Türkiye’nin en katı, en ikiyüzlü, akademik özgürlüğe karşı en hoyrat inkârcılık içinde nefes alamaz hale geldiği; medyanın da maalesef bu ekibin değneğine göre hoplayıp zıpladığı, kimsenin iki cümlede bir “sözde” demeden konuşamadığı yıllardı.
Silahlı bir örgütün siyasi kanadı olarak HDP, ilk kez Türkiye karşısına çıkarken şiddet, silah karşısındaki net pozisyonunu ortaya koymuş, belki son sebebi olduğu 6-8 Ekim’le bir hesaplaşmaya bildirisinde geniş bir yer vermiş olabilir miydi?
Belfast'ta sabah yerel gazeteleri okurken, ilginç bir habere rastladım. İngiltere Prensi Charles, çatışmalarda İRA tarafından öldürülen büyük amcasını anmak amacıyla, Mayıs ayı içinde iki İrlanda'yı (İrlanda Cumhuriyeti-Kuzey İrlanda) kapsayan bir ziyaret planlamıştı.
Ağrı'da askere yönelik saldırıyı "provokasyon" olarak niteleyen Öcalan'ın soruşturma emri ne aşamada? Hangi HDP'liler, PKK'lılarla birlikte "fidan dikme şenliğini" organize etti? Sahi, neden her provokasyonda PKK ve HDP'nin karanlık eliyle karşılaşıyoruz?
Charles Aznavour’un önceki gün Le Monde’da yayımlanan duygu yüklü yazısı bu başlığı taşıyor. Anne ve babasının yüz yıl önceki çalkantıdan kaçarak Fransa’ya sığınabildiğini söylüyor önce, 91 yaşındaki ünlü Fransız şantör...