Hayatın ölümden kıymetli, insanın yaşama hakkının devletin çıkarlarından daha önemli olduğu bir ülkede Eren Bülbül’ün ölümü her şeyden önce olaydaki vahim devlet ihmalinin deşilmesini, sorgulanmasını gerektirirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zor durumda olduğu çıplak gözle görülebilen ekonomideki sorunlara cevap vermek için basının karşısına bir Cuma namazı sonrası Ayasofya Camii’nin önünde çıkması, kendi başına çok anlamlı bir hareketti.
Bir tarafta kadınların haklı olduğunu savunanlar, diğer tarafta AK Parti içindeki “erkekçi” birikim... Bu saflaşma dindar kadınların toplumsal hayatı dönüştürmelerinin bir yansıması olarak görülebilir.
Savaş kayıplarının politik risk yaratmadığını bilmek, nesnel ölçülerle konuşuyorsak, bir iktidar için hakikaten büyük bir avantaj. Fakat hiç değilse bununla övünmeme basireti de gösterilemez mi?
Polonya Adalet Bakanı Zbigniew Ziobro, İstanbul Sözleşmesi’nden neden çıkılması gerektiğini anlattığı konuşmasıyla bugünlerde Türkiye’deki İslami çevrelerde oldukça popüler.
Sosyal medyada, WhatsApp gruplarında hızlıca yayılan konuşmasında...