MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in İyi Parti’den milletvekili adayı olan kızı Ayyüce Türkeş, öldürülen eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş’in babası Musa Ateş’i yarın (23 Nisan) Bursa’da ziyaret edecek. Ayyüce Türkeş, ziyaretle ilgili Serbestiyet’e konuştu: “Hukukun üstünlüğünü her şeyin üstünde tutan babam Alparslan Türkeş’in kemikleri sızlıyor. Bu cinayet aydınlatılmak zorundadır. Sinan Ateş’in kanını yerde bırakmayacağız.”
“Hasan Fehmi ve Serbesti Gazetesi” kitabının yazarı Serpil Çalışlar Ekici: “Bence katlindeki amaç sevilen, saygı duyulan bir gazeteciyi katlederek, toplumu ayaklandırıp, askerin duruma el koymasını sağlamak. Ortalık karışsın, askeri çağıralım mantığı. Nihayetinde 31 Mart olayları meydana geliyor. Bu yolda bir taş döşemiş oldular. Sadece Hasan Fehmi ya da Serbesti’yi susturmak değildi yani amaç.”
ABD Yüksek Mahkemesi, Halkbank’ın İran’a yönelik yaptırım kararlarını deldiği gerekçesiyle ceza mahkemesinde yargılanmaktan Yabancı Egemenler Dokunulmazlık Yasası kapsamında muaf olduğu iddiasını reddetti. Fakat Yüksek Mahkeme, Halkbank’ın teamül hukuku (common law) kapsamında ceza davalarından muaf olduğu iddiasının ikinci derece mahkemesi tarafından yeterince incelenmediğine hükmetti ve Halkbank’ın teamül hukuku kapsamında yargılamadan muaf olup olmadığının incelenmesi amacıyla kararı ikinci derece mahkemesine yeniden değerlendirilmek üzere geri yolladı. Davacı taraf olan ABD hükümeti ise, Halkbank’ın ne teamül hukuku ne de yasalar kapsamında ceza yargılamasından muaf olduğunu, İran yaptırımlarını deldiği için bankanın yargılanması gerektiğini ileri sürüyor.
Arzu Kılıçarslan: “Artık olaya bakışım, din algım değişti. Birçok şeyin Tanrı'nın değil ataerkil sistemin isteği olduğunu anladım, kadınlara dinî sözlerle süslenerek yapılan dayatmaların ve zulmün farkına vardım. Artık dinî söylemleri yalnızca kadını baskılamak için kullanan, kadını hâlâ hakkında pazarlık edilebilir bir malzeme gibi gören çıkarcı büyük kitle için de; onlara ses çıkarmayan, üstüne üstlük İstanbul Sözleşmesi’nde taraf olmaktan vazgeçen hükümet için de iyi hiçbir şey düşünemiyorum.”
14 Mayıs’taki milletvekili seçimleri için birçok gazeteci farklı partilerden aday adaylığı başvurusunda bulundu ama aday adayları ile listelerdeki gerçek adaylar arasındaki fark çok büyük oldu.