Rusya Bilimler Akademisi'ne bağlı Halk Ekonomisi Tahmin Enstitüsü, Rusya ekonomisini 30 yılda nelerin beklediği konusunda bir çalışma yayımladı. Enstitü "mevcudun korunması" senaryosunda 2040-2050 yıllında...
Sezgin Baran Korkmaz’ın kara para suçlamasıyla tutuklu yargılandığı ABD’deki davanın ilk oturumu yapıldı. Savcılık, savunma avukatlarının incelemesi için 16 bin adet keşif dosyası sundu, ellerinde 100 bin dosya daha olduğunu açıkladı. Hakim, avukatların dosyaları incelemesi için 17 Ocak’taki oturuma kadar süre verdi. Haziran’da Avusturya’dan ABD’ye iade edilen Sezgin Baran Korkmaz’ın 12 ayrı suçlamadan 225 yıl hapsi isteniyor.
Serbestiyet Ankara Temsilcisi Hilal Köylü’nün hazırlayıp sunduğu “Şimdiden Seçim 2023” programına konuk olan CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP’nin “başörtüsüne yasal güvence” hamlesini anlattı. Nazlıaka, yönetmelikle uygulanan kıyafet serbestliğinin kanunlaşmasını istediklerini söylerken, CHP’nin ilgili kanun teklifinin mecliste görüşülürken kimin kadının kıyafetine karışılmaması konusunda –mış gibi yaptığının anlaşılacağını dile getirdi: Kadınların kıyafeti üzerinden ayrıştırılmasına karşı çıkışımızı somutlaştırıyoruz. Kadınların ne giydiğine, ne yediğine, kahkahasına, hamilelikte sokağa çıkıp çıkamayacağına karışmayın artık. CHP’nin başörtüsüne yasal güvence çıkışı asla oy devşirme amaçlı değil.
Demirtaş’ın Mersin’deki polisevi saldırısını kınamasıyla başlayan PKK-Demirtaş polemiği devam ediyor. Demirtaş, PKK’nın saldırıyı kınamayı “sindirilmişlik” diye tanımlayan açıklamasına gönderme yaparak “Demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Geri adım atmamızı kimse beklemesin” demişti. PKK liderlerinden Duran Kalkan, böyle eleştiri yapanlar için “ukalalık yapma” dedi. Öte yandan HDP yöneticileri, Saymaz’ın HDP’li bir yöneticiye dayandırdığı ‘parti içinde Demirtaş rahatsızlığı’ kulis haberine tepki gösterdi: “Bu dil HDP'nin, hele 'yetkili' denilecek kişilerin dili değil.”
“Sahnede 90’lar” başlıklı sergi SALT Beyoğlu'nda açıldı, 12 Şubat tarihine kadar izlenebilecek. Sergi, dönemin karanlık havası ile sivil toplumun dinamizminin tam bir tezat oluşturduğu bu ilginç tarihsel aralığı konu alıyor. Sergiyi gezdikten sonra zihinlerde ister istemez şu soru beliriyor: Peki sonrasında ne oldu? Bu çığır açıcı “90’lar Akımı” neden kalıcı olamadı? Sonrasında ne olduğunu anlayabilmek için devletle sivil toplum ilişkilerinin nasıl dönüştüğüne bakılabilir.