Celal Şengör, “Musa diye biri tarihte yok” dediği için ifadeye çağırıldı. Sezen Aksu da şarkısında Hz. Adem’e hakaretle suçlanmıştı. Stand-up'çı Emre Günsal, Atatürk, Mevlana ve Şemsi Tebrizi’ye hakaretten tutuklanmış, gazeteci Oktay Candemir’in evi padişahlarımızla dalga geçtiği için polis tarafından basılmıştı. En son Spotify’da müzik listelerine verilen isimlerden dolayı “din ve devlet büyüklerine hakaret” suçundan dava açıldı. Son zamanlarda açılan ve anlam verilemeyen hakaret davalarını derledik.
Hakkında 2 fezleke hazırlanan ve yasama dokunulmazlığı kaldırılan HDP'li Semra Güzel, MİT ve İstanbul Emniyeti'nin ortak operasyonunda yurtdışına kaçmak için Edirne'ye giderken yakalandı. Gelişmeyi sosyal medya hesabından duyuran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu etiketleyerek “Sevgili Kılıçdaroğlu, sana üzücü bir haberimiz var: HDPKK’lı Semra Güzel enselendi" dedi. Kılıçdaroğlu ise Soylu'nun tweetini alıntılayarak Erdoğan'ı etiketledi ve “Bu ilgi istiyor. Al bunu ilgilen biraz…” yazdı.
Politik kararlar yalnızca içerikten ibaretmiş gibi gözükür. Oysa kurumsal kapasiteler, maddi praksisler gelişmekte olan fikirler üzerinde etkide bulunur. Onlar görünmeyen failler (eyleyenler) olarak mekânsal gelişmelerin akışına katılırlar. Politik kararların yalnızca tercihlerden, içerikten ibaretmiş gibi algılanmasının, eleştiriyi etkisizleştiren bir tuzak olduğunu düşünüyorum.
Sedat Peker’in “rüşvet çarkı” iddialarında adı geçen isimlerden Serkan Taranoğlu ve Korkmaz Karaca, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığı görevinden alındı. Zehra Taşkesenlioğlu ise kendisinin mağdur olduğunu söylediği bir açıklama yaptı. Ama şu ana kadar AK Partili yetkililer, milletvekilleri ve Cumhurbaşkanlığı’nda görevli isimler sessiz kalmayı tercih etti. Korkmaz Karaca’nın istifa açıklamasını hiçbir AK Parti milletvekili, üst düzey parti yetkilisi ve Cumhurbaşkanlığı çalışanı paylaşmadı. Zehra Taşkesenlioğlu’nun kendini savunduğu açıklamasını sosyal medyadan paylaşan tek AK Parti milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı oldu.