Kültür Sanat

Ahmet Altan: “Eski okurlarımdan beklediğim gülümseme gelmezse gayret göstermeyeceğim, küs ayrılacağız”

Ahmet Altan, hapiste yazdığı ve En İyi Avrupa Roman Ödülünü’nü kazanan son romanı ‘Hayat Hanım’ı Artı Gerçek’ten Alin Ozinian’a anlattı: “(Eski okurlarım) başka yazarlar buldular ben de dünyanın başka yerlerinde başka okurlar buldum. Ama eski sevgiliye bakar gibi hep gözümün kenarıyla onlara bakıyorum bana bakıyorlar mı diye. Bir gülümseme bekliyorum. Ama gülümsemezlerse onları gülümsetmek için bir çaba göstermeyeceğim. Küs ayrılacağız.”

Cemal Süreya’dan Sezai Karakoç portresi: “Sıkışmış, sıkıştırılmış deha”

Cemal Süreya, 1988’de “Öyle bir Müslüman ki Marx da bilir, Nietzsche de bilir, Rimbaud da bilir. Salvador Dali de sever. Nâzım da okur” dediği Sezai Karakoç için aşağıdaki portreyi yazmıştı.

Kürt sanatçıya konser iptali gerekçesi: “Kürtçe şarkı söyleyeceğinizi bilmiyorduk!”

Sanatçı Mem Ararat, 4 Aralık’ta Ankara’da düzenleyeceği biletleri satışa çıkmış konserinin Keçiören Belediyesi tarafından iptal edildiğini duyurdu. Arart, organizasyon firmasını belediyeden arayan yetkililerin “Konserde Kürtçe şarkı çalınacağını bilmiyorduk, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshediyoruz” dediğini aktardı. Ararat, “Kürtçeye dönük bu nefret suçunu işlediği için Keçiören Belediyesini esefle kınıyorum” dedi.

Toplama kampları sızıntıları kitaplaştırıldı: Gök Kitap

Geçtiğimiz yıl gündeme gelen, Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde kurduğu toplama kampları hakkında ayrıntılı bilgiler içeren Karakaş Belgeleri sızıntıları, ulaşılmış yeni bilgi ve detaylarla Türkçe olarak kitaplaştırıldı. Kitabın duyurusu için yapılan toplantıda konuşan Burhan Kavuncu, “Yayımlanan toplama kampı listelerinde dünya çapında aydınların, akademisyenlerin adları var. Yaşanan soykırımı anlatmak için elimizdeki en güncel ve kapsamlı çalışma oldu” dedi.
- Advertisement -

Kulüp’e hoş geldiniz!

Türkiye'nin televizyon tarihinde ilk defa Yahudileri -belki de azınlıkları- içeren bir hikâye geçmişi toz pembeleştirmeden, Yahudi karakterleri (Kurtlar Vadisi gibi) 'kötü tefeci' olarak karikatürize etmeden ekrana getirildi. Kulüp dizisi yerli Yahudi toplumunu tanımayan, unutan Türkiye ana akımını yeniden aralarında yaşayan Yahudilerle tanıştırıyor. Dizi, belki de dünya televizyon tarihinin en doğru ve en güzel Ladino kullanımıyla da dikkat çekiyor. Bu yazı, dizinin ilk bölümündeki farklı unsurları biraz açıklamak, meraklısına bakacak başka kaynaklar önermek için küçük bir rehber...

En Son Çıkanlar