PKK’nin şiddeti, devletin elindeki bir İsviçre çakısı gibi, birçok işe yarıyor. Devlet bunu, bütün bir toplumu baskılayan ve itiraz seslerini kesen bir susturucu olarak kullanıyor. Peki devlet, kendisine bu kadar büyük bir alan ve yapıp-ettiklerine meşruiyet sağlayan PKK’nin silahından rahatsızlık duyuyor mu ya da çekiniyor mu? Zannetmiyorum. Aksine devleti endişeye sevk eden bir şey varsa, o da silah ve şiddet değil, sivil ve demokratik siyasettir.
Serbest TV programı Ve Fakat’ın yeni bölümünde Cemalettin Taşcı, Mersin’de yaşanan saldırıyı ve sonrasında yaşananları değerlendirdi: “Bizi dinleyecek olanlar biz böyle kocaman mevzular hakkında bir şey söyleyeceğiz diye dinliyorlar. Dolayısıyla dinlenebilmek için babalar, çocuklar, anneler, oğullar arasındaki ilişkilerden değil de seçimden, eşitlikten, bayraktan, vatandan konuşmamız gerekiyor. Ve böyle yaptığımız için durmadan olaylar böyle seyrediyor.”
PKK’ya yakın medya organlarından ANF News, İçişleri Bakanı Soylu’nun Tece Polisevi’ne saldıran iki kişiden biri olduğunu söylediği Dilşah Ercan’ın videolu bir açıklamasını yayımladı. Dilşah Ercan videoda geçmişte hapse gazetecilik faaliyeti nedeniyle girdiğini, hapisten çıktıktan sonra ise demokratik mücadeleye olan inancını yitirip dağa çıktığını söyledi. Dilşah Ercan, “Örgütümüz gereken açıklamayı zaten yapmıştır. Ben görevimin başındayım” dedi.
Dün (2 Ekim) dünya kamuoyu dört farklı seçimi yakından takip etti. Brezilya’da düzenlenen seçimlerde Lula az bir farkla birinci turda Bolsonaro’yu yendi, iki siyasetçi 30 Ekim’de ikinci tur seçimlerinde ülkenin başkanı olmak için yarışacak. Bulgaristan’da adı yolsuzluklara karışan ve 2021’de koltuğunu kaybeden 12 yıllık başbakan Boyko Borisov’un partisi GERB, seçimlerde uzun bir aradan sonra birinci oldu, Türklerin partisi Hak ve Özgürlükler rekor oy aldı. Bosna’da ise tarihi bir sonuç ortaya çıktı, Aliya İzetbegoviç’in oğlu Bakir İzetbegoviç ilk kez seçimleri kaybetti, sosyal demokrat Boşnak aday Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi seçildi. Letonya’da Rus azınlığın partileri ciddi bir seçim hezimetine uğradı.
Müzisyen Onur Şener’in dün gece (2 Ekim) bir barda ‘istek şarkısını’ bilmediği için program sonrasında yolu kesilerek öldürülmesine büyük bir tepki var. İki çocuk babası şarkıcının talihsiz sonu sosyal medyada en çok konuşulan konu oldu. Katil zanlılarının bürokrat olması tepkiyi daha da artırdı. HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “’Ben istersem olur’ nobranlığına alışan iktidar ve bürokratları toplum barışı için güvenlik tehdidine dönüştü” diye yazdı.