Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, internet medyasında yeni hukuki düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi: “Yalan habere dayanan bu kara düzen toplumsal huzurumuzu açıkça tehdit ettiği gibi bir ulusal güvenlik sorunu olarak görülmelidir…” Altun’un Türkiye’deki yabancı basını hedef aldığı sözleri ise SETA’nın hazırladığı “Gazetecileri fişleme raporu”nu akla getirdi.
Bu bir ‘son yazı’… Bir süredir yapmakta olduğum analizi tamamlayan ve ona biraz dışarıdan bakma fırsatı tanıyan bir yazı… Açıkçası Türkiye’nin içinden geçtiği dönem ve onun arka planı ile ilgili şu an için başka söyleyecek lafımın kalmadığını düşünüyorum.
Antalya'da iki kardeşin öz anneleri ve üvey babaları tarafından nitelikli cinsel istismara maruz bırakılması davasında sanıklar tahliye edildi, karar büyük tepki topladı. Elmalı davasının avukatı, çocukların çizdiği resimleri göstererek şöyle konuştu: “Yetişkin bir bireyin kullanabileceği ilaçları kullanıyorlar. Kâbus görüyorlar. Annelerinin ve üvey babalarının onları kaçırmasından korkuyorlar. Çocukları görseniz uyku uyuyamazsınız. Bu resimler ne ki? Bu resimlerin kaç katını yaşadı bu çocuklar.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kanal İstanbul'un finansmanına ilişkin kullandığı "O parayı tahkim yoluyla söke söke alırlar" sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Söke söke alacağım. Bu işe giren müteahhit unutsun kendisini. Bu işe kredi veren banka unutsun kendisini" dedi.
Harvard Üniversitesi genetik ve metabolizma profesörü Dr. Gökhan Hotamışlıgil’e göre Sinovac aşısı koronavirüsün Delta varyantına karşı yetersiz kalıyor: “Sinovac aşısı yeni çıkan varyantlara karşı daha fazla zafiyet gösteriyor. O yüzden benim ve birçok uzman kişinin görüşü Sinovac olanların mRNA aşılarından biriyle acilen üçüncü dozu olmaları.”