ANALİZLER

Seçim 2023'te konuşan Suriyeli insan hakları aktivisti ve Sığınmacılar Platformu üyesi Taha Elgazi: "Suriyeli sığınmacıların tek bir siyasi partiye oy vereceği düşüncesi doğru değil", "Kemal Bey'in çektiği videodaki 'Sığınmacılar konusu ırkçılık yapmadan çözülmeli' vurgusu çok önemliydi", "Ben Altılı Masa'nın sosyal demokratlık ruhuna inanıyorum. Ama muhalefet partileri bize el uzatmada çok geç kaldı", "Muhalefet partilerinin büyük bir kısmı Suriyelileri bir iç siyaset malzemesi olarak AK Parti'ye karşı kullandılar. Ama iktidar da bu meseleyi AB'ye karşı kullandı. Sonuçta herkes bu konuda suçlu."

Erdoğan, katıldığı Memur-Sen toplantısında 1999'da iktidarda bugün Cumhur İttifakı'nda ortakları olan DSP ve MHP'nin olduğunu unutarak "Geçmişte Marmara depremi sonrasında yaşadıklarımızı hatırlayın. Kimdi onlar? Şu andaki CHP" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce de birçok kez tarihleri karıştırmıştı.

Cengiz Güleç: “Erdoğan ve Bahçeli’nin baskıcı, öfkeli, hasımlarını ve muhalifleri aşağılayıcı pervasız söylemleri muhalefet bloğunda benimsenen sıcak, içten ve suhulet dolu kucaklayıcı üslupla kıyaslandığında tam bir tezat teşkil etmektedir. Söylemlerin içerik analizini bir yana bırakarak siyaset üslubundaki bu temel farklılığın da tercihlerde önemli olacağını düşünüyorum.”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor'da bu hafta: "Moskova'daki dörtlü Suriye görüşmesinden bir sonuç alınamamış gözüküyor. Zaten Suriyeliler ön şart olarak Türk askerlerinin ülkeden çıkmasını istiyor", "İran lideri Şam'a resmi bir ziyaret yapıyor, ilginç", "Ukrayna'da Çin arabulucu olarak ortaya çıktı ve ABD Çin'in bu girişiminden memnuniyet duyduğunu ifade etti."

Time dergisinden Alec Luhn yazdı. “Erdoğanı koltuğundan edebilecek adam: Kılıçdaroğlu”: “Küçücük mutfağında bir bardak çay eşliğinde video mesajları kaydetmeyi kürsü konuşmaları yapmaktan daha çok seviyor. Eşi Selvi hanım, "Kemal asla sesini yükseltmez, asla bağırmaz," diyor. Onunla doğru dürüst bir tartışma bile yapamazsınız” diyor. Ancak bazıları için Erdoğan'ın 20 yıllık bölücü popülizminden sonra sükûnet oldukça ferahlatıcı. İlişkilerinin bozulmasından korktuğu için ismini vermek istemeyen Türkiye'deki deneyimli bir üst düzey uluslararası diplomat Kılıçdaroğlu'nu "Erdoğan’ın zıddı" olarak tanımlıyor. Peki, Erdoğan kaybeder ama gitmeyi reddederse böyle bir direnişe liderlik etmeye hazır mı? Kılıçdaroğlu buna gerek olmayacağını iddia ediyor. “Erdoğan kaybedecek ve gidecek. Toplum onu gitmeye mahkum edecek. Kargaşa Erdoğan'ın işine yarar. Bizim kaosa değil, haklı olduğumuzu geniş kitlelere anlatmaya ihtiyacımız var.”