Solda, Atatürk bir Cumhuriyet Balosu’nda. Batı’yla bazen savaşan, ama çoğu zaman sevişen Türk modernist milliyetçiliğinin alla franca’lığının somut ifadesi. Sağda, kadınlara ilişkin bütün hükümleri dahil, şeriatı (kendi yorumuyla) hayatın her alanına uygulamak iddiasındaki Taliban’ın üçüncü başkomutanı Mevlevi Hibatullah Ahundzâde.
Kabil’den havalanan Amerikan askeri kargo uçağının tekerlerine saklandıktan sonra uçak havalandığında düşerek hayatını kaybeden iki kişiden birinin Afganistan genç milli takım oyuncusu Zeki Enveri olduğu ortaya çıktı.
Batı, İslam dünyasının kodlarını okumakta zorlanıyor, o ülkelerin içinde yaşadığı toplumsal hikayeleri anlamıyor. İslam dünyası ise kadın meselesi dahil, özgürlükler, demokrasi gibi konularda zaaflar yaşıyor. Yoksulluk ve gerilik büyük çoğunluğa damgasını vuruyor. Arkadaşım Rangin Dadfar, ülkesinin modernleşme atılımına katılmak üzere Afganistan’a gitti ve Emanullah Han’ın çok farklı bir ortamda yaşadığı kaderi yeniden yaşadı.
Taliban’ın sözcüsü Zabihullah Mücahid, 17 Ağustos’ta Kabil’de düzenlediği ilk basın toplantısında “liderlerimizi zaman içinde tanıyacaksınız” demişti. Şimdilik hiçbiri ortaya çıkmayan Taliban liderleri hakkındaki kısıtlı bilgileri Amerika’nın Sesi özetledi. Bunların en ilginci olan Molla Abdül Gani Baradar 2001’de Pakistan’a kaçmış, 2010’da CIA’in yardımıyla yakalanıp cezaevine gönderilmiş, 2018’de barış görüşmelerinin şerefine Trump’ın ricasıyla serbest bırakılmış. Doha’daki görüşmelerde Taliban heyetine başkanlık eden Baradar, geçtiğimiz günlerde, 20 yıl sonra Afganistan’a dönmüş.