HDP’liler: Temelli bizi hiçleştirdi
İsmail Saymaz bugünkü yazısında HDP eski eşbaşkanı Sezai Temelli’nin “çözümün adresi İmralı’dır” sözlerine HDP içindeki tepkileri yazdı: “Temelli'nin sözleri HDP'yi hiçleştiriyor. 'Asıl muhatap İmralı'dır' demekle, 'Ben meseleyi HDP ile çözerim' diyen anlayışı yok sayıyor.”
Trudeau’nun kumarı Kanada’da sonucu değiştirmedi: Sandıktan yine koalisyon çıktı
Kanada’da Başbakan Justin Trudeau’nün partisi Liberal Parti’yi tek başına iktidar yapmak için ülkeyi götürdüğü erken seçimde Liberal Parti yüzde 31.7 ile 156 sandalye çıkararak birinci oldu ama hükümet kurmak için gerekli 170 sandalyeyi yakalayamadı. Yüzde 34 alan Muhafazakar Parti ise seçim sistemi nedeniyle 121 sandalyede kaldı. Liberal Parti’nin 157 sandalyesi vardı. Seçim sonuçlarına göre Kanada’da Trudeau’nün başbakanlığı sürecek, yeni bir koalisyon kurulacak.
Ahmet Taşgetiren: Ya evdeki bulgur kurtlanmışsa…
Taşgetiren: Muhafazakar camiada içinde tanınmış hocaların değerlendirmesinin de yer aldığı bir WhatsApp mesajı dolaşıyor. “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım.” Ya evdeki bulgurun kurtlanmış, böceklenmiş, karakteri bozulmuş olması anlamına geliyorsa, insanlar ondan yapılacak yemekten hoşnut değillerse, üstelik bu sebeple, bundan böyle “Bulgur”dan bahsetmek bile insanlarda alerji uyandırmaya başlıyorsa…. Ne olacak? Sorayım hocalarımıza: Evdeki bulgurun böcekli halinden sizlere yemek yapılsa onu yer miydiniz?
Seçmenler bir kararın eşiğinde
Türkiye’yi bu kadar denetimsiz bir şekilde yönetmenin mümkün olmadığını, büyük sorunlar çıkacağını ifade ettik. Bu sisteme geçilirken, denge ve denetim mekanizmaları çok önemliydi. “A tabii denge ve denetim mekanizmaları kurulacak” dediler. 2021 itibarıyla sistem dört yaşına bastı. Bu sistemin ne getirip ne götürdüğünü değerlendirecek olan, seçmen kitlesidir.
- Advertisement -
Acaba bu iktidar devletin başarısı mı?
Bazı dindarlar Gezi olaylarından bir çıkarsama yaptı: Laik kesim ile, Kemalistlerle birlikte yürümek mümkün değildi… Erdoğan bu yeni tepkiselliğe sahip çıktı, çünkü pragmatizminin hedefi iktidar odaklıydı. Demokrat eğilimliler büyük ölçüde tasfiye oldu ve Erdoğan ‘tek adam’ konumuna yerleşti. Bu durum devlet için elverişli bir gelişmeydi. Artık karşısında hiç hazzetmediği demokratik potansiyeli olan bir iktidar partisi değil, aksine otoriterliği kişiliğinin parçası kılmış, güçlü bir tek adam vardı. Parti ile anlaşmak, ‘koalisyon’ yapmak zordu, ama derdi iktidarda kalmak olan güçlü bir siyasetçi ile anlaşmak kolaydı.