Manşet

Arkadaşım Rangin Afganistan’ı terk ederken

Batı, İslam dünyasının kodlarını okumakta zorlanıyor, o ülkelerin içinde yaşadığı toplumsal hikayeleri anlamıyor. İslam dünyası ise kadın meselesi dahil, özgürlükler, demokrasi gibi konularda zaaflar yaşıyor. Yoksulluk ve gerilik büyük çoğunluğa damgasını vuruyor. Arkadaşım Rangin Dadfar, ülkesinin modernleşme atılımına katılmak üzere Afganistan’a gitti ve Emanullah Han’ın çok farklı bir ortamda yaşadığı kaderi yeniden yaşadı.

Taliban liderleri hakkında bilinenler

Taliban’ın sözcüsü Zabihullah Mücahid, 17 Ağustos’ta Kabil’de düzenlediği ilk basın toplantısında “liderlerimizi zaman içinde tanıyacaksınız” demişti. Şimdilik hiçbiri ortaya çıkmayan Taliban liderleri hakkındaki kısıtlı bilgileri Amerika’nın Sesi özetledi. Bunların en ilginci olan Molla Abdül Gani Baradar 2001’de Pakistan’a kaçmış, 2010’da CIA’in yardımıyla yakalanıp cezaevine gönderilmiş, 2018’de barış görüşmelerinin şerefine Trump’ın ricasıyla serbest bırakılmış. Doha’daki görüşmelerde Taliban heyetine başkanlık eden Baradar, geçtiğimiz günlerde, 20 yıl sonra Afganistan’a dönmüş.

Devlet, sivili denetlemeye doymuyor: DDK artık dernekleri ve vakıfları da denetleyecek

Dün gece (19 Ağustos) Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) denetleme yetkisi kamuya yararlı dernekler, vakıflar, kooperatifler ve birliklerin her türlü ortaklık ve iştiraklerini de kapsayacak şekilde genişletildi.

“Türkiye’nin Avrupa’nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, mecburiyeti yoktur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrası mülteci tartışmaları üzerine konuştu: Düzensiz göçmenlerin ülkemizde yol açtığı huzursuzluğun farkındayız. Muhalefetin bu konudaki nefret söylemlerini de tehlikeli ve art niyetli buluyoruz. Türkiye elbette yol geçen hanı değildir. Biz sadece kendimizi düşünerek kapımıza gelenlere sırtımızı dönebilecek cibilliyette bir toplum değiliz. Türkiye'nin Avrupa'nın mülteci ambarı olmak gibi bir görevi, sorumluluğu, mecburiyeti yoktur. Suriyeliler meselesi farklı bir konudur. Bu ülkeden dilimizi öğrenip, sosyal uyumu sağlayarak ülkemizde kalanlar olacaktır. Bunu başaramayanların evlerine dönüşlerine yardımcı olmak da kendi vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir.
- Advertisement -

ANALİZ | Bunun adı intikam duygusuyla ceza

Bu nedir? Türkiye’nin yakın tarihinde askerlerin ellerini kollarını sallayarak darbe yapıp da hiçbir ceza almamalarının biriktirdiği öfkenin dışa vurumu mu? Ya da belki, cezayla sonuçlanan davanın muhtevasını düşündüğümüzde daha akla yatkın olmak üzere, sert laikliğe karşı bir dindar öfkesi mi? Öyle veya böyle, ortada zapt edilemeyen bir öfkenin olduğu aşikâr; yoksa 80 yaşını aşmış, cezaevinde çok büyük zorluklarla karşılaşacakları belli olan bu insanların dört duvar arasına tıkılmasının önüne geçecek bir çare mutlaka bulunurdu.

En Son Çıkanlar