP'nin sıkışmışlığı, AK Parti'nin "metal yorgunluğu"; güncel ve geçici bir sıkıntıdan çok, dayanılan yapısal/sistemsel bir duvara işaret ediyor.
AB heyecanı gerçekçi değil mi?
AB ile ilişkilerin iyi gittiği yıllarda, insan hakları karnesi de, finansal göstergeler de, uluslararası ilişkiler de daha olumlu bir seyir içindeydi. AB ile ilişkilerin bozulması mı bu sonuçlara neden oldu? Yoksa siyasi, ekonomik bozulma mı AB ile ilişikleri olumsuz yönde etkiledi? İkisi de düşünülebilir.
Değişenler, değişmeyenler…
Demokrasi beklentisi bir kenara itiliyor, siyaset, geleneksel güvenlik refleksini hemen benimsenin yollarını arıyor. Düşünme, konuşma ve tartışma ortamı hızla daralabiliyor. Polisler, savcılar, yargıçlar böyle dönemlerde esen rüzgarı fazlasıyla hesaba katıyorlar. Muhalifler yargının hedefi haline geliyor.