Yaş, cinsiyet, ırk ayrımı gözetmeksizin her kişiye yönelebilen itibarsızlaştırma, dışlama, taciz etme, değersiz hissettirme gibi duygusal saldırıların, fiziki saldırılara kolayca dönüşebilmesi de üzerinde durulması gereken bağlantılı bir konu. Pandemiyle birlikte artan yüksek işsizlik oranları da yıldırmayı tetikliyor, emeğin değerini düşürüyor.
Tabii, daha önemli olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararı. “Her alanda demokratikleşme” adımlarına hazır mı?Böyle bir süreci başlatırsa, kimden, hangi partilerden destek alabilir? Bu noktada, Erdoğan’ın son günlerde “Cumhur İttifakı’na kararlılıkla devam” yönünde mesajlar verdiğini de gözardı etmemek gerek. Bu da reform hedefiyle çelişen bir yaklaşım anlamına geliyor.
Sekiz aydır filyasyon ekibinde çalışan ve hâlâ çalışmaya devam eden diş hekimi arkadaşımın hikâyesi, bize Türkiye’nin salgınla mücadelesinin nasıl sistemsiz yürütüldüğünü gösteriyor.