Oral Çalışlar
CHP’nin “Böldürtmeyeceğiz” sloganı üzerine
Ülkedeki yapı değişmek durumunda. Başkanlık tartışmasını, somut temellere dayandırmak gerek. Böyle bir ortamda, temel kaygıyı, 'Ya Erdoğan başkan olursa' (veya 'ülke elden gidiyor') üzerine kurgulamak; enerji israfıdır.
Başkanlık sistemi, ama nasıl?
Yargı üzerindeki “siyasi vesayet sistemi”, aşılmalı. Eğer bunlar sağlanabilirse, Türkiye, demokrasi iddiasını sürdürebilir... Ancak, bugünkü OHAL koşullarında kurgulanan bir sistemin ne oranda sağlıklı olabileceğini de, ayrıca tartışmak gerek.
Tutuklu yazarlar
'FETÖ'cülerin kumpas kurarak hazırladıkları iddianamelerden, ilgili, ilgisiz herkesi aynı torbaya koyan hukuk tezgahlarının yarattığı toplumsal travmalardan da ders almamız gerekiyor. Siyaseten kızabilir, eleştirebilir, farklı düşünebiliriz. İnandırıcı bulmayabiliriz. Öfkelenmekte haklı da olabiliriz. Ancak sorunlu bulduğumuz herkesi, 'FETÖ'yle ilişkilendirerek yargılamak, tutuklamak doğru değil. En azından tutuksuz yargılansınlar.
Hâlâ umutlu muyum?
Şu açık: AB’yle yükselen gerilim, iki tarafın da çıkarına değil. Trump’ın ne yapacağıysa belli değil. Mesela, Ortadoğu'da, geçmiş yönetimden daha dinamik ve daha çözüme yönelik katkılarda bulunabilir mi? Bilemiyoruz.
Trump’ın Kürt politikası
Bölgede Türkiye ile Kürtlerin uzlaşarak yeni bir sinerji yaratmaları her şeyi değiştirebilir. PKK, Türkiye'ye yönelttiği silahları bırakır mı? Trump buna vesile olabilir mi? Çok zor olduğunu görebiliyorum.
Simpsonlar, Trump ve Erbakan
Dünya kapitalizminin ve melezlik üstüne kurulu küresel kültürün merkezindeki sisteme yönelen tepki, Trump'ı doğurdu. Bu doğumun gerçek anlamda nelere yol açabileceğini zamanla göreceğiz. Dengeler uzun vadede daha da fazla değişecek
Akiller ve Çözüm Süreci
Akiller de hükümet de, birçok açıdan eleştirilebilir. Şunun altını çizmek gerek: “Çözüm iradesi”, iyi niyetli ve yapıcı bir iradeydi.
CHP’nin tepkisi…
CHP ile, "Yenikapı ruhu"na tekrar dönebilmenin, yolları aranabilecek mi? Talepleri dikkate alınacak mı? CHP'nin tepkisini önemsemek gerekiyor. Bu hal, iktidarı uyarmalı ve makule dönebilmek için bir alarm olarak kabul edilmeli. Tansiyonu düşürmeliyiz.
Makedonya’da Haydar Kadı Camisi
Başbakan Yardımcısı Kaynak, Türkiye’nin değişik kültürlerin ve inançların eserlerini koruma konusunda gösterdikleri duyarlığa dikkat çekti: “Manastır’daki Haydar Kadı Camisi’nin yeniden ibadete açılmasının sevincini yaşarken, Vakıflar Genel Md. Edirne’de Yahudilerin Avrupa'daki en büyük sinagogunu, Diyarbakır’daki en büyük Ermeni kilisesini de restore ediyor.
Aydın Engin
Aydın'ın siyasi bakımdan en net tutumu, şiddet konusundadır. Şiddeti ve terörü siyasi mücadelede kabul etmez, kesin bir tavır gösterir. Bu çizgisi hiç değişmedi. Cumhuriyet'e yönelik operasyon nedeniyle, Aydın sorguda. Orada da mutlaka espriler yapıyordur. Karşılaştığı saçmalıkları alaya alıyordur.
