Seçim döneminde muhalefet liderlerinin ve temsilcilerinin çıkabildiği tek anakım haber kanalı olan ve bu yüzden iktidarın da tepkilerini çeken Habertürk, internet portalındaki köşe yazarlarının yazılarına son verdi. Ünlü yazarlar artık siyaset dışı konularda dosya haberler yapacak, siyaset dışı alanlarda televizyon programlarına devam edecek. Gazetede köşe yazarlarının imzalı haberleri “özel içerik” başlığıyla verilmeye başlandı. 1999 yılında Türkiye’nin ilk haber sitesi olarak açılan daha sonra tv, basılı gazete olarak yayınına devam eden, 2009 yılından beri Ciner Grubu’na ait Habertürk, değişen güç ilişkilerine göre yayın politikasını ilk kez değiştirmiyor.
ÖZGÜRDER Genel Başkanı Rıdvan Kaya: “Adaylardan biri kampanyasını Ayasofya’da, diğeri Anıtkabir’de bitirdi. Kutuplaşma olgusunu bundan daha güzel anlatabilecek başka bir tablo yok.” Dr. Betül Doğan Akkaş: “Oy beklentisi içinde oldukları mütedeyyin seçmenlerin CHP altında birleşmekle ilgili endişeleri giderilemedi. Aslına bakılırsa, bu endişenin böylesine büyük bir boyutta olduğunu anlamamış bile olabilirler. Kılıçdaroğlu’nun helalleşme hamlesi organik bir zemine oturmadı”
Önce Erdoğan’ın faiz-enflasyon tezine direndiği için iktidara yakın medya tarafından hedefe kondu. Sonra bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan bir mitingde adını vermeden ona cevap verdi. 2018’de koltuğunu Berat Albayrak’a bırakarak yurtdışına gitti. Erdoğan, Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasını savunurken “dolandırıcı” diye suçladığı Davutoğlu ve Babacan ile birlikte onun adını da andı. Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, beş yıl sonra Erdoğan’ın davetiyle yeniden ekonomiyi devraldı.
“CHP oy oranını sabitlerken o, desteğini yüzde 48’e çıkardı, bu elbette bir başarıdır. Türkiye’nin Kılıçdaroğlu gibi kibar, üslubu yumuşak, mütevazı, özel/ev hayatı ortalama bir vatandaşınkiyle aynı olan, çatışmacı/kutuplaştırıcı dil kullanmayan bir siyasetçiye ihtiyacı vardır.” “Kılıçdaroğlu’nu kim Ümit Özdağ’la ittifak kurmaya ikna ettiyse, onu feci şekilde yanıltmış oldu” “Kılıçdaroğlu’na kaybettiren medyasının insanı ürküten yayınları oldu. O ne kadar güvercin ise destekçi medya o kadar şahin!” “Eski İslamcı aydınlar, verili durumu artık referans alıp bunda herhangi bir gariplik görmüyorlar. Artık onların zihinlerinde ideal politik yerini tamamen verili olana yani reel politiğe terketmiş bulunuyor”.
İmamoğlu’nun siyasi yasağının Yargıtay tarafından onaylanması durumunda, genel başkan olabilmesi açık yasa hükmü gereğince mümkün değil. Aynı tartışma, 21 yıl önce AK Parti’nin kuruluşunda da yaşanmış, siyasi yasaklı olan Erdoğan’ın genel başkan olmasının önü Anayasa Mahkemesi’nin Hasan Celal Güzel hakkında verdiği bir kararla açılmıştı. Kararın ardından Abdullah Gül, AK Parti’nin kuruluşunun hızlandığını açıklamış, Erdoğan’ı ziyaret eden Akşener ise o zamanlar içinde bulunduğu yeni parti çalışmalarının önünün açıldığını ve Erdoğan’ın bu karar vesilesiyle kurucu genel başkan olacağını belirtmişti. Erdoğan ve AK Parti’nin 2002 zaferinden sonra yasa değişti, açık hükümle siyasi yasaklı bir kişinin genel başkan olamayacağı açık bir şekilde düzenlendi.