Manşet

Leyla Zana: “31 Mart’ta sandıklardan başımız dik çıkalım, güçlü olursak muhatap da oluruz”

Leyla Zana, DEM Parti seçmenlerine çağrı yaptı: “Tüm metropollerde yaşayanlara çağrım var. Herkes kimliğine ve iradesine sahip çıksın. Kimse algılara dayalı sözlere kulak asmasın. Herkes gücünü birlik yapsın. 31 Mart'ta başımız dik sandıklardan çıkalım. Eğer biz güçlü olursak muhatap da oluruz. Eğer güçlü olmazsak muhatap da olamayız!”

RÖPORTAJ | DEVA Fatih adayı: “Samatya’daki Ermeni cemaatinden de Çarşamba’daki İsmailağa Cemaati’nden de oy alacağım”

Müfide Boğazlıyanlıoğlu, memleketi Yozgat Boğazlıyan’da ilkokul ve ortaokulu okuduktan sonra Yozgat Öğretmen Lisesi’ni bitirip 1979 yılında girdiği üniversite sınavı sonucunda Ankara’da birçok bölüme puanı yetse de babası 12 Eylül öncesi ortamda kızını Ankara’ya göndermemiş. Boğazlıyanlıoğlu, 30 yıl sonra evli ve dört çocuk annesi olarak taşındığı İstanbul’da sosyoloji lisansı ve yüksek lisansı yapmış. Boğazlıyanlıoğlu, DEVA’nın Fatih adayı: “Samatya’daki Boğazlıyanlı Ermeni cemaatinden de Çarşamba’daki İsmailağa Cemaati’nden de oy alacağım.”

RÖPORTAJ | “Belgrad’daki Büyük Paskalya Toplantısı Balkanları gerebilir, Balkanlar Rusya ile Batı arasında Ukrayna’dan sonra ikinci cephe olabilir”

Bosna Hersek’in AB ile adaylık müzakere sürecinin başlaması gözleri tekrar Balkanlara çevirdi. Balkanlardaki son gelişmeleri Balkanları yakından izleyen insan hakları aktivisti Osman Atalay ile konuştuk: “Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic Bosna Özerk Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik ve Sırp Ortodoks Kilisesi Patriği Porfirije ile 5-6 Mayıs’ta ‘Büyük Paskalya Toplantısı’ düzenleyecek. Bu toplantı sonrası yapılacak açıklamalarda Büyük Sırbistan mesajı verilmesi Balkanlarda yeni bir gerginliği başlatabilir. Büyük Sırbistan mesajı ile Rusya AB’ye karşı hamle yapabilir. Balkanlar Batı ile Rusya arasında, Ukrayna’dan sonra ikinci cephe olacak."

Şimdi de uluslararası öğrenciler hedefte

Türkiye’deki 300.000 uluslararası öğrenciyi ülkeye kazandırmak için dünyanın dört bir yanına gidip ailelerle ve çeşitli devletlerin yetkilileriyle görüşüp onları ikna eden insanların yıllar boyunca verdikleri emeklerin bir anda berhava edilmesi için geçtiğimiz Cuma günü ilk darbe vuruldu. Eğer Türkiye bu kötülüğe de teslim olursa, kaybettiği sadece uluslararası öğrencilerle gelen yıllık 3 milyar dolardan ibaret olmayacak.
- Advertisement -

Reklam Festivali biterken: Apolitik siyasetin DEM kaygısı

Hem iktidar partilerine hem muhalefet partilerine “Benim kendi siyasetim var” demek, suçlanma aracına dönüşüyor. Üstelik bu taktikler o kadar anlık değişiyor ki Mayıs seçimlerinde de muhalif birlikteliğe destek olmak kabahat sayılıyordu. Billboardlardan, şarkılardan, pankartlardan öteye geçip politik taleplerin tartışıldığı, partilerin hangi esaslı sebeplerle birbirlerinden ayrı oldukları ortaya konulamadığından, siyasi partilerin otoriter iktidarın bahçesinde birbiriyle “aldım-verdim” oyunları oynaması bekleniyor. Oysa tehlike burada başlıyor: Koskoca Türkiye siyaseti, sadece Erdoğan’a mı bırakılmalı?

En Son Çıkanlar