İhsan Bilgin

Aydın Boysan da yok

Daha Hüseyin Kaptan’la vedalaşma töreni anıları soğumadan mimarlığın ve medyanın duayeni Cumhuriyet ile yaşıt Aydın Boysan’ın kayıp haberi geldi._x000D_

Her Yer

_x000D_ Yeni bir çalışma ortamı konsepti: Birkaç saatle gün aralığındaki kısa zaman dilimi için kiralanabilecek konforlu hazır büro ortamı habita sanayi mahallesinde, her türlü toplantı, kutlama, parti için de elverişli ve kullanışlı yer. Otel salonu alternatifi… _x000D_

Mesire olarak futbol

Geçen sefer BJK-Vodafon/Dolmabahçe’nin İstanbul gibi tarihi kadar fiziği de çetrefil bağlamına uyumlu mimari yorumu üzerine yazmıştım. Bu sefer de sahası kadar çevresini de yaşanıp seyredilesi kılan mimari yorum üzerinde durmak istiyorum. Sadece kentsel değil, çevresindeki doğayla da uyumlu olup onu sosyal ihtiyaçlar lehine dönüştürebilen biri Türkiye’den ve GS/Aslantepe alternatifi; diğeri uygulanmış iki fikir…

Stadyum da sadece gürültü ve statü değil, mimaridir.

BJK-Vodafone mimariyi ve kenti birçok boyutuyla düşünmeyi mümkün kılan bir ürün. Kapasitesi tribün gürültüsü ve sunduğu seyir paraleli yaşam tarzı seçenekleriyle sınırlanmamalı.

Saat farkı

Sosyal ve kültürel statümüzü belirleyen göstergeler sonunda yine başa döner. En yüksek ünvan da bir şey ifade ettiğinde ünvansız ismimizdir. En ulaşılmaz model, zevkli birinin evde yakıştırıp diktiğidir… Saat farkıyla insan farkları…

Özgürlük, adalet, haz

Özgürlük peşindeki William Morris’in ütopyası ile adalet arayışındaki Heinrich Kleist’ın kurmacaları özgürlük ve adaleti yeniden düşünmenin yanı sıra öncelikle de Morris’in ütopyasında başlıca canlılık belirtisi olarak hazzın payını vurgulayacak şekilde dile getirilmişler.

Hınç

Sanırım ona duyulan hayranlık kadar hınç da farklı bakımlardan özlenen idealin maddeleşmiş yaşayan örneği olmasıyla ilgili. Sadece çelişik iki kimlik iş-insanlığıyla sosyalistliği birleştirmiyor kişiliğinde, sevap hanesi şişkin bir hayırsever zenginden ibaret de değil…

Sürpriz olarak sevgi

Carson Mc Cullers’in hikayeleri sevgiyi ota da, pisliğe de konabilen doğasıyla benimsenebilir kılan sahnelerle dolu.

Metal yorgunluğu

Metal yorgunluğu konusu malum, iktidar partisi kurucu lideri partisiyle ilgili sarf edince ağızlara düştü. Sonuçta mecaz da olsa asıl anlamının teknik içeriğinden tamamen bağımsız değil. Konuşup dinlemeye değecek bir anlama gelebilmesi için o ilk düz anlamıyla zayıf da olsa bağını sürdürmesi lazım: Tartışanlar da o ilk ve esas anlamla hiç ilişki kurmadan sürdürünce kof bir lafazanlık olup çıktı.

Beyoğlu şenlendi

Galatasaray meydanındaki Yapı Kredi binası, Yapı Kredi Kültür Sanat (YKKS) adıyla yenilenirken cazip mimarisi ve hareketli merdiveniyle İstiklal bandını zengin programlı üst katlarına taşıyor. Müze, sergi, kütüphane ve İstiklal manzaralı hiper teknik donatılı performans/konferans salonu o heykelsi merdiven hattının ceplerinde Siyasi iktidarın hasmane yobazlıklarla köhneleştirdiği İstiklal caddesinin hayatiyeti neyse ki bir bankanın dirayetli yönetimiyle ve bir mimari büronun şuurlu projesiyle kısmen bile olsa geri kazandırılabilir mesafedeymiş meğer.

Yaratıcı sadakat / Urla TB-Evi-Faruk Tabak okuma odasında inziva bursu

Faruk Tabak’ı George Town üniversitesi Ertegün profesörüyken, daha yapacak çok işi ve yaşayabileceği hayat varken 2008’de kaybettik. Kitabı üzerine konferans yapmıştık. Şimdi de Tevfik Balcıoğlu, Urla’da 500 yıllık sıbyan mektebinden ve 4000 kitaplık özel kütüphanesinden konaklama imkanlı bir programla genç araştırmacılara açık bir kütüphane ve kültür ortamı üretti. İyi yaşanmış, ilham alıp vermeyi bilmiş bir hayattan arda kalanlar bundan daha yaratıcı ve ona uygun değerendirilemezdi. İyi hatıra iyi haberin de kaynağı oluyor._x000D_

Soros kimdir? Vebalı mıdır?

Medyada Osman Kavala da İsrail ve petrolün paralelindeki baş-şeytan figürü Soros ile ilişkilendirilerek suçlanıyormuş._x000D_ _x000D_

Osman Kavala

“Ne terörü, darbesi? Karınca görse önünü ilikleyip saygı sunan” cinsten masumiyet ve zerafet timsali; çoluk-çocuğa, gencine, orta yaşlısına rol modeli, her bakımdan melâike gibi iyi yetişmiş örnek bir adam neden suçlu muamelesiyle yolculuk sonu apar topar gözaltına alınır?

