Colombia Üniversitesi’nden Joseph Massad yazdı: 1957 yılında ABD'nin zaferi garantilemek için savaşlarda düzenli olarak nükleer silahlar kullanması gerektiğini savunan Nükleer Silahlar ve Dış Politika adlı kitabını yayınlamıştı. 1973 yılına kadar 150,000 ila yarım milyon arasında Kamboçyalı Kissinger tarafından öldürüldü. Şili’de ve pek çok ülkede diktatörlerin iktidara gelmesine yardım etti. Güney Afrika ve Filistin'deki yerleşimci kolonilerinde beyazların üstünlüğünü destekledi. Sovyetler Birliği ile yumuşama ve Çin ile diplomatik ilişki politikalarını yürüttü. Kamboçya'yı vahşice bombaladığı sırada Kuzey Vietnam ile "barış" görüşmeleri yaptığı için Nobel Barış Ödülü'ne bile layık görüldü. 2000'li yıllarda Venture Bros çizgi dizisinde "Dr Henry Killinger" olarak parodileştirildi.
Ödüllü yazar Mustafa Bayoumi Guardian’a yazdı: İsrail ve/veya Filistinle herhangi bir ilgisi olmayan çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık iddiasındaki şirin bir kasabadaki bir okulun paneline davet edilmiştim. . 1 Kasım’a geldiğimizde web sitelerinde etkinliğin reklamını yapmaya başlanmıştı bile. Altı gün sonra ise her şey iptal edilmişti. İptal gerekçesi olarak "Orta Doğu'daki çatışmalar" gösterildi. Akabinde bazı veliler beni 'nefret söylemi' ile suçladı. Bu büyüleyici ve kapsayıcı kasabadaki okul iptal kültüründen nasibimi almamı sağladı.Bir insanı insanlıktan çıkarmanın, canavarlaştırmanın en kestirme yollarından biri de onun kendi adına konuşmasına izin vermemektir.
Okulumuzdaki herkes Yehia Dahdouh'un Al Jazeera muhabiri Wael Dahdouh'un oğlu olduğunu biliyor.Wael Dahdouh'un ailesinin hedef alındığına dair haberler çıktığında çok endişelendim. Bulabildiğim tüm fotoğraflarda çılgınca Yehia'yı aradım. İyi miydi, nasıldı, ne durumda idi? Annesinin, erkek kardeşinin ve kız kardeşinin öldürüldüğünü, enkaz altında kalan daha birçok kayıp aile üyeleri olduğunu öğrendim. Yehia yaşıyor, umarım başına aldığı yaralar yakın zamanda iyileşir. Annesi ve ailesiyle vedalaşıp onlar için dua edebildi, fakat acısının boyutunu bilemiyor, sadece hayal edebiliyorum…
San Diego Üniversitesi Felsefe Profesörü Matt Zwolinski yazdı: Birçokları Arjantin başkanlık yarışında önde giden Javier Milei'yi "sağcı", "aşırı-sağcı" veya "popülist" olarak tanımlarken, diğerleri onun bireysel özgürlüğe sıkı sıkıya bağlı ilkeli bir liberteryen olduğunu söylemekte, fakat esasında Milei her iki görüşün de kombinasyonu temsil ediyor.
94 yaşındaki Alman düşünür Jürgen Habermas, üç Alman entelektüelle birlikte bildirinin altına imza attı, İsrail’in meşru müdafa hakkını savundu, Gazze’de yaşananlara soykırım denmesine karşı çıktı, İsrail’i korumanın Almanya’nın demokratik ethosunun gereği olduğunu iddia etti: “Hamas'ın genel olarak Yahudi yaşamını yok etme niyetiyle gerçekleştirdiği katliam İsrail Devleti’ni bir misilleme yapmaya sevk etmiştir. Temelde haklı olan bu karşı saldırının nasıl gerçekleştirileceği tartışmalı bir konudur. Orantılılık ve mütekabiliyet ilkeleri, sivil kayıplardan kaçınma, gelecekte barışa dönüşmesi arzulanan bir savaşın yürütülmesi yol gösterici ilkeler olmalıdır. Filistin halkının kaderine ilişkin tüm kaygılara rağmen, İsrail'in eylemlerine soykırımcı niyetler atfedildiğinde bu değerlendirmeler ve yargı standartları tamamen şaşmaktadır. İsrail'in eylemleri hiçbir şekilde, özellikle de Almanya'da, antisemit tepkileri haklı çıkarmaz. Federal Almanya Cumhuriyeti'nin insan onuruna saygı yükümlülüğüne dayanan demokratik ethosu, Nazi döneminin kitlesel suçları ışığında Yahudi yaşamının ve İsrail'in var olma hakkının özel olarak korunmaya değer temel unsurlar olduğu bir siyasi kültürle yakından bağlantılıdır.