2015’te adı Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilen ve içi lüks otel, kafe ve restoranlarla doldurulan Yassıada’ya yapılan 1200 kişilik caminin imamının olmadığı, sadece Cuma namazları için adaya imam gittiği ortaya çıktı. Adanın çalışanları: “Adaya neredeyse hafta içi kimse gelmiyor. Hafta sonu az sayıda insan gelse de hafta içi adanın hiç ziyaretçisi yok. Adaya Bilal Erdoğan gezmeye geldi. Onun haricinde Süleyman Soylu eşi ile gelip akşam yemeği yedi ve gitti.”
Alev Erkilet: “Mevlit şekerinin mevlit paketine dönüşmesi sürecini sadece sosyo-ekonomik seviyedeki değişimle açıklamak doğru olmaz. Burada sadece dindarların değişiminden değil topyekûn bir toplumsal değişimden söz ediyoruz. Tek bir dindarlar ya da sekülerler kategorisi yok aslında. Birbirlerinden sandıkları kadar farklı değiller. Bu iki kümede yer alan bireyler oy verme davranışlarından giyim kuşama, boş zaman değerlendirme etkinliklerinden güzellik anlayışlarına kadar pek çok konuda ortaklaşıyor. Özellikle genç kuşaklar bu iç içe geçme hâlini yetişkinlerden daha keskin bir şekilde yakalıyor ve katkıda bulunuyor. Bizim de onlardan öğrenmemiz lâzım. “Muhafazakârlaşma bütünsel bir sistem olarak dinden, üst-yapısal bir yaşam biçimi dine doğru geçiş sürecidir diyebiliriz. Görünürlüğü vurgulayan, pastanın kendine düşen payını artırmaya çalışan ama mevcudu dönüştürmeyi hedeflemeyen bir bakış açısı. Bence muhafazakârlaşma bir sorundur; Müslümanların tanımlayıcı vasfı değildir.”
Necip Fazıl Kısakürek'e adadığı şarkısıyla gündeme gelen Teoman: "Sağın ideoloğu Necip Fazıl'ın hiç tasvip etmediğim çok kindar görüşleri de vardır ama 'Kendi vatanında parya' meselesi benim kalbime dokundu. Ben de gençliğimde 'Gidecek yer bulamıyorum' dedim. Sol aydın artık kendini büyük ihtimalle parya gibi hissediyordur."
Uzun zamandır beklenen Afyonkarahisar’daki konuşmasını yapan İYİ Parti lideri Akşener'den İmamoğlu ve Yavaş çıkışı: “Ben bu iki arkadaşımızın yolunu açmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Ama onları paçalarından tutup aşağı çekenlere engel olamadım. (...) Ben milletimizin omuzlarında taşıdığı bu umudu ve umudunu bağladığı bu iki arkadaşımızın milletimizin bu tarihi çağrısına kulak vereceklerini düşündüm. Ama maalesef yanıldım. Onlara bu ateşten gömleğimi giydiremediğim için herkesten özür diliyorum."
Ali Bayramoğlu, hafta sonu yapılacak HDP Kongresi’ni değerlendirdi: “Seçimler istenilen sonucu vermeyince HDP’de ilkesel davranmak kadar faydacı davranılması gerektiğini savunan bir bakış ortaya çıktı. Geçenlerde bir dergide takma bir isimle, örgüt diliyle yazıldığı söylenen bir makalede "Kiminle bu sorunu çözecekseniz, Kürt siyaseti onunla iş birliği yapmalı. Bu işbirliği yapılmasına yakın gruplar arasında da AK Parti de var” yazıldı. Faydacılık, yeniden alan genişletme politikaları üstüne kurulu bir eğilimin ön plana çıktığını görüyoruz. Yerel seçimlerde HDP muhalefetle işbirliği yapmayabilir. Muhalefetle işbirliği yapmazsa birçok kritik yerde, AK Parti adaylarının kazanmasını sağlar. Bunu karşılıksız mı yapar? Bu bir pazarlık konusu olabilir mi? AK Parti böyle bir pazarlığa girebilir mi? Mesela kayyum atamamaktan bahsediliyor bazı yerlere. Bu mümkün müdür?”