NTV’nin deneyimli Strasbourg Temsilcisi Kayhan Karaca Avrupa Parlamentosu (AP) seçim sonuçları ve Fransa’nın erken seçime gitmesini Serbestiyet’e değerlendirdi: “Batı Avrupa'da ana akım medya bilinçli olarak aşırı sağ dedi. Amaç elbette seçmeni korkutmaktı. Bu partiler esasen 19’uncu yüzyıldan bu yana var. 1945'ten sonra Soğuk Savaş döneminde büyük ölçüde bastırıldılar. Popülist hareketlerin artık Avrupa siyasetinde küçümsenmeyecek bir gerçeğe dönüşmesinin yarattığı psikolojik etki, kazandıkları koltuk sayısından çok daha önemli. Fransa’da milliyetçi-muhafazakar blok, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en kuvvetli konumunda seçime giriyor; seçimlerin galibinin aşırı sağcılar olduğunu şimdiden söyleyebiliriz”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 1988’de Özal hükümetinin, bugün uygulanan kayyum düzenlemesinin bir benzerini düzenleyen KHK’sının iptal edildiği AYM kararını hatırlattı: “Belediye Meclisi’nin çoğunluğu dışında herhangi bir üyesinin siyasal nedenlerle hukukla bağdaşmayan amaçlarla başkan olabilmesine yol açan düzenleme, merkezî yönetimin vesayet dışı müdahalesine açık çağırıdır. Bu belirlemeyi merkezî yönetimin siyasal kimlikli organlarına yaptırmak Anayasa'ya aykırıdır.”
Ortodoks cemaatinin ve Patrik Bartholomeos’un avukatı da olan Kezban Hatemi, hükümetin Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasıyla ilgili adımını Serbestiyet’e değerlendirdi: “Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapalı olması utanç verici. Yunanistan da ‘imam-hatip açsın’ demeye gerek yok, su-i emsal, ahara emsal olmaz. Çok açık ve net söylüyorum, reformları yaparsa yine Tayyip Erdoğan yapar."
Türkiyeli Yahudi gençlerin kurduğu sivil diyalog platformu Avlaremoz, Gazze’de yaşanan katliama karşı Filistin halkıyla dayanışma mesajları içeren açık bir mektup yayınladı. Avlaremoz’ın kurucularından ses tasarımcısı Eli Haligua ile konuştuk: “Bence Türkiye'deki Yahudilerin İsrail konusunda açıklama yapmak zorunda olmaması lazım. Herhangi bir Müslüman ülke bir katliam yaptığı zaman Türkiye'deki Müslümanlar bir bildiri yayınlamak zorunda değil. İnsan, Yahudi olduğu için değil sadece insan olduğu için bu savaşa karşı çıkmalı. İsrail Devleti aslında benim kendi aidiyetimi ve Yahudiliğimi de gasp ediyor. Azra Kohen’i okuyunca kanım dondu: Nefret söylemi cezalandırılmalı. Filistinlilerle ortak eylemler etkinlikler yapmak isteriz”
Bilim bütün gerçekliğin en dibindeki nedenselliğin peşinde. Din ise gerçekliğin en tepesindeki iradenin peşinde. Normal insan zihni için en tepeye ya da en dibe gitmeye gerek yok. O kendi çevresiyle ilgili ve orada hem iradeyi kullanıyor hem nedenselliği kullanıyor. Böyle baktığımızda bilim ve dinin insanın doğal varoluş halindeki problematiği uçlara doğru çekip teorileştiren iki alan olduğunu düşünmek mümkün ve yine bunun modern dünyada böyle olduğunu da fark etmekte yarar var. Çünkü animist dünyaya gittiğimiz zaman bunlar gene iç içe. Yani sıradan insanın sıradan bakışındaki irade ve nedensellik kullanımlarının dinselleşmesi animizm aslında.