Analiz

HABER YORUM | Erdoğan, ‘Azerbaycan KKTC’yi tanıyacak’ müjdesini neden veremedi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, onca beklentiye rağmen Azerbaycan’ın KKTC’yi tanıyacağı müjdesini neden açıklamamıştı Kıbrıs’ta? Kıbrıslı tecrübeli gazeteci Reşat Akar’a göre, bunun cevabı bugünkü (20 Temmuz) Rum gazetelerinde vardı. Rum gazetelerinin verdiği habere göre, AP Başkanı Erdoğan’ın Kıbrıs ziyaretinden bir gün önce Bakü’de Aliyev’le gizli bir görüşme yapmış, Azerbaycan’ın AB üyeliği konusunda önemli sözler vermiş, karşılığında da KKTC’nin tanınmamasını şart koşmuştu.

ANALİZ | Erdoğan’ın müjdesi: Tahammülfersâ bir nezaketsizlik

Anlaşılan, Cumhurbaşkanı ve danışmanlarının aklına, Kıbrıslıların mevcut cumhurbaşkanlığı ve parlamento binalarından memnun olmaları ihtimali hiç gelmemiş. Fakat ya öyleyse? Ya memnun oldukları halde bunu Cumhurbaşkanına söyleyemiyeceklerse?.. Tahammülfersâ bir nezaketsizlik, tahammülfersâ bir ataerkillik.

ANALİZ – Yeni ABD elçisi: “Sefir politikacılar kariyer diplomatlara oranla daha dobra konuşurlar”

ABD’nin Ankara’ya göndermeyi planladığı Sefir adayı kariyer diplomat değildir. Eski politikacılar kariyer diplomatlara oranla daha dobra konuşurlar. Sefir olan eski politikacılar genelde kendi Başkan ve Bakanına kariyer diplomattan daha kolay ulaşırlar.

ANALİZ | TRT’nin yeni yönetimi: Fahrettin Altun TRT’ye damgasını vurdu

Erdoğan, 2017’den bu yana TRT’nin başında olan Bilal Erdoğan’ın Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı İbrahim Eren’in görev süresini uzatmadı ve yerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan yardımcısı Zahit Sobacı’yı atadı. TRT’nin yeni genel müdürü, yeni yönetim kurulu başkanı ve iki yönetim kurulu üyesi Fahrettin Altun’un başkanlığını yaptığı İletişim Başkanlığı kökenli, diğer iki üye ise Altun’a yakın SETA’dan. Sabah yazarları Hilal Kaplan ve Meryem İlayda Atlas ile eski İBB Halkla İlişkiler Müdürü, AK Parti yöneticisi Atakan Yılmaz da TRT yönetimine girdi.
- Advertisement -

ANALİZ – Bahçeli ne demiş oldu? Ya da: ‘Çözüm süreci’ lafını bir daha duyar mıyız?

Devlet Bahçeli’nin bugünkü (13 Temmuz) grup konuşmasından: “Bu süreçlerin ardından yapılan açıklamaların hepsi tek merkezden kaleme alınmış gibidir. Ve hedef ülke Türkiye’dir. Çözüm süreciyle ilgili asılsız ve tehlikeli söylentilerin arka planında da bunlar vardır…” Söyleyin, bu birkaç cümlenin, kadife eldiven içine gizlenmiş demir bir yumruktan farkı var mı? Bence yok. ‘Çözüm Süreci’ lafını bir daha duyar mıyız? Bence duymayız.

En Son Çıkanlar