68 kuşağının annelerindendi. Direnişçiydi. Perihan Kutlar geçen hafta 102 yaşında İstanbul Yeniköy’deki evinde yaşamını yitirdi. Kutlar, 1960’lar Türkiye’sinde “düzen değişmelidir” sloganını simge edinmiş sosyal demokrat hareketin ön saflarındaydı. Jale Candan’ın genel başkanı olduğu CHP Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu’ndaydı. Bülent-Rahşan Ecevit çiftinin yakın dostlarındandı. Antep’in efsane doktoru Mecit Barlas’ın kızıydı. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nden mezun olmuş, ardından mühendis Cevat Kutlar’la evlenmişti. Eşini genç yaşta yitirmiş, Türk Dil Kurumu Genel Saymanı olan baba dostu Ömer Asım Aksoy’un teklifi üzerine orada çalışmaya başlamıştı. Biz onu Tahran Caddesi 20 nolu evde, heyecanlı konuşmalar yaparken tanımıştık.
Oğlu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrenci Derneği Başkanı Abdullah Kutlar, kızı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Merih Kutlar’dı. Akşamları evde enfes Antep yemeklerinden oluşan sofra kurulduğunda, o günün siyasi gelişmeleri, yapılan gösteriler konuşulurdu. Perihan Teyze, bu arada araya girer ve gençlerin heyecanına katılırdı. Bizlere, yukarıda siyaset dünyasında neler olduğunu anlatırdı. 1968 döneminin hareketli günlerinde Ankara’daydık. Gösterilere, toplantılara, mitinglere katılıyor, gençlik hareketinin enerjisine ortak oluyordu. 12 Mart 1971’de askerler yönetime el koydu. Başbakan Demirel istifa etti. Ankara’da, askeri cuntaya karşı direniş giderek yaygınlaştı. Ardından tutuklamalar başladı. Perihan Kutlar’ın kızı Merih de tutuklananlar arasındaydı. O bütün bu hukuksuz uygulamalara direndi. Hapishane görüş odalarında, mahkeme salonlarında, günleri geçti.
Tutuklular emniyette işkence görüyor, ardından kontrgerilla sorgu merkezlerine götürülüyor ve baskı cezaevinde de sürüyordu. Cezaevi müdürü albayın isteğiyle Meclis, kanun çıkarıyor ve tutuklular askeri kişi ilan ediliyordu. Perihan Teyze bu dönemde bütün gücüyle askeri darbeye karşı koydu. 1980’de TDK’dan emekli oldu ve İstanbul’a taşındı. Ağır ameliyatlar geçirdi. Doktor Mecit Barlas’ın kızı olmakla övünürdü. Doktor Barlas, Antep direnişi boyunca gece gündüz demeden direnişçilerin tedavilerini, ameliyatlarını gerçekleştiren sayılı doktorlardan biriydi. Yetenekli bir cerrahtı. “Yaraları sarmak için bez bulamayınca hocaların sarıklarını başlarından alır, kazanlarda kaynatır öyle kullanırdık” diye anlatırdı koşullarını. Oğlu Dr. Abdullah, annesi Perihan’ı şöyle anlatır: “Paylaşmayı seven, dost canlısı, kapısı her zaman gelenlere açık, rüzgarı bol bir kadındı. Ölümünden birkaç ay öncesine kadar, gazete kitap okuyordu. Son yıllarında bile haftada bir kitap okuyacak kadar okumaya öğrenmeye devam ediyordu.” Bir asırlık bir yaşam tecrübesi ve bir güçlü kadın bizlere elveda dedi.