Çeviriler

Köşe yazarlığına geri dönen Boris Johnson’ın ilk yazısı: “Gece 11.30 buzdolabı baskınlarımı bitirecek ilaç”

Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra geçen hafta milletvekilliğinden de istifa eden Boris Johnson, eski mesleğine geri döndü. Eski gazeteci Johnson artık Daily Mail gazetesine köşe yazıları yazacak. Çektiği videoda çok daha az siyaset yazacağını söyleyen Boris Johnson, ilk yazısında kilolarından kurtulmak için kullandığı Ozempic adlı yeni bir ilacı anlatıyor: “Onlarca yıl fazladan vücut ağırlığının altına gömülmüş Johnson’un zarif ve dinamik versiyonunu bulacak ve onu serbest bırakacaktım. Kabinedeki meslektaşlarım gibi ben de tazı gibi görünecektim. Ama gece yarısı gelen buzdolabı baskınlarımı durduracağını umduğum harika ilaç bende işe yaramadı. Ama yine de milyonların hayatını değiştirebileceğine inanıyorum.”

Abu Dabi, Avrupa futbolundaki başarısını neye borçlu?

Manchester City yetkilileri uzun süredir kulübün BAE’ye ait olmadığını, tutkulu bir özel kişiye ait olduğunu iddia ediyor. Bu teknik olarak doğru. Ama bu tutkulu özel kişi, BAE Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayid’in kardeşi ve Başbakan Yardımcısı Şeyh Mansur. Kulübün BAE'nin küresel stratejisinin baş taçlarından biri olduğu açık. BAE, bu yatırımla sadece 2008’de büyük sorunları olan kulübü 12 yılda 7 Premier Lig şampiyonluğuna ve UEFA Kupası’na taşımadı. Manchester City, Abu Dabi için çok önemli bir yumuşak-güç projesine dönüştü.

Eski İsrail Dışişleri Bakanı yazdı: Türkiye’nin pragmatik İslamcısı Erdoğan

Ehud Barak’ın Başbakanlığı döneminde 1999-2001 arası İsrail’de İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı yapan, Fas asıllı tarihçi Shlomo Ben-Ami Erdoğan’ı yazdı: “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kolay öfkelenen İslamcı bir otokrat olabilir, ancak Türkiye'nin dünyadaki konumu ve rolü söz konusu olduğunda oldukça becerikli ve pragmatik biri. Erdoğan bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nde görülenden çok daha az ideolojik olan, oldukça pragmatik bir dış politikayı benimsedi. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerle uzlaşma arayışına girdi. Esad’la bir yakınlaşma kurmaya çalışıyor. Türkiye topraklarından İsrail’e yönelik saldırılarda bulunan Hamas'a desteğini kesmeye başladı. Batı, Erdoğan'ın diplomatik oyunlarına alışmak zorunda.

Türkiye de küresel trende uyuyor: “Özgür” ve adaletsiz seçimler

Fareed Zakaria yazdı: Bir ülkedeki seçimler ‘illiberal’ koşullarda yapıldığı halde, sonrasında uluslararası gözlemciler ve kuruluşlar oyların usulüne uygun olarak kullanıldığını, doğru sayıldığını bildirerek seçimlerin gerçekten adil rekabet şartlarında gerçekleştiğini onayladıklarında, dünyaya kötülük etmiş oluyorlar. Hindistan, Macaristan, Meksika’da da benzerleri olan bu uygulamalar illiberal (liberal olmayan) demokrasilerin en son buluşudur. Karşımızdaki bu fenomeni tanımlamak için yeni bir kelime dağarcığına ihtiyacımız var. Bahsettiğimiz seçimler özgür seçimler mi? Teknik olarak evet fakat aynı zamanda son derece haksız ve adaletsizler de.
- Advertisement -

Pentagon Sızıntıları: Kilit ülkeler ve ifşalar

Washington Post yazdı: “Belgelerde yer alan ülkeler sadece Ukrayna ve Rusya ile sınırlı değil: Çin gibi jeopolitik açıdan önemli olan devletler ile Haiti gibi daha küçük ülkeler de belgelerin odağında. Sayıları onlarca olan ve bir ayı aşkın bir süre önce Discord'a sızdırıldığı anlaşılan belgeler, büyük oranda Ukrayna'daki savaşa ilişkin bilgiler barındırıyor. Sızan bir rapor, Wagner’in, malzeme tedariğine yardımcı olması için Türkiye’den istekte bulunduğunu öne sürüyor.”

En Son Çıkanlar