Bugün (15 Eylül) ABD’nin en zenginlerinin, siyasetçilerin yazlıklarının bulunduğu sayfiye adası Martha’s Vineyard’da 50 kaçak göçmen tespit edildi. Göçmenlerin Teksas’tan Massachusetts’te bulunan sayfiye adasına masrafları Florida Valisi DeSantis tarafından ödenen özel iki uçakla getirildiği ortaya çıktı. Cumhuriyetçi Valiler Demokratların çoğunlukta olduğu kentlere göçmenleri otobüs ve uçaklarla yollayarak yasadışı göç sorununa dikkat çekmek istiyor, Demokratları yaklaşan ara seçimlerde göç konusunda zorlamayı amaçlıyor.
İktidarın özgürlüğü ve bilgiye erişimi baskılama gücüne bağlı olarak, bir olgu halkın gözünden saklanabilir veya farklı bir formda sunulabilir. Yalanın olanakları genişleyebilir, teknikleri daha ikna edici bir boyut kazanabilir ve hatta siyaset bir bütün olarak bir yalanın emrine amade kılınmış da olabilir. Ama yalanın sistematiği ne denli gelişmiş olursa olsun, bir olguyu tamamen insanların zihninden çıkarmak mümkün olmaz.
1850’li yıllardan sonra Diyarbakır hem ipek kozası üretimi hem de dokumasında zirve yıllarını yaşadı. Restore edilip ziyarete açılan Cemil Paşa Konağı’nın bir kısmı ipek ve puşi atölyesi olarak kullanılıyordu. Bu atölyenin ustabaşısı ise, sanatçı Udi Yervant Bostancı’nın babası Hagop’tu. O yıllarda Cemil Paşa Konağı ile Meryem Ana Kilisesi’nin olduğu sokak arasında Sinek Pazarı denilen bir semt bulunurdu. Diyarbakır’ın büyük atölyeleri genelde bu semtte toplanmıştı. Ali Paşa ve Behram Paşa mahallelerinde evler atölye olarak kullanılırdı. Koza üretimi genelde ailece yapılan bir işti ve evlerde yapılırdı. Peki sonra ne oldu? Kötü şeyler oldu…
Financial Times’a (FT) konuşan Amerikalı üst düzey yetkililer, Rusya’nın MİR ödeme sistemine dahil olan Vakıfbank, Ziraat Bankası, İş Bankası, DenizBank ve Halkbank’ın ABD tarafından yakından inceleneceğini söyledi. FT’ye göre AB Finansal Servis Komiseri Mairead McGuinness’in de yakın bir zamanda Rusya’ya yönelik yaptırımlar hakkında Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor.
Ankara’daki Çin Büyükelçiliği’nin önünde basın açıklaması yapmalarına izin verilmeyen Uygurların akşam saatlerine kadar bekleyişlerini sürdürmesi üzerine dağılmaları için kendileriyle konuşan bir Emniyet amiri, “Bu yaptığınızı protesto ettiğiniz ülkenin polisine yapabilir misiniz? Orada yapamayacağınızı burada da yapmayacaksınız”