İsrail, dünyada vatandaşlarının tamamını aşılayan ilk ülke oldu. Fazladan 6 milyon aşısı olan ülke, yanıbaşındaki 5 milyon nüfuslu Filistin için sadece İsrail’de çalışma izni olanlara uygulanmak üzere 120 bin aşı ayırdı. ABD’li demokrat senatörler Biden’ı harekete geçmeye çağırdı.
Son yılların en ilginç polis operasyonu geçen hafta İstanbul’da yaşandı. Çinli bir çete İstanbul Silivri’de 9 ayrı villa kiraladı. Çin’den 101 bilgisayar mühendisi ve bilgisayar programıcısını iş vaadiyle İstanbul’a getirip bu evlere yerleştirdi. Pasaportlarına el koydukları Çinli mühendisleri aylarca kripto para üretimi ve pazarlamasında çalıştırdı. Bu postmodern zamanlar çetesini kaçıp Çin Başkonsolosluğu’na sığınan iki Çinli mühendis açığa çıkardı.
Bir göçmenin en sık duyduğu sorulardan biridir bu: “Mutlu musunuz orada?”. Mutluyum, çünkü çocuğumla her evden çıktığımda sırtımda beliren kasılmayı uzun süredir hissetmiyorum. Bir yere gitmeden önce, “Ya orda ağlamaya başlarsa?” diye düşünmeyeli de bayağı oldu. Yan masadan ağlayan kızıma ve bana yargılar şekilde bakan kadın ve adamları da pek özlemedim. Kimse anneliğime not vermiyor.
Cevriye, kendini bildi bileli sokaklarda yaşıyor, hiç evi olmamış. Annesi hakkında hiçbir fikri yok, gökyüzündeki yıldızlara bakıp hayaller kurarken, “bir yıldızdan” dünyaya düşmüş olabileceğini düşünüyor, o çok küçükken ölen ve ona sahip çıkan bir adamı sevgiyle hatırlıyor ve onun babası olduğunu sanıyor. Roman dört bölümden oluşuyor, şarkının sözlerinin ilk dört dizesi bu dört bölüme başlık oluyor. Mümkün olduğunca Suat Derviş’e bırakalım sözü:
İnsanların haysiyet yoksunluğu, maalesef sırf kendi cehennemlerinde yaşamaları ile sonuçlanmıyor, toplumu da ifsad ediyor ve cehenneme çeviriyor, tıpkı Platon’un, Devlet’te konuşturduğu Sokrates’in de söylediği gibi...