Oral Çalışlar

Davutoğlunun çağrısı, yeni bir dönemin başlangıcı olabilir

Burada ana muhalefet partisi olarak CHP'ye önemli roller düşüyor. "Cumhurbaşkanı izin vermez" diyerek topu taca atmak yerine elini taşın altına koyabilir. Çözümün yeni baştan daha sağlam temeller üzerinde kurulmasına destek verebilir.

Darbe beklentisi, bir umutsuzluk hastalığı

Türkiye'nin, darbeye değil; demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe, kardeşliğe açılan yeni adımlara ihtiyacı bulunuyor.

Konsoloslar meselesi

AB üyelerinin değişik davaları izlemeleri, eleştirilerini belirtmeleri, onların hakkı ve görevi içindedir. Kızacak, öfkelenecek bir durum yok.

PKK silahı nasıl bırakacak?

Bölge halkı PKK'ya destek vermiyor ama, bu siyasi çizgiyle bağlarını da bir ölçüde koruyor. Devlete de eleştirel yaklaşıyor.

Batı ile Türkiye, Hıristiyanlık, Müslümanlık

İlişkileri belirleyen yalnızca din ve dindarlık değil. Türkiye, Batı'nın Ortadoğu siyasetlerine itiraz ediyor. Onların oldu bittilerini kabullenmiyor. Göçmenler konusundaki bencil tutumlarını eleştiriyor.

PKK’dan, HDP’den müzakere teklifi…

Bombalı saldırıları savunuyor musunuz? Devam edecek misiniz? Bu sorulara net bir cevap verilmeden, yapılan çağrıların anlamlı bir sonuç yaratmasını beklemek bana pek gerçekçi görünmüyor.

PKK frene mi bastı?

PKK, bir Kürt kitlesinin doğrudan ve dolaylı desteğini alabiliyor. Eğer bu tür eylemler sürerse, bu destek hızla eriyebilir.

Kürtlerin yerine kendimizi koyabilsek…

"Yeni önlemler" gündemdeyken, dikkatli olmalıyız. "Kimlik" üzerinde incitici olabilecek durumlardan kaçınmalıyız.

“Terörist”

90'lardan çıkardığımız en önemli derslerden biri; Kürt meselesini yalnızca "terör meselesi"ne indirgemenin, yani sosyolojik, politik, psikolojik boyutlarını gözardı etmenin yanlışlığıydı.

Katliamla nereye varacaksınız?

PKK, şehirlere yönelik kitle katliamını hedef alan cinayetleriyle, her türlü sınırı aşmış durumda.

Yüksekova

İstanbul'da Yüksekovalı dostlarla buluştuk. Tedirginler. Operasyonun ne anlama geldiğini, nasıl bir felakete dönüşebileceğini tahmin edebiliyorlar.

Yüzleşmediğimiz 12 Mart darbesinin 45. yılı

12 Mart 1971 darbesinin üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen, o darbenin toplumsal yaşamımızda kalıcı izleri oldu. Devlet açısından da, sol açısından da, tartışılması gereken bir çok olay yaşadık.

Abdullah Gül, Hakan Fidan’a “gitme” demişti…

7 Şubat 2012'de savcı Sadrettin Sarıkaya; MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırdığında Cumhurbaşkanı Gül'ün tavrı ne olmuştu?

Gülen hareketinin çöküşü

Kazanabilirler miydi? Fethullah Hoca, "Humeyni gibi Türkiye'ye dönmeyi" mi planlamıştı? Böyle bir şey gerçekleşebilir miydi? Bence hayır...

Devlet Bahçeli-Tayyip Erdoğan ittifakı mı?

Bahçeli'nin son çıkışı; Erdoğan'la Bahçeli arasında yeni bir ittifak imkanını ortaya çıkarabilir mi? Cumhurbaşkanının "Başkanlık sistemi" isteğine yeni bir ivme kazandırabilir mi?

PYD siyaseti değişemez mi?

Bu bölgede oluşabilecek bir Kürt yapılanması, Türkiye ile komşu olacak... Tıpkı Kuzey Irak gibi... Bugün bir karşıtlık olsa da, yarın bu yaklaşım değişemez mi? Kuzey Irak'ta değişmedi mi?