Böyle bir inşa etmek görülmemiştir: Topkapı ve kanal

Cumhuriyeti değil, Osmanlı ve spekülasyonu ihlal ettiklerinin farkındalar mı?

Yerleşmek ve gitmek

Yavaş yavaş uğurladığımız bir 20. yüzyıl değerlendirmesini “Taziye” başlıklı yazımla yaparken ulaşım ve kentleşme konularını ayrıca yazacağımı söylemiştim. Sıra onlarda…

Taziye

Tek tek kayıpları yazıp değişen zamanları konu ediyorum. Bu kez de vesilesiz bir 20. yüzyıla veda yazısı...

Çözüm

Birkaç atıl araba vapuruyla İstanbul’un orta yerine konan akılcı bir hat, trilyonluk köprülerin yapamadığını başarıp İstanbullu’nun trafik endişesinin hiç değilse zihin takıntısı kısmını hafifletmeye yetip ferahlattı…

Nazi mirası

6-7 Eylül ve 27 Mayıs, Nazilerin devlet içindeki 40’lardan kalan çalışmalarının görece erken tezahürleriydi. O etkinin sonuçları bunlarla bitmeyip çeşitli vakalarla sonraki onyıllarda da sürdü.

Şerif Mardin’le bir anı

 Düşünce mirasını değerlendirmek bana düşmez, zerafetini ele veren yegâne karşılaşmamı anlatayım, 80’lerin başında Defter dergisini tasarlarken öğrencisi Meltem(Ahıska) ve İskender(Savaşır)’la destek istemeye Cihangir’deki evine...

Bülent Uluer de artık yok!

İstanbul dev genç’in 70’lerdeki kurucusu, lideri, güvenilir aklı, hatibi, zor zamanların, zor anlarının, kayıp anlarının da sesiydi.

Neden Ramblas

Örgütlerin en beteri bu kez de hayatiyet merkezlerinin en hası Las Ramblas’ı seçti. Bir görenin hafızasından silinmeyen bu caddeye gizli bir kaynak kamusal canlılık enerjisi pompalar adeta. Tabii ki muamma değil o kaynak: Yerlisi yabancısıyla nice zamandır orada bulunarak can vermiş insanların yaşanmışlıklarından arda kalıp birikmiş tortunun geri dönüşünden, yani kendi hafızasından başka şey değil.

Sam Shepard artık yok

Türkçe’ye de çevrilmiş kitapları, sahnelenmiş oyunları ve filmleriyle tanınan tiyatro ve film aktörü yazar Sam Shepard Amerika’da yaşadığı çiftlikte yaşamını yitirdi.

İstanbul’da alışveriş ve seyirle büyümenin yakın tarihi

İstiklal’den, Bağdat’tan, AVM’ye, Akmerkez, Meydan, Zorlu’ya.. büyük sinemadan cebe.. Dolmabahçe’den oturma odasına.. büyüme ortamlarının elli yıllık değişimi…

Marka faşist olur mu?

Ford - VW, Henry Ford - Adolf Hitler paralellikleri, otoriter siyasi ilişkilerin doğası hakkında nice şifreler barındırıyor. Hannah Arendt süzgecinden bir bakış.

Bel-tö

Bel-tur Hidiv Kasrı hoparlörlerini meskun alana çevirmek ve davul-zurnacıyı harekete geçirmek için yaz aylarını bekledi. Tacizin taammüden yapıldığının başka işaretleri de var. Sadece ateşli silah kullanınca mı terör olur? Her tür zorbalık terör değil midir?

Betonarme

İmkan mı yoksunluk mu? İkisi de olabiliyor. Nasıl kullanıldığına; ne yaşandığına bağlı.

Umursamazlık

Şvayk karakteriyle edebiyattan tanıdığımız aldırışsızlığı felsefeci Agamben de “Çıplaklıklar”da konu ediyor.

Jest

Mimar ve sanatçı Sinan Logie’nin kadrajına girmiş apartman camiler perspektifinden kamuoyu gündemi işgal eden camilere bir bakış…

AKM yeniden..

Kurumlar ve kurumsal binalar, ne yapacağımızı bilemediğimizden faydalarıyla ve karşıladıkları ihtiyaçla konu olacaklarına kendileri müzmin birer soruna dönüşebiliyorlar.

Yerin ruhu

Aura’sı, hâlesi de diyebilirdik. İlk bakışta konuşması zor konu gibi duruyor. Ama öyle değil, son çeyrek yüzyılda biz mimarların diline fazlasıyla dolanmış bir deyiş, artık bir şey tasarlayıp koymadan önce soyut bir koordinat değil de bir “yer” olarak, yani canlıların yaşam alanı olmuş hafızalarında yaşam çevresi olarak yer tutmuş orasıyla alışverişe girmeye yatkınlığını da ayrıcalıklı değerlendirme ölçütü olarak benimsiyoruz. Mimarlığa sahip çıkmak da yerini sahiplenmekle mümkün artık. Yoksa kof bir hamasete savrulmak işten değil. İstanbul’dan iki gündelik örnekle anlatmayı deneyeceğim.