DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Aksaray merkez ilçe kongresinde yaptığı konuşmada önemli bir iddiayı dile getirdi: Naci Ağbal, Merkez Bankası’nın ‘buharlaşan’ rezervlerinin araştırılması talimatını verdiği için görevden alındı.
Cezaevinde tutulan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a 2015 yılındaki açıklamasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada 3 yıl 6 ay hapis cezası kararı verildi. Mahkeme en üst sınırdan ve indirim uygulamadan cezayı verdi. Demirtaş ise savunmasında; "Cumhurbaşkanı ve Başbakanı direkt hedefe almadım. Niye o kadar az söyledim diye şu anda üzgünüm. Çok yumuşak açıklama yapmışım. Hükümeti eleştirmek demokratik toplumun görevidir" dedi.
Cinayetler birbirini izlerken alınacak bir kararın uygulamaya nasıl yansıyacağı çok hassas bir konu. Sözleşme var da cinayetler engelleniyor mu, diye soruluyor bir de. Sözleşmeden kaynaklanan önlemler sayesinde şiddete maruz kalan kadınlar korunabiliyordu, bunu biliyoruz.
Yeni Şafak’ın son günlerdeki manşetleriyle, iktidarın ekonomi alanında attığı adımların ‘uyumu’ dikkatten kaçacak gibi değil. Durum ilk bakışta, iktidarın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir dediğini iki etmemesini andırıyor ama Yeni Şafak’ın böyle bir gücünün olduğunu öne sürmek fazla abartılı olur. Yine de gazetenin mevcut durumdan keyif aldığı ve bu imajını sürdürmeye kararlı olduğu anlaşılıyor. Bugün manşetten duyurulan yeni ‘talimat’ da böyle okunmalı.
Karamsarlık artık elle tutulur hale geldi, mutsuzluk gözle görülüyor, sokak röportajlarındaki teyzeler bile söze “İsterse hapse atsınlar...” diyerek başlıyor, korku hissedilir düzeylerin üzerinde. Her gün sosyal medyada pasaportunu alıp yurt dışına gidişini müjdeleyenlere gelen binlerce tebriği okuyoruz. Bir neslin hayali çoğunluğu genç olan milyonlarca insanın kabusuna dönmüş durumda.