Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabı üzerinden 28 Şubat “post-modern” darbesine ilişkin bir video yayınladı. Erdoğan bu görüntülü mesajında, “Darbe bir insanlık suçudur. 28 Şubat’ı...
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca 28 Şubat’ın yıldönümünde yazdı: 28 Şubat süreci bu topraklardaki ilk kitlesel kadın düşmanlığı örneğidir.
28 Şubat bitmiş olabilir. Ama genelde kadın düşmanlığı, özelde ise “Kurtlukta düşen başörtülüyü yemek kanundur” prensibi değişmedi.. 28 Şubatçılar, rejimi tehdit ediyorlar iddiasıyla başörtülü kadınları üniversite ve kamu kurumlarının dışına kilitlemişlerdi. Bugünün muktedirleri ise FETÖ bir zurna ise onun ancak son deliği olabilecek pek çok başörtülü kadını darbeci oldukların bahisle cezaevine kilitledi.
Tarkovski’ye göre bir filmi ya da sanat eserini tıpkı çocukların hayatı izleyişleri gibi görmedikçe haz almak oldukça zordur. Katıksız, yalın, basit ve kendini sanatsal olanın anlamına kolayca bırakıp kapılabilen kişi sanat zevkine ulaşır ve gerçek manada anlama ulaşır.
Yaşadığı tüm ezilme biçimlerine rağmen –bunun da ötesi var; “hiçlenme” biçimleri...- öz saygısını, haysiyetini kazanmış bir insan olabilmek ise tam da bu açıdan çok daha değerli, çünkü tamamen kişinin kendini ayağa kaldırma becerisi ve kendisine verdiği emekle alakalı...
Çayolog Adolf Goetz, “bazı mekânların çay içmek isteyenlerin ihtiyacını karşılamakta gösterdikleri sevgisizlik ve düşüncesizlikten” yakınıyor. Egemen söyleme kapılıp “Beter olsunlar” demeyeceğim ama artık “sevgi ve düşüncelilik” izdivaçta bile şart değil. Gelişmiş insanın sıkıntısı, bunalımı da bir tuhaf oluyor doğrusu. O kalitede bunalmak da zor.