Erdoğan başaracak diye bir kanaatim yok. Üstelik, hayli zor görüyorum. Ama bu son salvo, hemen vazgeçtiğinin işareti olmayabilir. Politikada viraj almak hiçbir zaman kolay değildir. Savunma reflekslerini; ileri geri, zigzaglı süreçleri; inkârı, iman tazelemeyi ve aidiyet tahkimini; sağa sola kâh ihtar, kâh baraj ateşi açmayı; bir tür mehter yürüyüşünü gerektirebilir.
Adalet ve Milli Savunma bakanlarının kendi alanlarıyla ilgili olarak son iki günde yaptıkları değerlendirmeler, başta Kürt sorunu ve hukuk olmak üzere ekonomi dışındaki bazı alanlarda da politika değişikliğine gidilebileceğinin işaretleri gibi algılandı; en azından bunların anlamı üzerinde bir tartışmaya yol açtı. Biz de Hulusi Akar’ın “Çözüm Süreci”ne ilişkin olumlu sözlerini nasıl değerlendirdiğini Vahap Coşkun’a sorduk.
Son gelişmelerle birlikte ortaya çıkan ekonomide rasyonel adımlar beklentisi 19 Kasım’daki Para Politikası Kurulu kararıyla test edilecek. Fakat şu ana kadar bazı somut gelişmeler de oldu. Bunlar ne anlama geliyor? Neler yapılırsa viraj alınır, yoldan çıkılmaz? Etyen Mahçupyan, ‘doğru’ları yapar ve virajı alırsa, iktidarın yeniden ‘başarılı’ gözükeceği bir sürece girebileceğini ve oyunu artırabileceğini düşünüyor.
Bugünlerde herkesin aklındaki soru şu: Berat Albayrak döneminin ‘rasyonel olmamakla’ eleştirilen ekonomi politikaları bundan sonrasında nasıl bir seyir izleyecek? ‘Rasyonaliteye dönüş’ gerçekçi bir beklenti mi ve bunun koşulları ne? Ali Bayramoğlu’na sorduk.
1950’lerin ‘Türkiye küçük Amerika olacak’ hayali, Trump dönemi ABD’sindeki gelişmelerle birlikte ‘ABD büyük bir Türkiye oldu’ esprilerine yol açmıştı. Son günlerdeki iki gelişme, iki ülke siyasetinin birbirinden kopya çekerek daha fazla benzeştiğini gösteriyor.