Coperni’nin 2024 Sonbahar-Kış defilesi, ilginç bir teknoloji numarasıyla dikkat çekti. %99’u havadan oluşan silika aerojel kullanılarak üretilen bu çantanın ağırlığı sadece 33 gram. Çok yüksek basınca ve ekstrem sıcaklıklara dayanabilen bu malzemenin kullanım alanları arasında NASA’nın yıldızlardan toz toplamakta kullandığı uzay araçları da var. Peki bu materyal nedir, podyumda ne işi var?
İstanbul’dan Afyon’a bakınca, kendi dinamikleri, tartışmaları olan bir şehir değil de İmamoğlu’na kumpas, operasyon görenler siyasi bir miyopluk yaşıyorlar. Ama esas mesele bu miyopluk değil. “Bize operasyon çekiyorlar” komploculuğunun nasıl da bir anda herkesi ikna etmesi. Çünkü her şeyi zeki kötülerin korkunç komplolarıyla açıklama hastalığı İslamcıların, taşralıların bir milli sporu değil. Bu bir siyaset yapma, düşünme ve PR tarzı.
ABD Yüksek Mahkemesi, bu hafta oybirliğiyle verdiği kararıyla Trump hakkında verilen siyasi yasakları kaldırdı, ABD demokrasisini uçurumun kenarından aldı. Trump’ın seçimlere girmesini engellemek isteyenler, ABD İç Savaşı’ndan sonra köleliği savunup bağımsızlığını ilan eden Güneyli siyasetçiler için öngörülen bir arındırma hükmüne dayanıyor, hakkında kesin bir mahkeme kararı olmadan Trump’ın pusuladan silinmesini savunuyordu. ABD Yüksek Mahkemesi hem bu iddiaları reddedip Trump’ın önündeki engelleri kaldırdı, hem de 2007’de Türkiye’de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçilmesini engellemek için suni bir şekilde üretilen “367 krizi” gibi gerçeküstü ve teknik bir anayasa hukuku tartışmasının önüne geçti. Artık Demokratların, Trump’ı yenmek için ellerinde tek bir koz kaldı: Seçimleri kazanmak. Tabii hala “demokrat” kalmak gibi bir dertleri varsa…
2023 seçimleri Türkiye’nin siyasi ruh hali üzerinde herhangi bir seçim sonucundan daha derin etkiler yarattı. Muhalif kesimde seçim öncesi, son günler hariç, beklenti ve koşullanma, iktidar değişikliği varsayımı üzerinden yaşanmıştı. Ekonomik kriz, iktidarın örselenmesi, muhalif partilerin Türk siyasi tarihinde nadir görülen biçimde, kimi uzlaşma sorunlarına rağmen “demokrasi ve restorasyon cephesi” oluşturup bir araya gelmeleri, yüzde 10 civarında seçmen gücü olan Kürt siyasi partisi HDP’nin desteğini almaları, yıllar sonra ilk kez esas hedefi Erdoğan iktidarına son vermek olan muhalefetin psikolojik üstünlüğü ele geçirmesine yol açmıştı. Ne var ki, seçim sonuçları tersi bir istikamette tecelli etti. Bu durum beklentilere oranla muhalif kesimde bir “şok”, iktidar kesimde bir “özgüven katlanması” etkisi yaptı. Şok, çeşitli sonuçlara yol açtı.
Bana öyle geliyor ki, Müslüman dünyanın mevcut yönetimleri gözünde Filistin, artık bir ayak bağından öte birşey olarak algılanmıyor. Halkların öfkesinden korkuyorlar sadece. Bundan kaçınmak için dilleri Filistin için ah vah eder gözükse de, bu yönetimlerin büyük kısmı Filistin meselesiyle ilgili gelecek yatırımını ‘Filistin’ diye bir entitenin geri dönüşsüz şekilde gayrimümkün hale gelmesine yapmış durumdalar; ve bu sayede dünyanın muktedirleri ile ilişkilerini ‘normalleştirdikleri’ mutlu mesut bir ikbal ve istikbalin hayalini kuruyorlar.