Gazeteci Elif Key BBC Türkçe için yazdı: “Dümdüz hayatları olan insanlara bu detayların bir zerresi bile fazlayken aynı davada, bazen tek bir gün taraflardan biri ifade verirken, duymadığımız şey kalmadı. Depp'in yattığı tarafa sürülen dışkı (bir insana mı yoksa Heard'ün sahibi olduğu köpeklerden birine mi ait olduğu belirsiz), Amber'ın Johnny'e fırlattığı votka şişesi yüzünden aktörün parmağının ucunun kopması (Depp, kopan parmağına Little Richard ismini vermiş, ne kadar sempatik değil mi? Hiç değil!), parmağından akan kanlarla evinin duvarına yazdığı yazılar, Johnny'nin bir uyuşturucu krizi esnasında Amber'ın üstünü başını yırtıp kokain araması yapması…”
Son haftalarda dünyanın bütün ülkelerinden yüz binlerce kişi Netflix üyeliğini iptal etti. Şirket, Salı günü yaptığı açıklamada yılın ilk çeyreğinde hedeflerinin gerisine düştüğünü, hisselerinin yüzde 35 değer kaybettiğini ve piyasa değerinin 54 milyar dolar azaldığını açıkladı. Pandemi günlerinin gözdesi Netflix’in eski tadı yok mu? BBC News’den Jennifer Meierhans makalesinde bu sorunun cevabını arıyor.
Sosyolog Kübra Kurt Çalışkan’ın yüksek lisans tezinin başlığı, ‘Bir Yeraltı Ekonomisi Olarak Definecilik: Van Örneği’. AGOS’tan Ferda Balancar, Çalışkan ile tezinden yola çıkarak Türkiye’de defineciliğin nereden nereye geldiğini konuştu: “Görüşmeciler sürekli olarak aradıkları gömülerin sahipleri olmadığını savunurken tüm görüşmelerde sürekli kulağımda çınlayan ‘Bir gün bir Ermeni gelir’ sözü vardı.”
Ünlü İngiliz rock grubu Pink Floyd'un bas gitaristi Roger Waters, daha önce Nûdem Durak’a gönderdiği fakat Bayburt Cezaevi’nden içeri alınmadığı için Durak’a ulaşamayan gitarını bu defa kendisi teslim etmek üzere Türkiye’ye gelecek. Waters, Şubat ayında paylaştığı bir Twitter mesajıyla da Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Durak’ın serbest bırakılmasını rica etmişti.
Kolektif bir çalışmanın ürünü olan ‘İzmir’de Yahudiler: Antik Smyrna’dan Günümüze’ kitabı Gözlem Yayınevi’nden çıktı. AGOS’tan Ferda Balancar, çalışmaya katkıda bulunanlardan, yazar ve fotoğrafçı Selim Bonfil ile kitaptan yola çıkarak tarihte ve günümüzde İzmirli Yahudileri konuştu.