Oral Çalışlar
Altan Tan’ın uyarısı
HDP’liler çözümü Türkiye’de görüyorlarsa, tutumları netleşmeli. “Biz birlikten yanayız, Erdoğan diktatörlük için Kürtleri savaşa çağırıyor” diyebilirler. “Savaş” AK Parti'nin işine yarıyorsa, “oyun”u bozmak ellerinde. PKK’ya “silahları bırak” çağrısında bulunabilirler.
Futbol, futboldan öte bir şey
Futbola “başlamak” için, maddi bir birikime sahip olmak da gerekmiyor. Bir top, iki taştan kale yetiyor. Bu nedenlerle, çok geniş bir gençlik kitlesi, topun peşinde.
Çözüm için CHP desteği
“Çözüm süreci” şimdi yalnızca bir “başarısızlık simgesi” olarak gündeme geliyor. Akil insanlar da, “bu oyunun beceriksiz piyonları” olarak görülüyor… Çünkü şimdi “çatışma zamanı”. Uzlaşma arayışı gerilerde kaldı.
Göcek koylarında erken bayram
İnşaatçıların, müteahhitlerin sürekli el koymak istediği bu koylar, Göcek’i sevenlerin gayretleriyle yıllar öncesindeki sükuneti, yeşili ve balıklarıyla yerli yerinde bozulmadan duruyor.
Acımızı çözüme dönüştürelim
Ülke içindeki farklılıkların düşmanlığa dönüşmesine yol açabilen çatışmacı dili değiştirebiliriz; daha yumuşak bir siyaset zemini yaratabiliriz.
Kadınlarla değil, erkeklerle uğraşsak
Temel toplumsal sorunumuz; kadınların iş bulup çalışmaları değil, çalışamamaları; düşük ücret almaları, sürekli erkekler tarafından taciz edilmeleri ve şiddete uğramaları, hayatlarını yitirmeleridir.
Kızmaya gerek yok, yüzleşelim
Öfkeye kapılmaya, İttihatçıların suçlarını üstlenmeye gerek yok. Tarihimiz acılarla dolu. Yüzleşmeye devam edeceğiz.
Yeni bir döneme giriyoruz…
Dış politikanın sık sık yön değiştirebildiği bir dönemdeyiz. Umarız, dış ve iç politikada, çatışma yerine uzlaşma eğilimi öne çıkar, insani değerler ve gerçekçilik esas alınır.
Bahçeli’nin ‘müzakere’ iddiası
Bahçeli, somut bilgilere mi sahip, yoksa bir ihtimalin önünü kesmek için mi böyle konuşuyor? Göreceğiz.
PYD, ABD’yle birlik olunca…
PYD ile Suriye’de yeni bir yapılanmaya yeşil ışık yakılırken, Türkiye’de çözüme ilişkin yeni gelişmeler başlayabilir mi? Net bir şeyler söylemek, kolay değil. Ama, artık yeni bir dönemde olduğumuz, çok açık.
Syria and the Kurdish Issue
This is the text of a talk given at the British Consulate in Istanbul, during a panel discussion with a delegation from the Royal College of Defence Studies.
Benim derdim özgürlükçü anayasa
CHP, Erdoğan’ın “Başkanlık” stratejisine kilitlenerek, uzun süredir, kendi hareket alanını daraltıyor… Başkanlık takıntısını aşıp, demokratik anayasa ihtiyacına sarılabilirler mi? Göreceğiz.
Kongre sonrası…
Sadece “başkanlık mı, partili cumhurbaşkanlığı mı, parlamenter rejim mi?” sorusu ile çözümlenemeyecek bir belirsizlik ve riskle karşı karşıyayız.
Erdoğan’a bağlılık kongresi
Kongreyi tek cümleyle şöyle özetleyebilirim: “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sadakat ve bağlılık, en kararlı bir şekilde ifade edildi.”
Bugünden sonra Kürt meselesi…
HDP’nin, siyaset zeminindeki varlığını, hâlâ çözüm için bir imkan olarak değerlendirmek mümkün. Şu bir gerçek: Şiddetle aralarına sınır çekmekte geri kaldılar. Geleceğini Türkiye’nin içinde gören geniş Kürt kitlelerinin talepleriyle, PKK’nın talep ve baskıları arasında sıkıştılar.
