“Bunlar peteklerim.Bunlar çaylıklarım. Burası bizim köyümüz.Rize'de gidecek yerimiz yok, İstanbul'da yok. Taş ocağı olursa buralarda hiç birşey yetişmez.Herkes masasına çeşit koyup yiyor. Biz ne yiyeceğiz?”
2021 yılının Mayıs ayına girerken neden Türkiye’nin aşı ümidi Cumhurbaşkanı’nın Putin ve Şi Cinping’le görüşmelerinin sonuçlarına kaldı? Türkiye, neden almak için devlet başkanlarıyla pazarlık etmeniz gerekmeyen Pfizer/Biontech aşısı için geç kaldı?
Karar gazetesi yazarı Osman Sert bugünkü (1 Mayıs) yazısında “Beş milyonluk hızlı bir yabancı nüfusu artışı ile büyük patlamalar olmadan, suç oranlarında bir artış yaşanmadan bugüne gelebilmek hem Türkiye halkı hem de gelenlerin birlikte başardığı bir mucize aslında” diyor ve bundan sonrası için uyarıyor.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, Ruhsar Pekcan hakkındaki taleplere karşılık “muhalefetin dediğiyle iş yapmıyoruz” derken hiç kuşkusuz kendi seçmenlerinin görünüşteki sessizliğinden, aldırmazlığından güç alarak konuşuyor. Fakat unutmamak lazım: Kaç iktidar böyle çığlık çığlığa susan fakat önüne sandık konulduğunda o iktidara dünyanın kaç bucak olduğunu gösteren kitlelerin “sessizliğine, aldırmazlığına” aldandı ve bunun cezasını ödedi.