Dün, 11 Temmuz, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birinin, Srebrenica Soykırımı’nın 30. yıl dönümü. Defalarca ziyaret ettiğim Potočari'nin sessiz ve vakur mezarlığında yatan 8.372 masumun aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Srebrenica, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan ‘Bir daha asla’ ilkesinin, uluslararası toplumun gözleri önünde Avrupa’nın kalbinde nasıl paramparça edildiğinin acı bir sembolüdür. Ne yazık ki dünya ne Holokost’tan, ne Ruanda’dan ne de Srebrenica’dan ders çıkardı. Bugün Gazze’de yaşanan soykırım, bu korkunç gerçeği bir kez daha yüzümüze vurmaktadır.
ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack konuştu: “’Bağımsız Kürdistan’ olmayacak. ‘Bağımsız SDG devleti’ olmayacak. Artık Şam ile anlaşma yapma zamanı. Eğer anlaşamazsanız sonsuza kadar dadılığınızı yapmayacağız.”
Türk milliyetçiliğinin sembol hareketinin lideri olan ve tüm hayatını bu yola vakfeden bir siyasetçi ve aynı zamanda Cumhur İttifakının ortağı olarak MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı tarihi çağrı, yakın geçmişte yaşanan ama tamamına ermeyen çözüm girişiminin gölgesindeki statükoyu aşacak ciddi bir ağırlık noktasını denkleme dahil etti. Kimsenin beklemediği yerden gelen bu güçlü destek bir tür “şok terapi” etkisi yaptı ve sürecin sahiciliğini teyit edip pekiştirerek, tüm aktörleri harekete geçiren mucizevi etkiyi oluşturdu.
Barış Bildirisi'ni imzaladığı gerekçesiyle 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Akdeniz Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilen akademisyen Hafize Öztürk Türkmen için Danıştay’dan önemli bir...
PKK’nın silah bırakma töreninin yapıldığı Casenê mağarası, 1923’ün başlarında, İngilizlere karşı Kürt isyanı başlatan ve İngilizlerle mücadele için Atatürk tarafından gönderilen Özdemir Bey’le işbirliği yapan Mahmud Berzenci tarafından sığınak olarak kullanıldı. İngilizlerin Süleymaniye’yi bombardımana tutması üzerine Casenê mağarasına sığınan Berzenci, burada İngilizlere karşı cihad çağrısı yaptığı Kürtçe "Bangi Haq" gazetesini çıkartmıştı.