Filistin asıllı Amerikalı yazar Dr. Hala Alyan yazdı: “2017 yılında Filistinli bir aileyi konu alan bir roman yayınladım. Saygın bir yayınevi tarafından basıldı, basında çok güzel yer aldı. Bir kitap turu düzenlendi. Panellerde, kitap kulüplerinde konuştum. Kitapla ilgili soruları yanıtlıyordum. Sürekli ortaya çıkan bir nakarat vardı. İnsanlar hikâyenin ne kadar insani olduğunu söyleyip duruyorlardı. Çatışmayı insanileştirmişsiniz, bu insani bir hikâye diyorlardı. Ne zaman Filistinlileri insanlaştırdığım söylense, aklıma gelen soruyu bastırmak zorunda kalıyordum: Filistinliler daha önce neydiler ki şimdi insanlaştılar? Filistinlilerin katledilmesi çoğu zaman tarih dışı ve gerçeklikten kopuk bir şekilde sunuluyor: Filistin’e düşen ve insanları öldüren füzeler, işgale veya politikaya atfedilmiyor. Filistinliler ölüleri için merhamet görmek istiyorlarsa önce masumiyetlerini kanıtlamaları gerekiyor.”
20 yıllık gazetecilik deneyimi olan eski CNN muhabiri Arwa Damon yazdı. Damon şimdilerde Atlantik Konseyinde çalışıyor:” Filistinliler, yaşadıkları korkunç acılara ilişkin tepkilerin ve haberlerin neden sessiz kaldığını sorgularken gayet haklılar. Gazze Şeridi'nden bir konuk aldılar diye "her iki tarafı da" haberleştirdiklerini düşünen kanalların yüzüne şunu vurmak gerekiyor: Haberinizin geri kalanı askeri operasyonlara bu kadar ağırlık veriyorken ya da daha da kötüsü, bir Amerikan ya da İsrail bombasının diğer ucunda savaşın nasıl bir his olduğunu tatmamış, bunu bilmeyen ya da bu korkuyu hissetmemiş çoğunlukla yaşlı beyaz adamlardan oluşan konuklar ağırlıyorken tarafsızlıktan söz edemezsiniz. Bu uzmanlar, bu senaryoda savaşın "Araplara" ait tarafını yaşamamış ya da deneyimlememiş insanlar!”
Profesör Bar-Joseph ve Profesör Avner Cohen, Foreign Policy’e yazdı: İstihbarat teşkilatları ve bu teşkilatların refleksleri felakete zemin hazırlamıştır. Bölgesel savaş, 1973'te dünyanın başına musallat olan nükleer canavarı ne yazık ki yeniden canlandırabilir.
İsrail parlamentosu Knesset üyesi Filistinli Arap siyasetçi Ayman Odeh yazdı: “İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu 7 Ekim'de Gazze'ye savaş ilan ederken Yahudi yazar Chaim Nachman Bialik'in bir şiirinden bir dize alıntılamıştı. "Küçük bir çocuğun kanının intikamını almak Şeytan tarafından bile henüz tasarlanmamıştır" Netanyahu bu dizeleri sosyal medyada paylaşmıştı. Belki de Başbakan, yazar Bialik'in bundan sadece bir satır önce ne yazdığını tamamen unutmuştu: "Ve lanet olsun intikam diye haykırana." İntikam diye haykıranlara lanet olsun! Biz yaşamı seçiyoruz!”
New York Times ve Financial Times’ın eski tecrübeli savaş muhabiri Chris Hedges yazdı: İsrail, 2000 yılından bu yana Gazze'de bin 741'i çocuk ve 572'si kadın olmak üzere yedi bin 779 Filistinliyi öldürdü. Buna tüm umutlarını yitiren ve derin bir depresyonla boğuşan Gazzeli gençlerin giderek artan sayıdaki intiharları da dahil değil. İsrail, Gazze’ye saldırısının ardından Hamas savaşçılarına ait bin 500 ceset bulduğunu açıkladı. Bu sayı bin 300 İsrailli kurbandan daha fazla. Ölen Hamas savaşçılarının neredeyse tamamının Gazze toplama kampında doğmuş ve İsrail tarafından kurulan güvenlik bariyerlerini aşana kadar açık hava hapishanesinin dışını hiç görmemiş genç erkekler olduğundan şüpheleniyorum. Hamas savaşçıları, İsrail'in teknolojik ölüm cephaneliğine sahip olsalardı, öldürme eylemlerini daha etkin bir şekilde gerçekleştirebilirlerdi. Ama sahip değiller. Taktikleri, İsrail'in onlarca yıldır kendilerine karşı kullandığı taktiklerin daha kaba saba versiyonları.