Artık Türkiye’deki dindarlar milliyetçileşerek, devletçileşerek sekülerleşiyor.
Sekülerleşiyorsun ama geleneksel Türk modernleşmesi gibi bu Batılılara benzeyerek, öz benliğini kaybederek yani onların tabiriyle “gavurlaşarak” olmuyor.
Güler Sabancı’nın babası İhsan Sabancı’nın resmen evlenmediği ikinci eşinden olan çocukları Sevgi Sabancı, Sevilay Sabancı Çınar ve Murat Sabancı, mirastan haklarını almak için Sabancılara karşı 20 yılı aşkın süredir hukuk mücadelesi veriyor. Sevgi Sabancı: “Akbank'ta alacağım miktar çok büyük. Tedbir koydurmayacağım, bankanın bu süreçten zarar görmesini istemiyorum. Hacı Sabancı, dava açmamı istemiyordu. Bana 'Sabancı ailesiyle iyi anlaş yoksa ömür boyu avukatlarla uğraşırsın' demişti. İhsan Sabancı’nın çocuklarına yapılmış büyük bir haksızlık var. Kardeşim Güler Sabancı da mağdur, o da hakkı olanı alamadı.”
Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Bir yorumcu çok haklı olarak artık 'Fransa'da parlamenter sistem başlıyor' dedi. Doğru. Çünkü Macron, parlamentoyla çalışmak zorunda. Önümüzdeki haftalarda bir uzlaşı Başbakan’ı seçmek durumunda. Dün ortaya eski Cumhurbaşkanı, sosyalist François Hollande’nin ismi atıldı. Mevcut Başbakan Gabriel Attal, 'Macron, seçimleri ilan ederken bana sormadı' dedi. Yani aralarında bir anlaşmazlık var. Fransa halkı Fransız kaldı tabiri caizse.”
7 Ekim’den bu yana Gazze’de katliamlar sürerken dünyanın en prestijli tıp dergisi Lancet ölü sayısının 186 binden fazla olduğunu açıkladı. Dünyaca ünlü edebiyatçı ve insan hakları aktivisti Abulhawa ise doğrudan ve dolaylı ölümlerin 194 binden 514 bine kadar yükselebileceğini ifade ediyor.
Konya’da Suriyelilerin işlettiği Halep Lokantası, mülteci karşıtları tarafından taşlanarak kullanılamaz hale getirildi. O anları kaydeden kişi: "Suriyelilerin işlettiği Halep Lokantası vardı ya, artık yok.”