AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu: “’Türkiye, Esad’la Kürtlere karşı ittifak kuruyor’ derseniz hakikati gizlemiş olursunuz. Tam tersi bir duruma 2011’den beri şahidiz. Esad’la devlet adına görüşmek ayrı bir şey, bu görüşmelerden kalıcı bir barışın olabileceğini stratejik olarak öngörmek ise çok farklı. Ama Türkiye, Sünni Arapları ve Kürtleri sonuç vermeyecek bir stratejiye feda etmez diye düşünüyorum. Yaparsa hata yapar bedelini de öder.”
Bir dönem Suriye muhalefetinin liderliğini yapan Alptekin Hocaoğlu: Türkiye’nin etkin olduğu bölgenin yönetimi ‘At hırsızı’ komutanlara verildi. 5 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi 3-5 komutan yönetiyor. Sınırlar çizildikten sonra ailemin bir kısmı Suriye’de kalmış bir Türkmen olarak söylüyorum: Türkiye, Suriye tarafında sadece Türkmenlere oynayarak Türkmenlere büyük kötülük yapıyor. Çünkü Türkmen-Arap-Kürt ilişkilerini bozuyor. Büyük bir kısmı Kürt nüfustan oluşan Afrin’de Kürtçe tabelaların silinmesi, sanki Türkiye'nin bir iliymiş gibi davranılması PKK unsurlarının taban kazanmasına yol açıyor.
NTV’nin deneyimli Strasbourg Temsilcisi Kayhan Karaca, Fransa seçimlerini Serbestiyet’e değerlendirdi: “Aşırı sağcılar aslında timsah gözyaşları döküyor. Fransa’nın mevcut şartlarında hükümet kurmak hiç de avantajlı bir durum değil. Fransa’da Cumhurbaşkanlığı sizde değilse gerçek iktidar değilsiniz. Bu da programınızı istediğiniz gibi uygulayamayacak ve iktidarda zayıflayacaksınız demek. Evet, bu bir siyasi kumardı, Macron oynadı ve kaybetti. Bundan sonra merkez partilere zar zor hükümet kurdurabilse dahi iktidarı sonlanmıştır.”
Ali Bayramoğlu ile Bugünler’de bu hafta: “Son gelişmeler açıkçası, yeni bir faktör aklımıza getiriyor. Bu faktör, Osmanlı geleneğinde olmayan bir yabancı düşmanlığı faktörüdür. Osmanlı İmparatorluğu'nda birinci teba unsuru olmak için farklı etnik kökenlere sahip olmak sorun değildi. İslam yeterliydi. Dolayısıyla ne siyah karşıtlığı ne de yabancı düşmanlığı geleneği vardı. Bizim çatışmalarımız iç çatışmalardı. Alevi-Sünni veya gayrimüslim-müslim gerginlikleri söz konusuydu. Dışarıdan gelen topluluklara karşı reaktif bir politik tutumun belirginleşmeye başladığını yeni görüyoruz.”
15 Temmuz darbe girişimi yayınları ve Ebuseleme Gülen röportajıyla tartışılan İsveç’teki eski Zaman Gazetesi Başbakanlık muhabiri Ahmet Dönmez Serbestiyet’e konuştu: “Gülen’in mahrem tarafındaki yapılanların büyük bir kısmından haberi vardı, onayı da vardı. Adil Öksüz'ün kim olduğunu bilmemesi söz konusu bile olamaz. Gülen konuşmalıydı. Davasına sahip çıkmış ve sadece bundan dolayı çok ağır bedeller ödemiş olan insanlara bir borcu vardı. Ve bu borcu yerine getirmedi. Onların başına gelenleri bilme hakkına saygı göstermedi. Bu insanların bilme haklarını elinden aldı. Onlara çok büyük bir kötülük yaptı. Fethullah Gülen'in bu insanlara gerçekten bir borcu vardı ve bu borcu ödemeden giderse bence onlara ihanet etmiş olacak.”