Her ülke liderinin ilginç alışkanlıkları vardır, ama Washington Post’un dünkü haberine göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nunki artık göze batmaya başladı: Yurtdışı ziyaretlerine çanta dolusu kirli eşya götürmek.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ten “Gazi Mustafa Kemal” diye bahsettikten sonra parti içinden tepki toplayan İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıktı: “İster Gazi Mustafa Kemal deyin, ister Atatürk; bunlar aynı şey zaten. Bunlar yapay tartışmalar”
Anayasa Mahkemesi'nin ‘Karayollarında toplantı ve gösteri düzenlenemez' düzenlemesini iptal etmesine “Bisikletinle işe git gel bakalım” sözleriyle tepki gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya AYM Başkanı Zühtü Arslan'dan cevap geldi: Herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir. Bu yargı kararları için de geçerlidir. Daha kararın gerekçesi bile yayımlanmadan yöneltilen eleştiriler kamuoyunu yanlış bilgilendirme ve yönlendirme sonucunu doğurmaktadır.
Pandemi önlemlerinin damga vurduğu BM Genel Kurula’na Fransa’dan telekonferans aracılığıyla hitap eden Macron, konuşmasının bir bölümünü Sincan’daki Uygurlara ayırdı, BM himayesi altında uluslararası bir heyetin görevlendirilmesi için çağrı yaptı.
Türkiye Halkbank’taki fonların nakit olarak İran’a aktarılmasına izin vermeden de bu fonlardan ciddi şekilde istifade edebilirdi; o tarihte İran ithalatlar konusunda çok zorlandığı için –aynı Çin’in yaptığı gibi– Halkbank’taki fonlarla Türk menşeli ürünlerin İran’a ihraç edilmesini sağlayabilirdi. Fakat bunun yerine bu fonların -eğer Adem Karahan’ın dediği doğru ise, 800 milyon dolarlık avanta karşılığında- İran’a teslim edilmesi tercih edildi.