‘Düşük profilli’ değil, ama ne…
Binali Yıldırım’ın, uyumlu çizgisi ne kadar mümkün olacak? Yeni dönemde, yeni riskler, fırsatlar ve dengeler oluşacak, toplumdaki değişim sürecek. Yeni sularda yolculuklar yaşayacağız.
Bahçeli’nin taktiği…
Bahçeli’nin taktiği, göründüğü kadarıyla şöyle: Birinci düzlemde; AK Parti’yle uzlaşma yollarını kapatmadan, muhalifleri yenilgiye uğratmak.
İngiliz Elçisi ve Sarıkamış köylüleri
Sarıkamış köylüleri ve İngiliz elçisi, PKK destekçilerine eğer anlıyorlarsa ciddi mesajlar vermiş bulunuyorlar.
AK Partililerin endişeleri…
AB ile ilişkilerden, Kürt meselesine, demokratikleşme alanlarının sıkışmasına ve ekonomik sorunlara kadar, birçok alandaki gelişmeye, kaygıyla bakılıyor. Bu ruh halinden, önümüzdeki dönemde, reformcu bir ivme ortaya çıkabilir mi? Soru şu: Değişime devam mı, statükoya sarılmak mı...
Liderlere çağrı!
Hayalci söylemlerle, kavgayla, gündem saptırmayla, sorunlar aşılmıyor. Ülkenin gerçek gündemiyle, halkın gerçek ihtiyaçlarıyla ilgili konuşulsa, birlikte çözüm aramaya yönelik bir yaklaşım ve üslup tercih edilse; hem siyasi aktörler, hem ülke, bundan kazançlı çıkar.
Kraliçe ‘hicab’a girince
“Kraliçe tesettüre girdi” başlığı, bir mizah konusu olarak gündeme gelse bile; İngiltere’de de, İslamofobik tepkiler, laikliğe ilişkin korkular, bir ölçüde hissediliyor. Londralı seçmeni kutlamak gerek.
Bahçeli-Erdoğan işbirliği
Bahçeli ile Erdoğan arasında “kazan kazan” şeklinde gelişen bir işbirliğinin koşulları olgunlaşıyor. Bu işbirliği aynı zamanda bir AK Parti-MHP ittifakının da oluşmasını sağlar mı?
Bir muhalefet lazım, ama nasıl…
Gül’den Arınç’a, Babacan'dan Davutoğlu'na kadar, partinin kuruluşunda ve kazandığı başarılarda rol oynamış siyasetçiler, Erdoğan karşısında bir alternatif üretemediler. Siyaset sahnesini terk ettiler.
‘Emanetçi Başbakan’
İpler, Davutoğlu’nun örgüt üzerindeki yetkilerinin kısılmasına yol açan MKYK kararı ile koptu. Kararın arkasındaki asıl gücün Cumhurbaşkanı olduğunu bilen Başbakan, o an, istifa kararını vermişti. Muhtemelen Cumhurbaşkanı da bunu bekliyordu.
Davutoğlu istifa eder mi?
Davutoğlu’nu hedef alan ve Cumhurbaşkanı ile Davutoğlu’nun çelişmesini öyküleştiren “Pelikan dosyası”; “ok yaydan çıkmış hissi” verse de, daha köprülerin altından akacak çok su olduğunu unutmamakta yarar var.
Komik bir yargılanma öyküsü
Bizim ülkedeyse; yargı halka, halk yargıya, belki de hiçbir dönemde güvenmedi…Bir zihniyet değişimi gerçekleşmediği sürece, yargıya güven oluşması, pek de mümkün görünmüyor.
İktidarın Alevilik açmazı
Geçmiş dönemin “otoriter laiklik”i, Alevileri yok saydı. AK Parti'nin savunduğu “özgürlükçü laiklik” farklı olarak ne diyecek, göreceğiz.
PKK’nın stratejisi değişmedikçe
PKK, stratejisini değiştirmediği sürece, yeniden çözüm masasına dönmek, mümkün görünmüyor.
Meclis Başkanı hangi çağın Müslüman’ı?
Geçmişte “laikçi yasakçılık”tan çok çektik. “Dindar” olduğu iddia edilen bir anayasanın da; herkesin hayatını kısıtlayacağını, en iyi dindarların bilmesinin gerektiğini düşünüyorum.