KONDA, seçimlerden önceki son anketinin sonuçlarını açıkladı. Buna göre Kılıçdaroğlu yüzde 49,3, Erdoğan ise yüzde 43,7 oy alıyor. Milletvekili seçimlerinde ise sonuçlar şöyle: Cumhur İttifakı yüzde 44, Millet İttifakı yüzde 39,9, Emek ve Özgürlük İttifakı yüzde 12,3.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İçişleri Bakanlığı’nın seçim sandıklarında görevli polis ve jandarmadan sandık sonuçlarını almak ve Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) sayfasına kaydetmek için yaptığı başvuruyu reddetti. YSK, İçişleri’nin daha önce sandık ve seçmen bilgilerinin paylaşılması amacıyla yaptığı başvuruyu da reddetmişti. İçişleri’nden konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.
The Politico dergisi bu haftaki kapağına 14 Mayıs seçimlerini taşıdı: “AB Erdoğan’ı neden seviyor?” Dergiye göre bunun nedeni AB’nin Erdoğan sayesinde Türkiye’nin üyeliği konusunu geçiştirebilmesi: “Erdoğan’ın iktidarı son yıllarda daha otoriter bir hal aldığı için AB Türkiye’nin saflarına katılıp katılmaması sorusunu geçiştirebildi, gündemine almadı. Erdoğan birçok Avrupalı siyasetçi için faydalı bir siyasi rakip. AB’nin Ankara ile üyelik konusunda ciddi bir müzakere yürütmesini engelliyor.”
Bosna Hersek Federasyonu’na bağlı özerk bir yönetim olan Sırp Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Dodik, 14 Mayıs seçimlerinde Erdoğan’ı desteklediğini açıkladı: “Ülkemizde yaşayan Türkiye vatandaşlarını Erdoğan’a oy vermeye davet ediyorum. Erdoğan Bosna ve Sırp Cumhuriyeti arasında taraf tutmayan biri. Diyalog ve barış adamı. Türkiye’nin Erdoğan gibi bir lidere ihtiyacı var.”
Eğer İmamoğlu ve Kaftancıoğlu emin limanlara çekilip “ama haksızlık” diye ağlaşsalar, haklı olacaklardı. Haklı ve mağlup. Maçın sonucu kimin haklı olduğuna göre belirlenmiyor. Oyunun icaplarını kimin yerine getirdiğine göre belirleniyor. Bu seçimin neticesi öncekilerden farklı olacaksa, muhalefetin heybesinde haklılıktan fazlası olduğu için olacak.