“Muhalefet mevcut krizi, onun da ötesinde Türkiye’yi nasıl bir çerçevede kuşatarak seçimlere doğru gidecek? Muhalefet içi tartışmalara baktığımız zaman iki ana eksen oluşmaya başladığını görüyoruz. Bunlardan biri daha kişi merkezli bir tartışma. Diğer tartışma ekseni ise ‘kolektif bir program’ hamlesi olarak karşımıza çıkıyor.”
2016 rejimi Erdoğan iktidarını irrasyonaliteden, rasyonel bir yeni anlatıya doğru taşırken, bugün gelmiş olduğumuz nokta, bu bakımından yeni sorular getiriyor. Erdoğan ekonomik bir sahada, globalleşmiş ekonomi düzeni içinde attığı yeni irrasyonel adımlarla ülkesini ve kendisini tehlikeli bir yere sürüklüyorsa şunu söyleyebiliriz: Karşımızda yeni bir irrasyonel dalga bulunuyor. Erdoğan bunu milliyetçi yerli-milli hikâyesinin içine yerleştiriyor.
Serbest TV’de yayımlanan Ali Bayramoğlu’yla Bugünler programının bu haftaki bölümünde: “Ana hatları itibariyle karşımıza çıkan manzara; popülist bir iktidar karşısında, onu yenebilmek için popülist istikamette giden bir muhalif çizginin varlığı. Mesela İmamoğlu mesela Yavaş gibi isimler Tayyip Erdoğan’ı yenebilecekleri duygusu verdikleri için bir cazibe merkezi oluyorlar.”
Ali Bayramoğlu Serbest TV’de haftalık olarak yayımlanan programının bu bölümünde iktidarın ‘yeni ekonomi politikası’nı ele alıyor: “Mesele sadece bir kur krizi, sadece ekonomik pistin değiştirilmesinden kaynaklanan rasyonalite krizi değil. Bu, aynı zamanda Türkiye’nin içe kapanmasının, kendine haslık iddiasının ve bu çerçevedeki milliyetçilik politikalarının yeni bir durağı.”
Serbest TV’de yayımlanan Ali Bayramoğlu’yla Bugünler programının bu haftaki bölümünde Kürt meselesi ve HDP’nin Türkiye siyasetindeki konumu ele alınıyor: “Yıllar içerisinde çözülemeyen bir sorunun sosyolojik olarak derinleşmesinin, belirleyici bir unsur haline gelmesinin öyküsü var karşımızda. Dolayısıyla; HDP oyları denilen şey aslında doğrudan doğruya Kürt sorununun siyasal ve toplumsal sistem içerisindeki yeri, rolü, ağırlığıdır.”