İnsan hakları savunucusu Av. Halim Yılmaz, Göç İdaresi’nin uygulamaları ve geri gönderme merkezlerindeki durumu Deniz Baran’ın sunduğu “Gereği Düşünüldü”nün yeni bölümünde anlattı: “Göç İdaresi, son 2 yılda idari gözetimi bir otomatik uygulama haline getirdi. Geri gönderme merkezlerinin bir cezalandırma merkezi gibi kullanıldığı hissine kapılıyoruz. Geri gönderme merkezlerinin şartları cezaevlerinden daha ağır. Gömleğin ilk düğmesini Göç İdaresi yanlış ilikliyor, idare mahkemeleri o yanlışı devam ettiriyor.”
Cemil Bayık, PKK’nın televizyonuna konuştu: “Biz yeniden silah kullanmak istemiyoruz. Türk devletinin hukuki bir zemin yaratması gerekir. Türkiye tecridi kaldırır, demokratik entegre yasaları geliştirirse o zaman zemin yaratılır ve biz de silahları bırakabiliriz. Silahlı mücadele bir sonuçtur, sebep değil. Bu altyapı değişmediği sürece PKK silah bırakır ama başkası silahlanır.”
Fikren tasvip edin yada etmeyin, Bahçeli bu ülkenin son otuz yılda aldığı bütün virajlarda tayin edici roller üstlenmiş büyük bir siyasetçi. Siyasî hayatının muhtemelen son demlerinde Kürt meselesinin çözümünde başka kimsenin alamayacağı bir risk ve inisiyatif alarak bu ülkeye en büyük hizmetini ifa ediyor. Hedefe ulaşıldığında, hatta -Allah muhafaza- ulaşılamasa bile, tarih onun da adını altın harflerle yazacak.
“Ali Bayramoğlu ile Bugünler”de bu hafta: “ABD bugün bölgedeki Ukrayna'dan tutun Orta Doğu'ya kadar her adımını Türkiye ile birlikte atmak, Türkiye üzerinden atmak, Türkiye'ye danışarak atmak gibi bir tutum izliyor. Kürt meselesinde çatışma faktörünün devreden çıkması ve Kürtlerin siyaset yapabilme zemininin oluşması, hakim otoriter dalgaya rağmen Türkiye'yi daha demokratik istikamete taşıma, daha açık toplum unsurlarını devreye sokma işlevi görebilir. İsrail, Suriye'de güçlü bir hükümet olmasını istemiyor.”