Manşet

Macron Erdoğan’ı sevmiyo Erdoğan da Macron’u

İki liderin birbirini sevmemesi, beğenmemesi tahammül edilebilirlik sınırları içinde kalırsa kimse oralı olmayabilir, örneğin Angela Merkel’in Nicolas Sarkozy’yi bir türlü sevememesinde olduğu gibi. Erdoğan ile Macron ikilisinde, sevgisizlik maalesef ciddi boyutlar aldı.

Babacan ilk kez Erdoğan sonrası dönem için konuştu: Geçiş dönemi planlanmalı

DEVA Partisi’nin Gaziantep ve Şanlıurfa kongrelerine katılan Ali Babacan, geziyi izleyen gazetecilerin sorularına cevap verdi. Muhalefet partilerinin parlamenter demokrasiye geçiş vaatlerini somutlaştırması gerektiğini söyleyen Babacan, seçim öncesi halka yeni anayasa için bir ilkeler ve prensipler belgesi sunulmasını önerdi, seçim sonrası parlamenter sisteme geçiş süreci planlanmalı dedi.

Kültürel hegemonya: Kökü nerede?

Tarih olmuş olanla, yaşanan ve gözlemlenen olgularla, onların nedenleriyle ilgilenir, zihniyet çalışmaları ise anlamlandırmayla ve bunun neden olduğu zihinsel arayışlarla… Bu, zihniyet çalışmalarının ‘olmuş olan’dan bağımsız olduğunu ima etmez. Ama söz konusu olayların gerçekleşmesinin ardında genellikle çok uzun bir zihinsel dönüşümün yatma ihtimaline dikkat çeker.

‘Le séparatisme’ / Ayrılıkçılık

Böyle bir “numaranın” 2020’de yeniden sahneye konulması ve bunun kimi devlet ve devlet adamı tarafından ciddiye alınması Fransa Devlet alışkanlıklarını ve devlet adamlarından kiminin iyi tanınmamasıyla açıklanabilir. (…) Macron’un bu tür şovlarını ciddiye almamak, bunlara önem vermemek gerektiğine inanıyorum. Devlet adamları oralı bile olmamalı.
- Advertisement -

Şarap gibi adam

“Hepsi kül /Bir bir anımsadığım şimdi /Hepsi kül olmuş”… Külleri ne olacak, nereye koyulacak acaba? Nazım Hikmet’in “Ben senden önce ölmek isterim” şiirindeki gibi bir kavanoza, vazoya mı? Eşi ölünce onun da külleri aynı kavanoza mı gelecek; “orada beraber yaşarız, külümün içinde külün”…

En Son Çıkanlar