Caddede sessizce yürüyen en fazla 20’lerinin başındaki gençlere yaşlı bir komiserin “Terbiyesizler” diye bağırması, durup dururken birinin üzerine yürüyüp “Aşağıdan yürü” diyerek itip kakması, sonra adamlarını çağırıp palas pandıras gözaltına aldırması izleyen herkesin çok ağrına gitmiş olmalı.
PKK ile HDP arasında sosyolojik bir bağ ve siyasal bir etkileşimin olduğu yadsınamaz. Bu bağ ve etkileşim mevcut haliyle devam ettiği müddetçe, ne HDP “normal” bir siyasi parti olarak işlem görür ne de Demirtaş arzu ettiği gibi geniş kitleler nezdinde “uzlaşmacı bir lider” olarak kabul edilir.
Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Özellikle de 2017 Anayasa referandumuyla gelen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin değişikliklere ihtiyaç var. Siyasi Partiler kanunu, Seçim kanunu, Yerel Yönetimler kanunu gibi bazı temel kanunların başkanlık sisteminin yol açtığı denetimsizlik durumunu dengeleyecek şekilde değiştirilmesi gerekiyor.
Gazeteci veya bir komşun veya arkadaşın veya bir hocan susturulduğu zaman sen cahil kalıyorsun ve sen de onunla birlikte dilsizleşiyorsun. Ve onun içindir ki ülkeler, ifade hürriyeti skalasında aşağılara düşüyorsa; yolsuzluk skalasında da aşağılara düşüyor.
Modernliğin göçmenlerle sorunu ‘misafiri’ değiştirememekti… Peki ya ev sahiplerinden bazıları değişip misafir gibi davranmaya başlar, grup halinde kendi ahlak tercihlerini kamusal hale getirirse? Mesela aşı karşıtlarının aşı olmamaları nedeniyle pandemi ya hiç bitmezse?