Maduro geçtiğimiz günlerde muhalefetin seçim zaferini “darbe” (golpe electoral) olarak niteleyerek, siyaset bilimine de önemli bir katkıda bulunmuş oldu. Demek ki halkın kendisi için yapılan devrimlere karşı irade beyan etmesi “seçim darbesi” oluyor. (!)
PKK, 2013’te başlayan çözüm sürecini dağdan şehirlere inmek için bir fırsat olarak kullandı. Diyarbakır Sur başta olmak üzere “özyönetim” ilan edilen tüm ilçelerde önceden hazırlık yapıldı. YDG-H adı verilen şehir çeteleri, bu dönemde eğitilip örgütlendirildi. Şehirlere bomba, roket ve silahlar yığıldı.
Bu tablo bugün ortaya çıkmış değil. 30-35 yıllık çatışmalı bir tarihin sebep olduğu bir tablodan söz edilebilir: Çatışma, göçertme, yargısız infaz, civar kentlerde oluşan aşırı kalabalık ve yoksul nüfus...
Ülkenin Güneydoğusu’nda yaşananlardan her daim bol vicdan malzemesi çıkaran, gözyaşları Fırat’a, Dicle’ye akacak kadar sesleri gür çıkan ‘Cihangir ‘ tayfası, Cezayir Lokantası’nda ‘vur patlasın, çal oynasın’ eğlencesi düzenlemiş...
Milletin yıkılan duvarlardan taş, stadyumlardan bir koltuk parçası, ağaçlardan bir yaprak kuruttuklarını gördüğümde ağlayan biriyim ben. Eşyaların ruhu olmaz ama orada o mahalde, o yerde, o yörede, stadyumda, yazlık sinemada, o ağacın altında, o sokakta biriktirdiklerimiz var.