Liderleri dinlerken: Uzlaşma ve çatışma
Tabloya bütünüyle baktığımız zaman görünen şu: Çok kritik konularda hala ışığı göremiyoruz. Daha da önemlisi, bunların çoğu ancak uzlaşarak gerçekleşebilir. Bu nedenle diyoruz ki, temel meselelerde uzlaşmadan siyasetin sağlıklı yürümesi mümkün görünmüyor.
Hikmet Çetinkaya’yı FETÖ’cülükle suçlamak
Şimdi yeni bir "operasyonculuk" süreci yaşıyoruz. Bunun hukuki bir süreç olduğunu söylemek gerçekçi değil. Düşünce ve ifade özgürlüğüyle, şiddet arasında ayrım gözetmeyen uygulamalarla karşı karşıyayız. Bu yoldan ne terörle mücadele başarısı çıkar ne de özgürlük...
FETÖ Alevilere nasıl el atmıştı?
“FETÖ”nün, toplumun her kademesini, her grubunu hedefleyen “ele geçirme faaliyetleri” bağlamında, Aleviler, gerçekten değişik bir örnek.
PKK-HDP Kıskacında Gültan Kışanak
Siyasi iradenin tercihinin tam olarak ne yönde olduğunu da, kesin olarak söylemek zor. “HDP seçeneği”ni, yaşayan ve etkili bir seçenek olarak önemsemek, “çift taraflı sıkıştırma” altında ezilmesini önlemek, mümkün olabilecek mi?
Türkiye kutuplaşıyor mu, yoksa…
Siyasetin dili inişli çıkışlı, buna aldanmamak gerek. Kaldı ki 15 Temmuz'da parlamenter rejimin savunulmasında bütün farklılıklar ittifak etti. Bu kadarı Avrupa'da ve ABD’de de var.” Meseleye böyle de bakmak mümkün.
Kürt meselesi iyice karmaşıklaştı
Savaşın gidişat ve kaderini belirleyebilecek faktörlerden biri, elbette Kürtler. Şu önemli: “Türkiye ile sonsuz bir hesaplaşma” stratejisine destek verecekler mi?
Savaş ortamı ulusalcılığı tırmandırırken
Ülkenin ihtiyacı; ulusalcıların zorladığı kamplaşma değil, farklılıkların zenginlik olarak kabul edildiği, mağdurların uzlaşabildiği, diyalog kanallarının açıldığı bir atmosfer.
Hamaset ve gerçeklikten kopmak
Ortadoğu'da, süper devletler boy ölçüşüyor. Türkiye, büyük oyunun içine, orta ölçekte bir aktör olarak dahil olmaya ve bir etki sağlamaya çalışıyor. Önümüzdeki verileri daha sakin bir şekilde değerlendirmeye ihtiyacımız var.
Musul’da Şii Sünni meselesi
Musul, bir Sünni Arap kenti. IŞID'ın zülmuyla farklılıklar tamamen yok oldu. İki milyon insanın yaşadığı Musul'un kurtarılmasında, iki temel güç, Kürt peşmergeleri ve Irak ordusu. Irak ordusu, son dönemde, iyice İran'ın etki alanı içine girdi. Iraklı paramiliter güçlerin de katılımıyla, operasyonunun mezhebi katilama dönüşmesi tehlikesi var. Önlem alınması ve uluslararası güçlerin sıkı denetimi şart.
Kağızman’dan geldiğini bilmiyorduk
Bob Dylan’ın Nobel Edebiyat ödülünü kazanmasına hiç şaşırmadım. Bu ödül, müziğin edebiyatını da kapsamına almış bulunuyor. Dylan’ın bir çoğunu kendisinin yazdığı şarkı sözlerinin edebi değeri ortada. Hep hayranlıkla izlediğimiz bu ustanın, Türkiye ile, Kars'ın Kağızman ilçesiyle ilişkisini, o yıllarda bilmiyorduk.