İç karartıcı tablo

Türkiye'de yaşanmakta olanlar, bir yönüyle bakıldığında, bir yönetim krizi görüntüsü veriyor. İktidar-muhalefet çatışmasına ek olarak, Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında ortaya çıkan tutum farklılıkları da, yoğunlaşıyor... Kısmen AK Parti içinde de, bir karamsarlığın oluştuğunu, hissedebiliyoruz.

İran değişiyor…

Kilit noktalar ilk kez değişiyor. Meclis ve Uzmanlar Kurulu'nda reformcuların çoğunluğu elde etmesi, İran politikasında köklü değişimlere yol açabilir.

Fethullah Gülen: Bir 28 Şubat hikâyesi

16 Nisan 1997 akşamı, Kanal D'de Fethullah Gülen var. Onun ne söyleyeceği, özellikle İslami kesimde merakla bekleniyor. Özetle şunları söyledi: "Birileri haksız yere laikliğe ve demokrasiye hücum ediyor."

Bu akıl dışı durum, nereye kadar?

Akılla, izanla açıklanması zor bir durumun içindeyiz. Bu tablonun, ne Kürtlere, ne de Türkiye'ye olumlu bir şekilde yansıması mümkün değil.

Her zaman tutarlı bir demokrat: Tosun Terzioğlu

Halil Berktay, onu, "O saf demokratlığın, tipik müşahhas bir haliydi" diye tanımlıyor. Özgürlük konusunda John Stuart Mill'i andıran mutlak ve evrenselci bir duruşu vardı Terzioğlu'nun...

“Müttefikimiz” ABD, Türkiye’yi sildi mi?

Her gelişmeyi "iç politikada puan almak, karşı tarafı köşeye sıkıştırmak" perspektifinden okuyan refleks; bazen gerçekleri görmeyi engellediği gibi, "barışçı çözüm" için düşünme imkanlarını da zaafa uğratıyor.

8 yıl önce Cerattepe

8 yıl önce dönemin Artvin Barosu Başkanı Bedrettin Kalın'ın iddiası şuydu: "Kanadalı bir şirkete bakır madeni gerekçesiyle ruhsat verildi, ancak asıl amaç siyanürle altın elde etmek." Geçen 8 yıl boyunca tahminler aynen gerçek oldu.

Türkiye, Kürt meselesi üzerinden vurulmak isteniyor

Bu çatışma ortamının Suriye'deki gelişmelere paralel şekilde tırmandığı açık.

Sünni Araplar ne olacak?

Bölge eğer bu dengesizlik içinde şekillenirse, yeni ve daha büyük mezhep çatışmalarının içine yuvarlanabilir.

Abdülhamit’in Kürtlerle uzlaşması…

Böyle bir ortamda, "Kürtlerle yeni bir bölge siyaseti üzerinde anlaşmak", mümkün olabilir mi?

Savaş felakettir, uzak duralım…

Savaş ciddi bir şeydir... Felaket kapıyı çaldıktan sonra; kimin muhalif, kimin iktidar olduğu bir önem taşımaz, herkes ağır bedeller öder.

Kabustan uyanmak mümkün

Dört ülkeye yayılmış Kürt kardeşlerimizle, yeni bir dünya oluşturabiliriz. Bu düşünceyi ilk önce rahmetli Turgut Özal ortaya atmıştı. Hayal gibi görünen bu hedefi yeniden önümüze koyamaz mıyız?

“HDP’nin siyasi varlığı bir şans”

Ne olursa olsun, şimdi, barışçı bir ortama yeniden nasıl dönülebileceğini konuşuyor, tartışıyoruz... Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un HDP'ye yaptığı çağrının, iyi bir işaret olduğu kanaatindeyim.

Atatürk fotoğrafına sıkışan CHP

Bir CHP'li, Atatürk'ü eleştiremez, bunu tartışamaz mı? Her CHP'li, mutlaka odasında Atatürk resmi bulundurmak zorunda mı? Bir CHP'linin "artık bir değişim gerekiyor" demesi imkansız mı?