Başkanlık sistemi ve sorunlar…
Türkiye içeride ve dışarıda kritik dönemlerden geçiyor. Ekonomi bir dönüm noktasında. Başkanlık sisteminin gündeme gelmesi, bir ekonomik risk algısı da yaratıyor. ABD başta olmak üzere, çok ciddi önyargılar oluşmuş durumda… İçeride ve dışarıda “diktatörlük geliyor” söylemi yükselişe geçebilir. Daha da önemlisi şu: Suriye ve Irak'ta askeri operasyonlara girmiş bulunan Ankara, bu alanlardaki etkinliğini sürdürebilmek için, dış kamuoyunu ikna etmeye çalışırken, içeride uzlaşmaya daha çok ihtiyaç duyacaktır…
Rusya’yla ittifakın imkanları ve riskler…
Batı'ya karşı çıkarken, (Batı'nın da vurguladığı) evrensel hukuk devleti normlarından uzaklaşmak, hayırlı değil. Eleştirelim, çifte standartlı davranışlara tepki gösterelim, uygarlık ve demokrasi gibi değerleri ise gözden kaçırmayalım.
Acıyı birlikte paylaşabilmek
Siyasi öfke çıkartmak yerine, acıyı hafifletecek buluşmalar yapabiliriz. Bunca kamplaşmanın ortasında, bu tür düşünceler, naif bir hayalperestlikten veya kuramsal bir iyi niyetten ibaret gibi görünebilir. Olsun, biz gerçek düşüncelerimizi dile getirelim, varsın hayalperestlik olarak algılansın...
İki gazeteciye, Nilay ve Yurdaer’e veda
İşsiz gazeteci sayısı binlerle ifade ediliyor. Öte yandan, iç gerginlik, bölgesel gerginlik sürüyor. Kutuplaşma bütün şiddetiyle etkisini kabul ettiriyor. Dün dost olanlar, ertesi gün birbirinin yüzüne bakmıyor. Birlikte yola çıkanlar, selamı sabahı kesiyor. Bu dönemi tam bir savrulma ve altüst oluş şeklinde yaşayan birçok kişi var...
‘Ah şu liberaller!’ yine gündemde…
Türkiye'de, ciddi bir liberal akım da yok, siyaseten örgütlenmiş liberal bir topluluk da. Demokrasi duyarlılığı ise, inişli-çıkışlı bir grafik çizmekle birlikte, esas olarak gelişiyor. İslami kesimde de, sol-laik kesimde de; "ama"sız şekilde özgürlükleri, demokrasiyi, eşitliği savunan bir potansiyel var artık.
Tarihsel uzlaşma…
İnanan ile inanmayan, laikle dindar; çatışmaya değil uzlaşmaya yönelebilmeli: “Yenikapı Ruhu”nun işte bu eksende gelişmesine ve derinlik kazanmasına ihtiyacımız var.
İstanbul’u güzelleştiren aile: Balyanlar
Osmanlı saray mimarı Bali Kalfa, Mimar Sinan gibi Kayserili. Sonra oğulları ve torunları bu mesleği devralıp sürdürdüler. Bali’nin oğlu Krikor, Baliyan (giderek Balyan) soyadını aldı. III.Selim ve II.Mahmut döneminde yapılan modern mimari eserleri tasarladı ve inşa etti. II. Mahmut'un şahsi dostuydu. Onun güvenini kazandı. II. Mahmut ona özel bir berat verdi. Diğer Hıristiyanlardan farklı olarak vergi muafiyeti, dilediği biçimde giyinmek, ata binmek vb. imtiyazlar elde etti.
Lozan tartışması…
Şu ortamda, çatışmaya, siyasi gerilimi tırmandırmaya değil, iç barışı geliştirecek ortak akla ihtiyacımız bulunuyor. Farklılıklarımızı öne çıkartmak değil, ortak noktalarımızı geliştirmeye çalışmak, esas olmalı.
Yozgat’ta barlar, pavyonlar OHAL’e mi giriyor
Ekonomik sorunlar başta olmak üzere birçok sorunla uğraşan, dünyaya dert anlatmakta zorlanan Türkiye'ye, bunun nasıl bir faydası olabilir? Tam “kör gözüm parmağına” misali bir durum...
Şahidi JİTEM’ci olanın
28 Şubatçı militaristler, JİTEM’ciler ve AB karşıtlarıyla, muhafazakar medyadaki bir grubun aynı frekansta olduğu bir dönemden geçiyoruz. AK Parti dahil, büyük çoğunluğun esasen çok da itibar etmediği bu yeni “eksen”, bence, düşünülen oranda büyük bir enerjiye sahip değil.